Gökhan Gönül, Kara Kartal’ın yuvasına kondu. Uzun yıllardır sarı-lacivert harflerle ilginç bir başarı öyküsü yazmakta olan ünlü sağbek öykünün devamını siyah-beyaz harflerle yazacak.
Uzun süredir Türk futbolunun gündemini meşgul eden Gökhan Gönül çok yüksek bir bedel karşılığında dokuz yıldır formasını giydiği Fenerbahçe’den ayrılıp Beşiktaş’a geldi. Oldukça çok dokunaklı bir veda mesajı yayınlayarak eski kulübüne minettarlığını ifade ettikten sonra yeni formasıyla objektiflerin karşısına çıktı.
Gökhan Gönül, Türk futbol tarihinin en iyi sağbeklerinden birisi…
Ünlü futbolcu, 1985 yılında doğdu. Bursa Yolspor’un altyapısında yetişti. 2002 – 2007 yılları arasında Gençlerbirliği ve Hacettepe formalarını giydikten sonra 2007-2008 sezonunun başında Fenerbahçe’ye transfer oldu. 17 Kasım 2007 tarihinde Norveç’e karşı oynanan maçta ilk defa ulusal maçına çıktı. Dokuz sezon boyunca sarı lacivertli formayı giydi, iki süper lig şampiyonluğu ve iki Türkiye kupası kazandı. Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final, Avrupa Ligi’nde yarı final başarılarını yaşadı. Türk futbolunun yetiştirdiği en iyi sağbeklerden birisi olarak tanındı.
Gökhan, savunma ve hücumda etkili olarak oyuna iki yönlü katkı sağlamasıyla tanınır. Sürati, kazanma arzusu, hiç bitmeyen hırsı ve tükenmez enerjisiyle rakip forvetlerin önüne yıkılması mümkün olmayan bir duvar örer. Sağ kanattan yaptığı bindirmeler ile rakip savunmayı karmakarışık eder, özellikle sıfıra inip yaptığı ortalar ile çok sayıda gol pası üretmiştir. Özel yaşamında profesyonelliğin gerekliliklerine uygun davranır, sportmenliği takdire değerdir.
Beşiktaş, Gökhan Gönül’ü kadrosuna katarak savunmasını güçlendirmek istedi.
Siyah-Beyazlılar, savunma hattının zayıflığı nedeniyle geçen sezon ciddi sıkıntılar yaşadı. Sağbek mevkisini yeni bir transferle güçlendirme kararı doğru olmakla birlikte Gökhan Gönül transferinin bu sorun için doğru reçete olup olmadığı zamanla görülecek. Deneyimli futbolcu, 2007-08 sezonundan beri Fenerbahçe ve ulusal takımın vazgeçilmez oyuncuları arasında olmakla birlikte son iki sezondur daha önceki yıllarda gösterdiği performanstan uzak bir görüntü çizdi. 31 yaşında gelmiş, performansı düşüşe geçen bir oyuncu ile 9.000.000 € karşılığında, dört yıllık bir sözleşme imzalanması düşündürücü bir adım olarak görülebilir. Madalyonun iki yüzü olduğuna göre Gökhan Gönül transferini iki yönden değerlendirmekte yarar var.
Beşiktaş; kalbiyle oynayan, özverili oyunculardan kurulu kadrolarla başarıya ulaşan bir takımdır. Dokuz yıl Fenerbahçe’de oynamış ve sarı lacivertli formayla özdeşleşmiş olan Gökhan, siyah beyazlı formaya karşı güçlü bir aidiyet hissedemeyebilir. Ayrıca, yaşının ilerlemesi sonucunda performansının doğal bir düşüşe geçmesi nedeniyle Kara Kartal’ın savunması için beklenen katkıyı sağlayamayabilir. Bu durumda, aldığı yüksek ücret daha fazla göze batacak, ciddi eleştirilerle karşı karşıya kalacaktır.
Öte yandan, Şenol Güneş’in formülünü sır gibi sakladığı ‘oyuncuların verimini maksimum düzeye çıkarma iksiri’ sayesinde Gökhan Gönül kariyerinin sonbaharında ikinci bir patlama daha yapabilir. Milan’ın efsanevi kaptanı Paolo Maldini’nin 40 yaşına kadar gösterdiği inanılmaz performans Gökhan Gönül tarafından yinelenebilir. Başarılı olduğu takdirde ünlü sağbek Siyah-Beyazlı taraftarların sevgisini kazanabilir, Beşiktaş’a karşı benzersiz bir aidiyet hissedebilir.
Gökhan Gönül, Beşiktaş’a hayırlı olsun
Fenerbahçe kayba uğramış gibi görünse de iyi bir sağbek alacak ekonomik güce sahip olduğu için ciddi bir sıkıntı yaşamayacaktır; hatta kadrosunda Şener gibi iyi bir alternatif zaten var. Ama, Gökhan Gönül’ün Fenerbahçe sevgisinin simgesi olarak müzede sergilenen sarı lacivert formasının kaldırılmış olması, Sarı Kanaryaların kalbinde derin bir yara açıldığını gösteriyor. Bazen futbolda böyle kırgınlıklar olur; bu da futbolun tadı tuzudur.
Gökhan Gönül’ün transferi iki dev kulüp arasında gerginliğe yol açmış olsa da her transfer için hayır dilediğinde bulunmak Türk futbolunun en güzel geleneklerinden biridir. Gökhan Gönül, Beşiktaşlılar’a hayırlı olsun.