Mor Çatı’dan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü bildirisi

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla basın bildirisi yayımladı.

Mor Çatı'dan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü bildirisi

Mor Çatı’nın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü bildirisi

“Mor Çatı’da 26 yıldır erkek şiddetine karşı kadınlarla dayanışırken kadınların deneyimlerinden öğrenerek, Türkiye’de erkek şiddetinin seyrini, dinamiklerini, alınan / alınmayan önlemleri izliyor, açığa çıkarıyoruz. Bu 25 Kasım’da da, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle mevcut durumu ve gözlemlerimizi paylaşmak istiyoruz.

15 Temmuz sonrası Türkiye’de pek çok değişiklik olurken bu süreçten sessizce etkilenen yine kadınlar oldu. OHAL sonrasında pek çok polisin görevden alınması nedeniyle oluşan personel eksikliği karakola giderek şiddet nedeniyle şikayetçi olmak isteyen kadınların başvurularının bekletilmesine, hatta zaman zaman alınamamasına neden oldu.


İlk adım sığınağına gitmek isteyen iki kadın, karakolda tam 12 saat bekletildikten sonra sığınağa yerleştirme işlemleri yapıldı. Bu ve benzeri hak ihlallerine ilişkin polislerle yaptığımız görüşmelerde ise personel eksikliği nedeniyle yetişemediklerine ilişkin cevap aldık. Pek çok hakimin görevden alınması sonucu boşanma davaları aksadı, kadınlar şiddet uygulayan erkeklerle evli kalmaya devam etmek durumunda kaldılar.

mor çatı cinsel istismar tecavüz yasası

“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın acilen harekete geçmesini bekliyoruz”

Gördük ki kadınların bu süreçte yaşayabilecekleri mağduriyetlere dair risk analizi ilgili Bakanlık olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılmamış ve çözüm önerileri geliştirilmemiştir. Bakanlığın bu konuda acilen harekete geçmesini ve erkek şiddetine maruz kalan kadınların şiddetten uzaklaşmak için başvurdukları kurumlarda yaşadıkları ikincil mağduriyetlerin önlenmesini talep ediyoruz.

Yine bu süreçte kayyum atanan belediyelerin kadın merkezlerinin kapatılmasına tanık olduk. Hatta gizliliklerinin ne kadar önemli olduğunu her defasında dile getirdiğimiz, şiddete maruz kaldıkları için bu merkezlere başvuran kadınların bilgilerine de el konuldu.


Hemen ardından yıllardır Kadın Dayanışma Merkezleri ve Sığınakları Kurultayı başta olmak üzere çeşitli alanlarda beraber çalıştığımız kadın örgütleri Adıyaman Kadın Yaşam Derneği, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Ceren Kadın Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, KJA, Muş Kadın Çatısı Derneği, Muş Kadın Derneği, Selis Kadın Derneği ve Van Kadın Derneği’nin önce faaliyetleri durduruldu, ardından hepsi kapatıldılar.

Yıllardır bulundukları bölgede erkek şiddetine karşı mücadele eden, kadınlarla dayanışma kuran örgütlerin kapatılması kadınların şiddetle mücadele iradelerine yapılmış bir müdahaledir. Kadın merkezleri ve kadın örgütlerinin kapatılmasının ardından kadınların bulundukları bölgede destek alabilecekleri mekanizmalar ortadan kalkmıştır.

Cinsel istismar yasası

Son günlerde ise meclise getirilen yasa tasarısında cinsel istismarın meşrulaştırılmaya çalışıldığını, erken yaşta zorla evliliklerin teşvik edildiğini gördük. Tasarı her ne kadar geri çekilmiş olsa da, mecliste sunulmuş olması dahi bizleri bu ülkede kadınların ve çocukların geleceği konusunda kaygılandırıyor. Bizler, bu ve benzeri yasaların tekrar gündeme gelmemesi için alanda çalışan kadın örgütlerinin mücadelesi, deneyim ve bilgileri doğrultusunda yasal çalışma yapılmasını bekliyoruz. Muhatap meclisteki erkekler değil, yasadan etkilenecek tüm kadınların sesi olan kadın örgütleridir!

mot çatı logo

Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen kadınların ve çocukların erkek şiddetinden uzakta yaşam kurmak için mücadeleleri nasıl devam ediyorsa bizler de kadın dayanışmasına ve birlikte güçlenmeye devam edeceğiz!”


Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

Kadınız bilmeden seviyoruz (2)

Cinsel istismar önergesi komisyona geri çekildi; Ak Parti ne yapacak?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.