Biri çıkar der ki nikah temizler her şeyi; namusu da suçu da! Nikah temizler demişken, toplu tecavüz mağduru kadınlara, çocuklara ne olacak?
Biri çıkar yorumlar. Der ki; ey erkek dizgini iyi tut kadın boşanmasın senden!
Der ki nikah temizler her şeyi; namusu da suçu da!
Hazır nikah temizler derken, toplu tecavüze uğrayan kadınlara, çocuklara ne olacak? Hangisiyle evlendirilecek? Kim karar verecek? Evlenen şanslı erkek hapisten yırtıp diğerleri kodese mi girecek? Kimin kodese girip kimin evleneceği kendi aralarında kura yoluyla mı yarışmayla mı yoksa devlet eliyle mi karar verilecek?
Ya bebekler onlara ne demeli? Ne yapacağız 9 aylık bebeğe tecavüz edeni? Beşik kertmesinden sonra beşikte nikah mı kıyacağız? evlenme yaşa kaça inecek 9 ay, 1 ay, 1gün?
Mesela eğer kaldırırsanız ellerinizi ensest nikah da mı serbest olacak? Malumunuz babası, amcası, dedesi, abisi tarafından tecavüze uğrayan çocuklar var bu ülkede. Onlarda evlendirilecek mi tecavüzcüsüyle? Peki ondan doğacak çocuklarada babalık yaptırılacak mı? Yani demem o ki ensest devam eden aileler mi olacak?
Peki ya erkek çocuklara onlara ne olacak? Koca koca adamların tecavüzüne uğrayan erkek çocukları?Hem cins ilişkilere “tü kaka” derken, evliliklere tamam mı diyeceksiniz? Erkek tecavüze uğradığında tecavüzcüsü erkekle mi evlendirilecek?
Ya hiç konuşamayanlar? Tecavüze uğrayan kediler, köpekler… Onlara ne olacak? Onlarda evlendirilecek mi?
Hadi şimdi tersten soralım? Evlenmek istiyorsan biriyle, lakin o istemiyorsa “tecavüz et, dize getir!” mi denilecek?
İşte o akıl almaz önerge:
“(2) Cebir, tehdit hile veya iradeyi etkileyin başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununu 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zaman aşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır ve cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir”
Tehlikenin farkında mısınız?
Bakın bu çocuklara, bu çocuklar oyun oynayacağı yaşta evlendirildi.
Kimi kendi gibi çocukla, kimi babası yaşında ki adamla, kimi dedesi yaşındakiyle. Hiç mi donmuyor kanınız? Hiç mi dinlemediniz küçük yaşta evlendirilmek zorunda kalan bir kızı, tecavüze uğramış bir çocuğu? Vicdanınız hiç mi sızlamadı? Bakın bunlar çocuk gelinlerin ve çocuk damatların hikayeleri:
“Ben sabah elbiselerimi topladım, ancak annem beni orada bırakıp gitti. İlk gece korkusundan kriz geçirdim ama kocam bana resmen tecavüz etti. Bilinçli olsam da küçüktüm, daha çocuktum. Kocam istediğim oyuncağı almayınca ağlardım. Nikâhtan bir ay sonra fırsatını bulup evden kaçtım, akrabalarıma sığındım, ama beni aileme teslim ettiler.”
“Düğünümüz oldu. Beni baba evinden alıp köye götürdüler. Kaynanam, halam olduğu için kimse benimle birlikte gelmemişti. Akşam oldu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korkuyordum. İlk gecem çok kötüydü. Şu an hatırlıyorum da. Eşim daha yanıma gelmeden önce titremeye başladım, bayıldım. Kolonya falan verdiler. Beni ayılttıktan sonra eşim geldi odaya. Bana, “Gel seninle evcilik oyunu oynayalım” dedi. Bu cümleyi hayatım boyunca unutmayacağım. Annemi, babamı hiç affedemiyorum gerçekten. Yani çocuk ya bilmez diye “Gel oyun oynayalım” dedi, anlamadım. Şimdi aklıma geliyor hiçbir şey diyememişim.”
“Babam ‘Falan Yenge’nin kızını bana istediklerini söyleyince sabaha kadar ağladım. Önceden ben ve o kardeş gibiydik. Oyunlar oynuyorduk. Eniştemin damatlığını giydirdiler. Damat tıraşına kadar yüzüme jilet değmemişti. İmam nikâhı kıydılar. Gerdek gecesi bir köşeye çekilmiş ağlıyordu. Ben de bir köşeye çekildim, ağlamaya başladım. Kardeş gibiydik. O yatakta, ben yerde yatardım. Evli olmasaydım belki üniversite okuyor olacaktım.”
Hala kalkmak için istekli mi eliniz?
İçeri de olan mağdur olan 4000 kişiyi düşünürken, görüntüde serbest lakin içinde bulunduğu durum hapisten beter olan bunca çocuk bunca kadın erkek hakkında hiç düşünmez misiniz?
Bir kez olsun koyamaz mısınız kendi çocuğunuzun yerine? Düşünün ya biri çıkıp tecavüz etse çocuğunuza ve yetmez gibi sırıta sırıta evleniriz biter dese o vakit kendiniz ceza vermeye kalkışmaz mısınız?
Peki ya hukukun adaletin yerini kişilerin verdiği cezalar alırsa bu ülke ne hale gelir hiç düşünmez misiniz?
Adalette, hukukta bizler için yani insanlar için yok mudur? ve bana yani vatandaşa bir fiil işlenmiş suçu hangi mahkeme hangi duruşma aklayabilir? Düşünün efendiler bu kez yüreğinizle, vicdanınızla düşünün!
Bulunduğunuz yeri hatırlayın! Orası Türkiye Büyük Millet Meclisi! Milletinizi ezip geçmeyin! Küçücük çocukları koruyamazsak eğer ne anlamı var ki bu dünyanın? Onlar gelecek, onlar umut! Umudu geleceği yok etmeyin! Eğer ki vekilimiz iseniz sesimize ses olun!
#TecavüzMeşrulaştırılamaz