Ülkemizde ortalama her 6 – 7 kişiden birisi genç nüfus diliminde yer alıyor. Bu genç nüfusun %51,2’sini genç erkek nüfus oluştururken, %48,8’ini ise genç kadın nüfus oluşturuyor. Ülkemizde ortalama her 6 – 7 kişiden birisi genç nüfus diliminde yer alıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) 17.05.2016 tarihinde açıklamış olduğu “İstatistiklerle Gençlik, 2015” raporuna göre; 78 milyon 741 bin 53 kişilik Türkiye nüfusunun %16,4 ‘ünü (12 milyon 899 bin 667 kişi) 15 – 24 yaş grubundaki genç nüfus oluşturuyor.
Genç nüfusun bu denli yoğun olduğu bir ülkede, gençlerin sosyal yaşamda birçok şey yaptığına tanık oluyoruz. Genç nüfusun yüksek olması sebebiyle hemen hemen her alanda yoğunlaşmanın olduğu görülüyor. Zevklerin kişiden kişiye değiştiği yaşantımızda genç nüfus gezi, sanat, hobi, kültür, seyahat, spor, eğlence, siyaset alanlarında çeşitli aktiviteler içerisinde bulunuyor. Sayı fazla olunca yapılan aktivite oranları da dengeli dağılıyor.
Örneğin; bazı gençler yalnızca kültür – eğlence konularından zevk alıyorsa, bazıları da sanat – spor alanlarında verdikleri uğraşlardan zevk alıyor.
TUİK’ in 17.05.2016 tarihinde yayınlamış olduğu “İstatistiklerle Gençlik, 2015” raporundaki “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçlarına göre; 2014 yılında gençlerin %61,2’si kendilerini mutlu hissediyorken bu oran 2015 yılında %63,8’e yükselmiş.
Araştırmanın bir başka dikkat çeken yönü ise; mutluluk oranı 2015 yılında genç erkeklerde %58 iken genç kadınlarda %69,5 şeklinde. Kadına şiddetin bu denli üst seviyelerde olduğu şu dönemlerde 15 – 24 yaş grubundaki genç nüfusta kadınların %69,5’inin kendilerini mutlu hissediyor olması, ülkemiz adına gelecek için umutlarımızı yeşertiyor.
Genç nüfusta yer alan kız erkek ilişkilerine bakıldığında toplum olarak sınıfta kaldığımız görülüyor.
Genç nüfusun başlangıcı olan 15 yaşındaki bir gencin karşı cins ile olan iletişiminin bir hayli çirkin olduğunu görüyoruz. Sokaklarda, çevremizde, okul yakınlarında gördüğümüz bu gençlerin yaşı 25’ten sonraya geldiğinde, maalesef ki gazetelerin 3. sayfalarında haber olarak karşımıza çıkıyor.
Kız – erkek ilişkilerini düzene koymanın tek yolu sıkı bir eğitimden geçiyor. Daha okul öncesinde aile içinde başlayan eğitimlerde kız çocuklarına olan davranışlarla erkek çocuklarına olan davranışlar kız – erkek denge terazisinin sarsılmasına neden oluyor.
Erkek çocukların daha rahat, kız çocuklarının daha sıkı bir şekilde yetiştirildiği ailelerde çocukların yaşı ilerledikçe, okul öncesi aile içinde alınan yanlış eğitimin faturasını ödeniyor.
Daha sağlam nesiller yetiştirmek için ilk şart aile içi eğitimin disiplinli ve adaletli bir halde verilmesi şeklinde olmalı…
Fast Seks: Zamanın ilişkileri getirdiği nokta
Kadınların haksız olmadığı dünyada erkekler
