Sevgili halkım haydi 3 çocuk yapmaya!

Cahit Gündoğdu 35 yaşında Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yaşayan inşaat işçisi biri, daha doğrusu biriydi. Çünkü, artık hayatta değil. İntihar etti! 4 çocuğu vardı. Neden mi intihar etti?

Cahit Gündoğdu 35 yaşında Bursa'nın Osmangazi ilçesinde yaşayan inşaat işçisi biri, daha doğrusu biriydi. Çünkü, artık hayatta değil. İntihar etti! 4 çocuğu vardı.

Sevgili halkım haydi 3 çocuk yapmaya!

Haydi halkım belinize kuvvet, çocuk yapmaya gidiyoruz, çocuk!

Nasıl olsa dışarı çıkılabilecek gibi değil; yaklaşın eşinize, fırsat bu fırsat diyerek çocuk yapın!


Keçi boynuzu cinsel hayatınızı renklendirecek ve güzel mi güzel çocuklara sahip olacaksınız; bulamadıysanız da sorun değil…

Biraz karın kası, biraz tereyağı, biraz köy pekmezi, biraz bal, tabi balın yanına biraz da kaymak…

Ne güzel ama değil mi?..

Çocuk sahibi olmak istiyorsanız, bulacaksınız ve yiyeceksiniz kardeşim! “Bunları nerden bulacağım, param yok” demeyin. İki tane çocuğunuz varsa bir tane daha yapacaksınız; ama pardon bu sayı en son 5 çocuğa çıkarılmıştı, değil mi? O zaman iki tane varsa 3 çocuk daha yapacaksınız, başka çare yok!

Yoksa bu millet nasıl büyüyecek?! Avrupa’ya bakmayın siz, onlar yaşlanıyor! Biz çok çocuk sahibi olalım; bırakın aile planlamasını da!..

Nasıl bir düşünce yapısı ama?

Sevgili halkım haydi 3 çocuk yapmaya!

Realitik bir yaşamdan uzaksanız, Türkiye’nin ekonomisinin kritiğini yapmadıysanız, yapamadıysanız böyle bir düşünce yapısı içinde yaşamınızı değerlendirirsiniz, biçimlendirirsiniz. Bir şey düşünmeden çelişkiler içinde yaşamınızı sürdürebilirsiniz…

Yaşam gerçekten bu kadar düşünülmeden “haydi” diyerek yaşanabilecek bir olgu mudur, yoksa asıl olan gerçeklerden kopmadan varlığımızın sürdürülmesi midir?

Her zaman somut, yaşamdan örneklerle yazımı sürdürme taraftarıyım. Bazılarının gözüne bazı şeyleri daha iyi sokabiliyorsunuz ve şimdi de böyle yapacağım…

Biraz önce ne demiştik ‘3 çocuk’ veya ‘5 çocuk’ ve aile planlaması değil mi?

2017 Türkiye’sinin 8 Ocak’ında, yaşanmış bir olay.

Cahit Gündoğdu 35 yaşında Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yaşayan inşaat işçisi biri, daha doğrusu biriydi. Çünkü, artık bu hayatta yaşamıyor, intihar etti!


Cahit Gündoğdu
Cahit Gündoğdu

Neden mi intihar etti?

Ev kredisini ödeyemediği için ve intihar notunda şunu yazdı: “Ev kredisi aldım. Borcumu ödemeyince bunalıma girdim. O yüzden intihar ediyorum. Kimseyi suçlamıyorum” 

Hayat, Cahit Gündoğdu için 35 yıllıktı; belki kendisi kurtuldu!

Şimdi Gündoğdu’nun intihar nedeni ne? Ev kredisi borcu… (Buraya dikkat) Kaç çocuğu vardı? 4 tane

Size bu gibi olaylar bazı şeyleri düşündürmüyor mu, sorgulatmıyor mu?

Cahit Gündoğdu acaba “Rızık Allah’tandır”, “Tevekkül etme”yi, “Kendi canına kıymanın günah olduğunu” ya da size her zaman televizyon ekranından bir aylığına 600 bin TL alan din aliminin söylediği “Sabredin, kazananlar sabredenler olacaktır” gibi ifadeleri İslam’ın özünde olan şeyleri duymamış mıydı?

Muhakkak duymuştu.

O zaman neden intihar etmişti? İşte çaresizliğin getirdiği son nokta…

Size daha farklı bir örnek vereyim…

AKP iktidarı döneminde Aile ve Kadın Bakanı Nimet Çubukçu (Baş), görevi sırasında “3 çocuk” konusu kamuoyunda tartışılırken kendisi bu konu üzerinde CHP Milletvekili Canan Arıtman ile polemiğe girmiş; Çubukçu (Baş) 3 çocuğu savunurken; Arıtman, aile planlaması ve az çocuğun önemine vurgu yapmıştı.

Burada tuhaf olan şey ise Çubukçu’nun bir çocuğu vardı; Arıtman’ın ise 2 çocuğu. İşte siyaset de sizin aslında kabullenmediğiniz, istemediğiniz düşünceyi, birileri istedi diye savunmanıza neden olabiliyor…


Yani sevgili halkım, birileri istedi diye siz de 3 veya 5 değil, ‘çocuğunuzun geleceğini teminat altına alabilecek sayıya ulaşmaya çalışın’ derim ben!..

15’inde evlenmiş ‘çocuk gelin Seher’


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…