Ayrılık yaman ayrılık! Ayrılık depresyon nedeni!

Ah ayrılık, yaman ayrılık… Biten ilişki sonrasında sevilen kişiden ayrılmak, kaybı beraberinde getiriyor. Bu kayıp, hissedilen duygular ve duyguların açığa çıkarttığı düşünce içerikleri açısından ölüm kaybı ile benzerlik taşıyor.

Ayrılık yaman ayrılık! Ayrılık depresyon nedeni!

Ayrılık depresyon nedeni!

Medicana International Ankara Hastanesi Klinik Psikoloğu Gizem Yağmur Çopur, ayrılık psikolojisi üzerine bilgi verdi:

Ayrılık durumunda ortaya çıkan kayıp, sadece değer verilen kişinin artık olmayacağı düşüncesini oluşturmaz. Bunun yanında tatmin edilen duyguların varlığını kaybetmesi, verilen emeğin boşa çıktığı düşüncesi, birlikte yapılan aktivitelerin gerçekleşemeyeceğine yönelik inançlar, paylaşımların artık olamayacağı düşüncesi, alışkanlıkların yok olması ve var olan düzenin değişmesi kişilerde depresif dönemlerin oluşmasına yol açabilir. Evlilik, eş çatışmaları ve ayrılık çoğunlukla depresyon nedeni veya bir sonucudur. Depresyon nedeniyle tedaviye başvuran kişilerin %50’sinde bu çatışma görülmektedir.


ayrilik_depresyon
Sosyal medya kullanımı artabilir

Ayrılığın oluşturacağı depresif duygu durumlar suçluluk veya değersizlik duygularıyla karakterizedir. Kendisini ilişkinin bitmesiyle birlikte suçlamaya başlayan ve bu şekilde kendini rahatlatmaya çalışan kişi, kendisini değersizleştirebilir. Bununla ilişkili olarak özgüven ve benlik saygısında azalma ortaya çıkabilir. Daha önce tatmin olduğu ve zevk aldığı aktivitelerde azalma görülebilir.

Yorgunluk ve enerji kaybı ile birlikte konsantre olamama ve yapılması gereken veya zevk veren aktiviteleri yerine getirememe ve en önemlisi aktivitelere yönelik isteksizlik durumu ortaya çıkabilir. Ayrılık sürecinde kişi, partnerinin boşluğunu doldurmak için yeni bir ilişki ve/veya yeni sosyal çevre oluşturma arayışına girebilir. Sosyal medya kullanımında artış, kafa dağıtmak için anlık mutluluklar arayarak daha riskli adımlar atmak sürecin ilk tepkileri olarak ortaya çıkabilir.

Oluşan depresif durum fiziksel etki de yaratabilir. Depresif duygulanımlardan kaçmak adına kendisini uykuya verebilir veya bu düşünceler o kadar rahatsız edicidir ki uykuya dalmada güçlük ya da uykuda bölünmeler ortaya çıkabilir. Yeme durumunun düzensiz bir hal almasına bağlı olarak kilo alımı veya kilo kaybı görülebilir.


Ölümlerin ardından kendine dönük nefret oluşabilir

Yalnız kalma kapasitesi düşük olan bireylerde, ayrılık sürecinde müdahale gerektiren en önemli sorun, ‘nesne yoksa ben de ölebilirim ‘düşüncesinin ortaya çıkabiliyor oluşudur. Bu kişilerde ayrışabileceği veya kendi başına varlığını sürdürebileceğine yönelik tasarım bulunmamaktadır. Giden kişiye duyulan nefret bu noktada kişinin kendisine dönebilir. Benlik ölü nesne ile iç içe geçebilir. Bu ölü nesne kaybı, terkedilme ve yok olma endişesini beraberinde getirir. Nefret kendine döner ve kendine yönelik yıkıcı davranışlar (kendine zarar verme ve intihar) depresif dönemde ortaya çıkabilir.

İlişkinin olumsuz yönlerini hatırlatacak bir liste yardımcı olur

Ayrılık gerçekleştikten sonraki sürecin oryantasyonu önem taşımaktadır. Ayrılıktan hemen sonra boşluğu doldurmak yerine ayrılığı duygusal ve mantıksal olarak kabul etmek ve en önemlisi kayıp acısının yaşanmasına izin vermesi, dönemin sağlıklı bir şekilde atlatılmasında rol oynamaktadır. Kişilerin ilişki sonrasında sadece ilişkinin olumlu yönlerini göz önünde bulundurması beklendik bir tepkidir. Bu nedenle ayrılık sonrasında ilişki ve partnerin negatif ve pozitif yönlerinin kapsamlı şekilde düşünülmesi hatta listelenerek yazılması, alınmış karardan emin olunmasına, sürecin kabullenilmesine ve acının yaşanmasına yardımcı olacaktır.

Ayrıca ayrılık sonrasında kişinin kendisini, isteklerini ve bundan sonraki ilişkisinde önceliklerini sorgulaması, nasıl bir ilişki istemediğinin farkına varmasına ve sonraki ilişkilerinin daha tatmin edici olmasına olanak tanıyacaktır. Kişinin duygu ve düşüncelerini paylaşması ve kendini açması bu sayede sosyal destek alması ve en önemlisi içinden çıkılmayan durumlara yönelik psikolojik desteğe başvurması sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılmasına imkan sağlayacaktır.


Ayrılıkta Olmayınız Birlikte Olunuz Kavuşunuz


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.