Saç dökülmesini önlemek için saçları her gün yıkamak doğru mu?

Saçı kestirmek gürleşmesini sağlamaz. Yüzyıllardan beri saç kadınlar için estetik açıdan oldukça önemlidir. Saçlarda meydana gelen her patolojik durum, kişide derin psikolojik sorunlara neden olabiliyor.

sac-dokulmesi

Saç dökülmesini önlemek için saçları her gün yıkamak doğru mu?

Saç problemleri ve buna ilişkin konular hastalar için önemli bir stres kaynağı oluşturuyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, kadınlarda saç dökülmelerinin nedenleriyle ilgili bilgi verdi. Dr. Akın “Kadınlardaki en sık saç dökülme nedenleri anemi, diyabet, kimyasal maddeler, hızlı ve sıkı diyetler, beslenme bozuklukları ve psikolojik strestir.


Saç dökülmesini önlemek için öncelikle altta yatan hastalıklar tedavi edilmelidir” açıklamasında bulundu. Kadınlarda; yaygın saç dökülmesi (Telojen efflivium) ve erkek tipi saç dökülmesi andrajenik tip (Erkek tipi kellik) olarak adlandırılan iki tip saç dökülmesi görüldüğünü belirten  Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, “Saçlı deride toplam 100.000 kıl folliküli bulunmaktadır.

Kıl follikülinin tabanında esas olarak kılın büyümesini sağlayan kök hücreler bulunmaktadır. Kıl büyümesi anajen (Büyüme fazı), telojen (Dinlenme fazı) ve katajen (Dökülme fazı) olmak üzere 3 evreden oluşmaktadır. Kıl, günde 0,35mm uzar. Bu büyüme hızı kılın bulunduğu bölgeye, kişinin yaşına ve cinsiyete göre değişiklik gösterir. Günde 50-100 adet kılın dökülmesi normaldir. Bu dökülme normal olarak banyo, saç tarama ve tıraş sonrasında görülür. Erkek tipi saç dökülmesinde, özellikle saç üst kısımlarında seyrelme ve bu bölge saçlarında incelme gerçekleşir. Erkek tipi saç dökülmesi genellikle over (Yumurtalık) kistleri, hormonal bozukluklar ve böbrek üstü bezi büyümeleri sonucu oluşur” dedi.

Saçı her gün yıkamak doğru değil

Yaygın saç dökülmesinin nedenleri arasında ilaç tüketiminin de olduğunu aktaran Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, “Kadınlardaki en sık saç dökülme nedenleri anemi, diyabet, kimyasal maddeler, hızlı ve sıkı diyetler, beslenme bozuklukları ve psikolojik strestir. Saç dökülmesini önlemek için öncelikle altta yatan hastalıklar tedavi edilmelidir. Bunun dışında beslenme alışkanlıklarına, özellikle proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmeye, yeşil sebze, süt, yumurta, baklagillerin tüketimine dikkat edilmeli.


Saça mümkün olduğu kadar boya, jöle, fön gibi fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapılmamalı. Kışın soğuğa, yazın güneş ve deniz suyunun oluşturduğu kuruluğa karşı gerekli önlemler alınmalı. Saçı her gün yıkamak doğru değildir. 2-3 günde bir PH değeri 5,5 olan şampuanlar ile yıkamak yeterlidir. Saçı sık yıkamak saçın yağ dengesini bozabilir. Eğer bu hususlara dikkat edilirse zaten saç dökülmesi de en aza indirilmiş olur” dedi.

Sonbaharda daha sık saç dökülmesi görülüyor

Sonbaharda saç dökülmesinin diğer mevsimlere göre daha fazla olduğunun altını çizen  Dr. Figen Akın “Bunun nedeni bu mevsimde sebze ve meyvenin az olması nedeniyle vitamin alımının azalmasıdır. Ayrıca havaların soğumaya başlamasıyla saçı besleyen kısım olan ve saç soğanı olarak adlandırılan bölgedeki kanlanmanın azalması ile birlikte soğan kısmının boyutlarında küçülmeye neden olur. Bu da saçta dökülmeye neden olur. Fakat bir süre sonra bu dökülme kendiliğinden geçer. Devam etmesi durumunda bir doktora başvurmakta yarar vardır.

Doğumdan sonra da saç dökülebilir

Hamilelik döneminde saçın büyüme evresinde olduğunu ancak doğumdan 3-4 ay sonra saçın dökülme evresine girdiğini söyleyen Dr. Akın, “Fakat bu, mevsimsel saç dökülmesi gibi geçici bir durumdur. Doğumdan sonra başlayan bu saç dökülmesi 6 ay ila 1 yıla kadar uzayabilir. Hamilelik döneminde ek çinko kullanımı ile doğum sonrası meydana gelen saç dökülmesinin şiddeti azaltılabilir. Ayrıca hamilelik döneminde demir eksikliğinin de giderilmesi bu dökülmenin azaltılmasında önemlidir”dedi.

Sağlıklı beslenin, sigaradan uzak durun

Saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden birinin de dengesiz beslenme olduğunun altını çizen Dr. Akın “Sağlıklı saçlar için öncelikle yeterli protein, çinko (Özellikle yumurta, deniz ürünleri, fasulye, ceviz ve sütte bulunur), B12 vitamini (Karaciğer, börek gibi sakatatlar, deniz ürünleri ve sütte bulunur), folik asid (Yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mercimekte bulunur), bakır (Lahana, karnabahar ve diğer yeşil yapraklı sebzelerde bulunur) ve selenyum (Deniz ürünleri, soğan, sarımsak gibi yiyeceklerde bulunur) gibi vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca sigaradan uzak durmak saç sağlığı için önemlidir” dedi.

Saçı kestirmek gürleşmesini sağlamaz


Saçları kısa kestirmekle saçların gürleşmesi arasında direkt bir bağlantı olmadığını vurgulayan  Dr. Figen Akın “Sadece saçların uzaması ile saç telleri daha kırılgan bir hale gelir. Saç bu kırılmaların temizlenmesi ile daha kolay uzar ve daha canlı hale gelebilir” açıklamasında bulundu.

Kızıl saç rengi geni cilt kanseri riskini artırıyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.