Ağız kokusundan nasıl kurtulursunuz?

Dişleriniz sağlıklı, kontrollerini düzenli yaptırıyorsunuz. Yediklerinize dikkat ediyor, karanfil, tarçın, maydanoz gibi besinleri sıklıkla tüketiyorsunuz. Tüm bunlara rağmen ağız kokusu kabusunuz olmaya devam ediyorsa, en basit yöntemi atlamış olabilirsiniz: Su içmek!

Ağız kokusundan su içerek kurtulun!

Yetersiz sıvı alımı sonucunda tükürük miktarının azaldığına ve buna bağlı olarak ağız kokusu yaşanabildiğine dikkat çeken Waternet Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, günde iki litre su içerek bu sorunun giderilebileceğini söyledi.

Kalabalıklar içine çıkmak istemiyor, biriyle konuşurken sürekli elinizi ağzınıza götürüyorsunuz. Oysa dişleriniz sağlıklı, geniz akıntısı, bademcik iltihabı gibi rahatsızlıklarınız yok. Kokusu ağır olan yiyecekleri hayatınızdan çıkartalı o kadar uzun zaman oldu ki, artık tatlarını bile hatırlamıyorsunuz.


O halde hayatınızı büyük bir kabusa çeviren ağız kokusunun sebebi ne olabilir? Belki de, sizin için sosyal fobiye dönüşen bu rahatsızlıktan kurtulmada uygulayabileceğiniz en basit yöntemi atlıyorsunuz! Diyetisyen Canan Aksoy, günde iki litre su içerek ferah bir nefese kavuşmanın mümkün olduğunu söyledi.

Diyetisyen Canan Aksoy, yetersiz sıvı alımı ile ağzı kokusu arasındaki ilişkiye şöyle açıkladı, “Gün içinde az besin tüketimi ve yetersiz sıvı alımı nedeniyle tükürük miktarı azalabilir. Aynı zamanda tansiyon ve psikiyatri ilaçları, kansızlık, ağız içi enfeksiyonları, ateşli hastalıklar ve diyabet de, tükürük üretiminin azalmasına yol açabilir. Tükürük üretiminin azalması nedeniyle, ağız temizliği için gerekli olan sıvı yetersiz kalır. Bu durum da, ağız kokusuna neden olur.” Çeşitli nedenlerle azalan tükürük sıvısını artırmak için suyun çok önemli olduğunu söyleyen Aksoy, günde iki litre suyun ağız sağlığını korumaya yardımcı olduğunu belirtti.

Konuşmayı bile etkiliyor!

Tükürük salgısının azalmasının kokunun yanı sıra ağız kuruluğuna da yol açtığını ifade eden Canan Aksoy, bu durumun yutkunma, çiğneme ve konuşmayı etkilediğini söyledi. Aksoy, “Bu etkilerden korunmak için yeterli sıvı tüketmek gerekir. Sık sık içilen su ağız kuruluğunu giderir, dokuları nemlendirir, yutmayı kolaylaştırır ve ağız temizliğine yardımcı olur” diye konuştu.

Su ihtiyacı kişiye göre değişiyor

su tüketimi

Oksijenden sonra en önemli yaşamsal öge olan suyun günlük ihtiyaçtan daha az tüketilmesi, vücut fonksiyonlarında aksaklıklara neden oluyor. Diyetisyen Canan Aksoy, bu aksaklıkların nedeni ile ilgili olarak, “Besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, eklemlerin kayganlığının sağlanması, elektrolitlerin taşınması ve ağız sağlığı su ile gerçekleşiyor. Bu nedenle yemek yemeden haftalarca yaşanabilirken susuz ancak birkaç gün hayatta kalınabilir. Vücut suyunun yüzde 10’u yitirildiğinde yaşam tehlikeye girer, yüzde 20 oranında eksilmesi ise ölümle sonuçlanır” dedi.

Kilo vermekten böbrek sağlığına, cilt güzelliğinden bağışıklık sisteminin güçlenmesine kadar birçok görevde rol alan suya ne kadar ihtiyaç duyulduğu, kişinin fiziksel aktivitelerine, fizyolojik durumuna ve sosyal yaşantısına göre değişiklik gösteriyor.

Günlük su ihtiyacı genel olarak alınan kaloriye göre belirleniyor ve her bir kalori alımı için, 1-1.5 ml su tüketmek gerekiyor. Örneğin, günlük 1500 kalori alan birinin su ihtiyacı 1.5-2 litre. Terleme, spor – egzersiz, nemli yaşam alanı ise su gereksinimi artıran faktörler olarak sıralanıyor.


Yeterli su alıp alınmadığını takip etmek için en kolay yöntem, idrarın sayısını ve rengini kontrol etmek. Yetişkin bir birey günde 6-7 kere idrara çıkıyorsa ve idrar rengi açık sarı veya soluk sarı renkteyse, yeterli su tüketimi olduğu kabul ediliyor.

Çay ve kahve, suyun yerini tutmuyor

• Sabah uyandığınızda ve gece yatarken su içmeyi alışkanlık haline getirin.

• Bebeğinizi biberon ile besliyorsanız, sütünü içirdikten sonra ağız temizliği için su içirin.

• Sağlıklı suyun arıtılmış olması ve iyi koşullarda saklanması gerekir. En iyi saklama koşulu da, cam şişede saklama     şeklidir.

• Su, yaşam içeceğidir. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerine geçmediği gibi, idrarda artış yaparak vücudun daha    fazla sıvı kaybetmesine yol açar.

• İçtiğimiz sularda bile bulunabilen ağır metallerden kurtulmanın en kolay yolu, arıtılmış su tüketmektir.

• Suyun tadını sevmiyorsanız, içine bir dilim limon, taze nane, salatalık veya çubuk tarçın atarak lezzetlendirin.


• Su içmeyi unutuyorsanız hatırlatıcı notlar yazın.

‘Ağız’ kokusunu yok etmek için 10 öneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.