Sadece Genç Manifesto!

Sadece Genç Manifesto: Genç ve Özgür yürekler, bedenler, fikirler adına yazıyorum, kalemimi iyi dinleyin…

Sadece Genç Manifesto!

Genç Manifesto

Dünya tarihi boyunca, para için kan dökülen savaşlardan ziyade yapılan mücadelelerin daha güzel, daha temiz, savaşsız bir dünya yaratmak uğruna verildiğini biliyoruz. Ve bu kavgaların amacına ulaşmasına, demokratik, eşit bir evren yaratmaya dairdir yürüyüşümüz.

Zenginle fakir arasında hor görünün olmadığı, güçlünün güçsüzü ezmediği, elindeki bir parça şekeri arkadaşıyla paylaşan masumiyetin ölmediği bir hayat istiyoruz. Öğretmenin sadece öğretmen, mühendisin sadece mühendis, doktorun sadece doktor olmadığı, hayatın her alanında var olabilen, hayatın her noktasına müdahale edebilen duyarlı, bilinçli ve bilgili bir toplum ütopyasını taşıyoruz. Yaptığımız çıkışlarda, söylediğimiz sözlerde, ürettiğimiz fikirlerde, yürüdüğümüz meydanlarda, attığımız sloganlarda, her yerde her zaman korkusuzca bunu dile getirmeye çalıştık.


Türk, Kürt, Çerkez, Laz ayrımı yapmadan birleşebildik. Evrensel bir düşünce çatısında bütün dilleri, dinleri, ırkları, renkleri, toprakları toplayabildik. Her şey yarına dairdi ve yarında herkes vardı. Bunu iyi biliyorduk ve sorduğumuz sorularla hayata anlamlar katmaya uğraştık:

  • Paylaşılmayan bilginin ne anlamı var?
  • Hüzünleri ve sevinçleri neden yerelleştiriyoruz?
  • Savaşlar kim ve ne için? Ölenler kim?
  • Bunca vahşet, bunca kıyım neden?
  • Neden müdahale edemiyoruz savaşlara?
  • Neden bir “dur” diyemiyoruz ölümlere?
  • Her bir gözyaşı damlasına ortak olabiliyor muyuz?

Gibi…

Ölümlere bir “dur” diyemedik ama her ölenle biz de öldük!

Belki ölümlere bir “dur” diyemedik ama her ölenle biz de öldük, geride kalanların acısını derinden yaşadık, gözyaşı döktük…

Savaş çığırtkanlarının sesini bastıramadık belki ama yüreklerimiz onlarınkinden cesurdu. Tarih, onları geleceğe taşıyamayacak kadar kirliydiler. Oysa geleceğe tarih yazacak denli korkusuz, temiz ve üretkendik.

Sadece savaşlara ağlamadık!

Bir parça ekmek için didinen, günlerce aç yatan herkese üzüldük… Onlar için yaşadık, onlarla çalıştık, onlarla yorulduk, onlarla paylaştık bir dilim ekmeğimizi.

Bugüne kadar daha güzel bir dünya için kavga eden herkesten aldığımız güçle yarının mücadelesini vereceğiz. Ulaşabildiğimiz bütün gölgelere ışığı taşıyacağız. Bütün çığlıklara, sancılara, yaralara koşacağız. Paylaşacağız bütün hüzünleri, sevinçleri, acıları… Yarınadır bütün telaşımız.


Biz nefes aldığımız sürece,

Paylaşılmamış hiçbir  hüzün,

Işıksız hiçbir  kuytu,

Sarılmamış hiçbir yara,

Doymamış hiçbir insan,

Kalmayacak…


Bunu başarana dek koşacağız ve koştuğumuz müddetçe yaşayacağız…