Leonard Cohen 82 yaşında hayatını kaybetti

Leonard Cohen 82 yaşında hayata gözlerini yumdu.  Yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Leonard Cohen geçen ay çıkardığı You Want It Darker albümüyle ilgili konuşurken “Ölmeye hazırım. Umarım fazla rahatsızlık vermez” demiş; Ağustos ayında ise kaybettiği ‘ilham perisi’ sevgilisi Marianne Ihlen’e yazdığı mektubunda; “Sanıyorum ki çok kısa bir süre sonra peşinden geleceğim” demişti.

Leonard Cohen kimdir?

21 Eylül 1934 tarihinde Montreal, Quebec’te doğan Leonard Cohen, dünyaca ünlü bir müzisyen ve bestekar. İlk şiir kitabını Montreal’de 1956’da, ilk romanını ise 1963’te yayımlayan Cohen’in erken dönem şarkıları müzikal olarak Avrupa pop müziğine dayanıyor ve çoğunluğu 1967 yılında çıkan Songs of Leonard Cohen albümünde yer alıyor.

70’lerde pop, kabare ve dünya müziği üzerine çalışmalar yapan Cohen’in, 80’lerden itibaren tipik olarak bas bariton tonda söylediği şarkılarına kadın vokalistler ve elektronik bireştiriciler eşlik etmiş, çalışmalarında genellikle din, yalnızlık, cinsellik ve kişiler arası karışık ilişkileri konu edinmiştir. Yine Cohen’in şarkıları ve şiirleri pek çok başka şarkıcı ve şarkı yazarını etkiledi. Eserleri binden fazla başka sanatçılarca yorumlandı ve kaydedildi.


“Canadian Music Hall of Fame” ve “Canadian Songwriters Hall of Fame”e kabul edilen Cohen, ayrıca ülkenin en büyük sivil şeref madalyası olan “Companion of the Order of Canada” ile ödüllendirildi. 10 Mart 2008’de Lou Reed’in yaptığı bir konuşma sonrası “Rock and Roll Hall of Fame”e kabul edilen Cohen böylece en güçlü ve etkileyici şarkı yazarları arasındaki yerini belgeledi.

1960’lar

1967’de Cohen, bir folk müzik şarkıcısı/şarkı yazarı olarak kariyer edinmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşti. O günlerde Suzanne isimli şarkısının Judy Collins yorumu parlamıştı. Bazı folk festivallerinde sahneye çıkan Cohen, Columbia Records’un temsilcilerinden John H. Hammond’ın (Bob Dylan, Bruce Springsteen, Billie Holiday gibi isimlerle de anlaşma yapmış bir isim) ilgisini çekti.

1970’ler

Leonard Cohen’in ilk albümü Songs of Leonard Cohen ticari bir başarı kazanmak için çok karanlık bir albümdü fakat yine de folk müzik dünyasında yankı uyandırdı. Albüm özellikle Britanya’nın albüm listelerinde 1 seneden fazla kaldı ve Cohen kült bir isim haline geldi. Bu albümü 1969’da Songs from a Room, 1971’de Songs of Love and Hate, 1973’te Live Songs ve 1974’te New Skin for the Old Ceremony izledi.

1971’de Cohen’in müziği, Robert Altman’ın McCabe & Mrs. Miller filminin müziği olarak kullanıldı. Şarkılar daha önce yazılmış olmasına rağmen, filmin hikâyesine o kadar uyuyordu ki pek çok kişi Cohen’in film için müzik yaptığını düşündü.

Leonard Cohen

Sanatçı, 60’ların sonu, 70’lerin başında ABD, Kanada ve Avrupa’da tura çıktı.

1973’te ise Yom Kippur Savaşı sürerken İsrail’e gidip orada askerlere konser verdi. 1974’ün başlarında piyanist John Lissauer ile yaptığı canlı müzik olumlu eleştiriler alsa da bu çalışmaları hiç kaydedilmedi. Aynı günlerde, Cohen turlarında vokalist olarak Jennifer Warnes ile çalışıyordu. Warnes, Cohen’in ileriki albümlerinde de onunla çalışmaya devam etti ve 1987’de Cohen şarkılarını seslendirdiği Famous Blue Raincoat isimli bir albüm çıkardı.

1977’de Cohen, Death of a Ladies’ Man’i yayınladı (Bundan 1 sene sonra 1978’de ise aynı isimli şiir kitabını çıkardı). Albüm “Ses Duvarı” olarak bilinen tekniği de bulan Phil Spector imzasını taşıyordu ve Cohen’in her zamanki minimalist tarzından uzaktı. Albümün kaydedilmesi sırasında pek çok zorluk yaşandı. Söylentilere göre Spector albümü gizli stüdyo oturumlarında hazırladı ve Leonard Cohen’in dediğine göre Spector bir keresinde sanatçıya tatar yayı ile saldırdı. Cohen sonucun acayip[7] fakat aynı zamanda usta işi[8]olduğunu düşünüyor.

1979’da Cohen hayranlarının karşısına geleneksel Cohen tarzındaki Recent Songs albümü ile çıktı. Prodüktörlüğü kendisinin ve Joni Mitchell’in ses mühendisi olan Henry Lewy’nin üstlendiği albümde ud, mandolin gibi oryantalist enstrümanlar da kullanıldı. 2001 yılında Cohen, 1979’da albümün tanıtımı için çıktığı turda canlı kaydedilen şarkılarından oluşan Field Commander Cohen: Tour of 1979 albümünü çıkarttı.

1980’ler

1984’de Cohen, içinde pek çok müzisyen tarafından tekrar yorumlanan Hallelujah’ı barındıran, son derece ruhani bir albüm olan Various Positions’ı çıkarttı. Sanatçının plak firması olan Columbia, sanatçının popülerliği kaybolmaya başladığı için albümü ABD’de yayınlamayı reddetti. Kariyeri boyunca, Cohen’in müziği Avrupa ve Kanada’da ABD’de olduğundan çok daha iyi sattı. Bir keresinde Cohen, Amerikan şirketinin promosyon konusundaki alçakgönüllüğünden ne kadar etkilendiğini ince bir alayla belirtmişti.

1986’da Miami Vice dizisinin French Twist isimli bölümüne konuk oyuncu olarak katılması ve 1987’de Jennifer Warnes’ın albümü Famous Blue Raincoat Cohen’in ABD’deki kariyerini tekrar sağlamlaştırmasını sağladı. Ertesi sene müziğinde sert değişimler olduğunu dinleyicilere gösteren I’m your man’i çıkardı. Bu albümdeki şarkı sözlerinde Cohen’in toplumsal konularda yaptığı yorumlara ve kara mizaha rastlanır. Songs of Leonard Cohen’den sonra sanatçının en çok alkışlandığı ve popüler olduğu dönem I’m Your Man’ı çıkardığı dönemdi. Bu albümde özellikle First We Take Manhattan ve I’m Your Man parçaları çok tuttu.

1990’lar

1990’da Pump Up the Volume isimli filmde Cohen’in Everybody Knows isimli şarkısının kullanılması sanatçını genç dinleyiciler tarafından tanınmasını sağladı. 1992’de yayınladığı The Future’daki 3 parça -“Waiting for the Miracle”, “The Future” ve “Anthem”- Oliver Stone’un tartışmalara yol açan, şiddet içeren filmi Natural Born Killers’ın film müziklerinde yer aldı.

Albümle aynı ismi taşıyan parçada, Cohen “Geleceği görüyorum kardeşim: Cinayet var (I’ve seen the future, brother: It’s murder)” diyerek politik ve sosyal çöküntüyle ilgili yakın geleceğe dair bir kehanette bulundu. Aynı albümde bulunan “Democracy” isimli şarkıda ABD’yi eleştirdi fakat aynı zamanda ülkeyi sevdiğini eklemeyi de unutmadı: “Bu ülkeyi seviyorum fakat ülkedeki manzaraya dayanamıyorum(I love the country but I can’t stand the scene)”.

Leonard Cohen

Aynı şarkıda Amerikan halkının politikaya olan ilgisizliğini ve televizyon bağımlılığını da “Solda ya da sağda değilim//Umutsuz küçük ekranda kaybolmak için/Bu gece sadece evdeyim (I’m neither left or right/I’m just staying home tonight/getting lost in that hopeless little screen)” sözleri ile iğneledi.


Nanni Moretti’nin 1993 yapımı filmi “Caro Diario“da Cohen’in I’m Your Man isimli parçası, Moretti Roma sokaklarında Vespa’sı ile dolaşırken çalındı.

1994‘te The Future’ın tanıtım turunda iken, Cohen, Los Angeles yakınlarındaki Mount Baldy Zen Merkezi’nde 5 yıllık bir inzivaya çekildi. 1996’da, Cohen’e Rinzai Zen Budist Rahibi ünvanı verildi ve sanatçı “sessizlik” manasına gelen Jikhan ismini aldı. Cohen, Mount Baldy’den 1999’da ayrıldı.

2000’ler

Cohen, Baldy Dağı Zen Merkezi’nde zen budist rahibi olarak inzivaya çekildiği 5 senenin ardından, 2001’de yapımcılığını Sharon Robinson’un üstlendiği Ten New Songs isimli albümü ile müziğe döndü. Bu albümde Cohen, The Future’ın dışa dönük ve iyimser havasının tersine, yaklaşan ölüm, kaybedilen aşklar gibi romantik ve ilahi kişisel kayıpların yasını tutmaya yöneldi. Ten New Songs albümü, Cohen’in albümlerinde Recent Songs’dan beri pek görülmeyen bağdaşık yapısını, Robinson’un katkısına borçludur. Albümde yer alan “Alexandra Leaving” isimli şarkı, Kavafis’in “Tanrının Antonius’u Bırakmasıdır” şiirinin çarpıcı bir uyarlamasıdır. Bu albüm Cohen’in en keskin olmasa da en melankolik albümüdür.

Ekim 2004‘te Cohen, aynı zamanda sevgilisi olan jazz şarkıcısı Anjani Thomas’ın işbirliği ile hazırladığı Dear Heather albümünü yayınladı. Sharon Robinson da, birinde Cohen ile düet yaptığı üç şarkı ile albüme katkıda bulundu. Önceki albümü ne kadar karanlıksa, Dear Heather da o derece aydınlık bir albümdü ve Cohen’in ruh halindeki değişimin bir yansımasıydı.

Cohen de birkaç röportajında, yaşlanmaya bağlı nörolojik değişiklikler sebebiyle depresif ruh halinin hafiflediğini açıklamıştı. Dear Heather Cohen’in belki de en az bağdaşık, en deneysel ve oyunsu albümüdür. Başta albüme isim veren olmak üzere şarkılardaki bu üslup Cohen’in pek çok hayranının tepkisini çekti.

8 Ekim 2005’te Cohen, uzun süre birlikte çalıştığı eski menajeri Kelley Lynch’in, emeklilik hesabındaki 5 milyon dolar ile şarkılarının yayın haklarını zimmetine geçirdiğini, kendisine de sadece 150.000 dolar bıraktığını öne sürdü.Bunun karşılığında bazı eski iş arkadaşları da Cohen’e dava açtı. Bu olaylar onu ilgi odağı haline getirdi.

Blue Alert albümü

Cohen ve Anjani’nin birlikte yazdıkları şarkılardan oluşan Blue Alert albümü, 23 Mayıs 2006‘da yayınlandı ve olumlu tepkiler aldı. Bu albümdeki tüm şarkıları söyleyen Anjani, bir eleştirmene göre “Cohen’in kadın olarak yeniden doğmuş” haliydi ve “tek bir nota bile seslendirmemiş olsa da Cohen’in sesi, albüme bir sis gibi sinmişti.”[12] Cohen’in 1961 tarihli şiir kitabı The Spice-Box of Earth’te yer alan As the mist leaves no scar isimli şiirinden, True Love Leaves No Traces adıyla Spector tarafından bestelenmiş ve Death of a Ladies’ Man’de yer almış olan şarkı, yeniden düzenlenerek bu albüme dahil edildi.

Book of Longing

Cohen’in şiir ve çizimlerden oluşan kitabı Book of Longing Mayıs 2006’da yayınlandı. Mart ayında, Toronto’da kurulu bir firma, ön sipariş yoluyla satın alınacak ilk 1500 kopyanın Cohen tarafından imzalanacağını duyurdu ve kitaplar birkaç saat içinde tükendi. Kitap kısa sürede Kanada’daki çok satanlar listesinde birinci sıraya yükseldi. Cohen 13 Mayıs2006’da, on üç yıl sonra ilk defa toplum içine çıktı ve Toronto’daki bir kitapçıda düzenlenen tanıtım toplantısına katıldı.

Toplantıya katılmak isteyen yaklaşık 3000 kişinin kitapçının önünde toplanması sebebiyle civardaki caddeler trafiğe kapatıldı. Cohen toplantıda, Barenaked Ladies ve Ron Sexsmith ile birlikte, eski ve tanınmış iki şarkısı olan So Long, Marianne ve Hey, That’s No Way To Say Goodbye’ı seslendirdi. Toplantıya ayrıca yeni albümünü tanıtan Anjani de katıldı.

Cohen, 13 Ocak 2008’de hayranlarının uzun süredir beklemekte olduğu dünya turunu başlatacağını açıkladı. Cohen’in son 15 yıldaki ilk turu olan bu turne Mayıs 2008’de gerçekleşti ve Kanada ile Avrupa’yı kapsadı. Cohen tur çerçevesinde The Big Chill Festivali’ne ve 29 Haziran 2008’de de Glastonbury Festivali’ne katıldı.

Mart 2008’de Cohen, “en esin verici bestecilerden biri”[16] olduğu için American Rock and Roll Hall of Fame’e kabul edildi.

Leonard Cohen

Ölümü

11 Kasım 2016 tarihinde Kanadalı ünlü yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Cohen’in Facebook hesabından yapılan açıklamada “Derin bir üzüntü ile efsanevi şair, besteci ve sanatçı Cohen’in yaşamını yitirdiğini bildiririz. Müzik dünyasının en saygıdeğer ve üretken sanatçılarından birini kaybettik” denildi.


Sony Müzik Kanada’nın Facebook sayfasında yapılan açıklamada da, “Efsanevi şair, söz yazarı ve sanatçımızın vefat ettiğini derin üzüntüyle bildiriyoruz. Müziğin en saygın ve üretken bireyini kaybettik” ifadesi kullanıldı. Açıklamada ayrıca, Cohen için daha sonra Los Angeles’ta bir anma töreni düzenleneceği bildirildi.

Leonard Cohen

Leonard Cohen’in ödülleri

  • 1968’de Cohen İngiliz dilindeki şiir ya da oyun kategorisindeki Devlet Genel Ödülü’nü almayı reddetti.
  • 1991’de “Canadian Music Hall of Fame”‘de çalışmaya başladı.
  • 1993’te Yılın Erkek Solisti dalında Juno Ödülü kazandı.
  • 1994’te Yılın Şarkı Yazarı dalında Juno Ödülü kazandı.
  • 1996’da Rinzai Budist Rahibi oldu.
  • 2001’de Ten New Songs isimli albümünün Fransa’da 100.000 adetten fazla satılması sebebi ile SNEP Ödülü’nü aldı.
  • 2003’te Kanada’nın en büyük sivil onur madalyası olan “Companion of the Order of Canada”yı aldı.
  • 2004’te Görkemli Kaybedenler “Canada Reads 2005” ödüllerine aday oldu. Kitap seçilip Rufus Wainwright tarafından kazanan olarak ilan edilmesinin ardından, komite Wainwright’ın yerine Molly Johnson’ın jüriye alındığını duyurdu.
  • 2006’da “Canadian Songwriters Hall of Fame”e kabul edildi.
  • 2007’de Herbie Hancock’s’un albümü The Joni Letters’ta görev alan sanatçılardan biri olması sebebiyle Grammy Ödülü kazandı.
  • 2008’de “Rock and Roll of Fame”e kabul edildi.

Dünya Ergoterapi Günü: Ruhun ilacı Müzik


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.