Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?

Türk sinemasının efsane ismi Tarık Akan bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Bir süredir akciğer kanseri tedavisi gören ünlü sanatçı Akan, 66 yaşındaydı.

Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?

Bu sabah saatlerinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, ünlü oyuncu Tarık Akan’ın hayatını kaybettiğini açıkladı.

Vakıftan yapılan açıklamada şu ifadeler şöyle: “Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, “Anne Kafamda Bit Var”ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, “Ekmek, gül ve özgürlük günleri”nin yorulmaz savaşçısı, Ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nazım Hikmet sevdasını, Nazım Hikmet Vakfı’nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren Sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun.”


Tarık Akan kimdir?

Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?

Asıl adı Tahsin Tarık Üregil olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949 yılında İstanbul’da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak dünyaya geldi.

Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey’in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar İlkokulu’nda başladığı ilkokulu Kayseri’de tamamladı ve babasının emekliliğinden sonra ailesiyle İstanbul Bakırköy’de yaşamaya başladı.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği’nde okuyan Tarık Akan, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu’na girdi ve bu bölümden mezun oldu.

Sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yapan Akan, 1970 yılında Ses Dergisi’nin açtığı Sinema Artist Yarışması’nı kazanarak 1971’de ilk filmi olan ‘Solan Bir Yaprak Gibi’yle kamera karşısına geçti ve Tarık Akan adını aldı.

Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?

1979 yılında zorunlu askerlik görevini yedek subay olarak Denizli’de tamamlayan Akan, 1970 – 1975 arası yılda 12 filmde rol alarak Yeşilçam’ın en parlak günlerinde yer aldı. Emel Sayın’la “Mavi Boncuk”ta Hülya Koçyiğit’le “Sev Kardeşim”de, Hale Soygazi ile “Gece Kuşu Zehra”da oynadı ve “Hababam Sınıfı” ile Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Akan, daha sonra “değişirken yok olmayı” göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi. Bu kararın ilk ürünü “Nehir”i Cüneyt Arkın’la birlikte oynadığı “Maden”, “Sürü”, “Yol”, “Kanal” gibi politik filmler takip etti.

tarik_akan

1986 yılında Yasemin Erkut ile evlenen oyuncunun aynı yıl Barış Zeki Eregül adlı oğlu dünyaya gelmiştir. İki yıl sonra, 1988 yılında Yaşar Özgür Eregül ve Özlem Eregül adındaki ikiz çocukları dünyaya gelmiştir.

Oyuncu, evlendikten dört yıl sonra 1989 yılında boşanmıştır. Akan’ın, ilk çocuğu olan Barış Zeki Eregül 2009 yılında Tarık Akan’ın da oynadığı “Deli Deli Olma” adlı filmde babasının gençliğini oynayarak oyunculuk hayatına atılmıştır.

12 Eylül döneminde Tarık Akan, askeri darbenin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdi. Böylece 12 yıl hapis istemiyle uzun bir yargılanma süreci başladı ve 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı.

2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini “Anne Kafamda Bit Var”isimli kitabında anlatan Akan, yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu’nu yap – işlet – devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji’ni kurdu ve eğitim sektörüne de giriş yaptı.

Eğitim konusunda da diğer işlerinde olduğu gibi başarılı oldu. Aziz Nesin’in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Esin’den vakıf başkanlığını devir alarak, 2005 yılında Nesin Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.


“Yol” filmi ile Cannes’da aday oldu

Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol alan ünlü oyuncu, 1985 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde “Pansiyon” filmi ile Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü’nü aldı ve 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde “Yol” filmi ile En İyi Erkek Oyuncu adayı oldu. 1973 – 2002 yılları arasında 12 ödüle layık görüldü.

Yeşilçam günleri ve oynadığı filmler ile ödüller

1970 yılında Ses dergisinin oyunculuk yarışmasına katılarak birinci oldu. 1971 yılında ilk sinema filmi Emine ile oyunculuk kariyeri başladı. Bir anda Yeşilçam’ın en yakışıklı oyuncularından birisi haline geldi.

Daha sonra 1972 yılında oynadığı film Suçlu ile 1973 yılında Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alır. 1973 yılında Yeşilçam’ın en iyi duygusal filmlerinden birisi olarak bilinen Canım Kardeşim (1973) adlı filmde Halit Akçatepe ile başrol oynar.

1974 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden uyarlanan Hababam Sınıfı (1975) adlı filmde Damat Ferit adlı karakteri canlandırır, film 1975 yılında vizyona girer ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birisi olur ve bir klasik haline gelir.

Ardından Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1976) adlı, serinin ikinci filminde rol alır. Film Akan’ın oynadığı son Hababam Sınıfı filmi olduve serinin gelmiş geçmiş en çok hasılat yapan filmi olur. Gülşen Bubikoğlu ile oynadığı her filmde büyük başarı elde eden Akan’ın, 1975 yılında Bubikoğlu ile birlikte oynadıkları Ah Nerede adlı romantik-komedi filmi ile büyük başarı elde eder.

Akan, 1970-1975 yılları arasında 12 filmde rol aldı

1970’li yıllarda oynadığı filmlerle adından sıkça söz ettirmiştir. Boyu, giyinişi ve saç stili ile 70’li yıllara damgasını vurarak Yeşilçam’ın büyük jönleri arasına adını yazdırmıştır. Yeşilçam’ın “cici çocuğu” olarak bilinen Akan, 1977 yılında Zeki Ökten’in yönetmenliğini üstlendiği başrollerini Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz ile paylaştığı Sürü adlı filmde oynamıştır. 70’li yıllardaki tarzından uzak ve artık genelde bıyıklı olarak film çekmiştir. Sürü adlı film ile çok büyük başarı sağlamıştır.

Ardından 1978 yılında Cüneyt Arkın ile beraber başrol oynadığı Maden adlı film ile artık her türlü filmde oynayabileceğini kanıtlamıştır. 1982 yılında Şerif Gören ve Yılmaz Güney’in yönettiği efsane olan Yol filmi ile çok büyük başarı elde etmiş ve dünyaya adını duyurmuştur.

Film 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan tek film olmuştur ve Akan, En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday olmuştur. 1990 yılında başrolünü oynadığı Karartma Geceleri adlı film Yeşilçam’ın klasikleri arasında yer almıştır. Tarık Akan, Altın Portakal Film Festivali adlı ödül yarışmasında yedi ödül alan tek erkek oyuncudur

Tarık Akan hayatını kaybetti: Tarık Akan kimdir?

Sanatçının öne çıkan filmleri arasında, Maden, Sürü, Yol ve Kanal yer alıyor.

Hale Soygazi CNN Türk’te Tarık Akan’ı anlattı

Sanatçı Tarık Akan’ın ölümü sinema dünyasını yasa boğdu. Usta oyuncunun ölümünün ardından CNN Türk canlı yayınına bağlanan Hale Soygazi, “Söyleyecek bir şey bulamıyorum çok çok fenayım” dedi.


Hale Soygazi, O kadar beklenmedik bir şey ki.  Çok iyi bir arkadaşımdı en güzel filmleri birlikte yaptık, birden bire oldu. Hiç beklemediğim bir şeydi, söyleyecek bir şey bulamıyorum çok çok fenayım. Çok takdir ettiğim çok farklı bir oyuncuydu” açıklamalarında bulundu.

Aşık olmak ustalık gerektirir

Türk Sinemasında Komedi: Nereden Nereye?

Fantastik Türk Sineması – Çok mu Küçümsüyoruz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.