Beşiktaş – Fenerbahçe müsabakası özelinde yabancı oyuncu fazlalığı futbol kalitesini artıran veya doğrudan olumlu etkileyen bir unsur olmamıştır.
Yabancı uyruklu oyuncular ve futbol kalitesini belirleyen şey
5 Şubat 2017 Pazar günü gerçekleşen Beşiktaş-Fenerbahçe Türkiye kupası müsabakasında her iki takımda yer alan yabancı uyruklu futbolcuların sayısı, yerli oyuncu sayısından fazladır.
Bu bağlamda bakıldığında Beşiktaş-Fenerbahçe müsabakası özelinde yabancı oyuncu fazlalığı futbol kalitesini arttıran veya doğrudan olumlu etkileyen bir unsur olmamıştır ve zaten genel olarak da durum böyledir. Çünkü yabancı uyruklu oyuncuların ülkenizin futbol kalitesine olumlu etkilerinin olabilmesinin bilindik ön koşulu onları entegre edecek yerleşik bir futbol sistematiğinizin olmasıdır. Geçmişte ve günümüzde belirli sayıda yabancı uyruklu oyuncunun Türkiye’de başarılı olmuş olması başka şeydir, yabancı oyuncuların futbol kalitesini olumlu etkilemesi ise başka şeydir.
5 Şubat Pazar günü oynanan söz konusu müsabakada yer alan yabancı uyruklu oyuncuların başarılı olarak değerlendirmek pek mümkün olmadığı gibi, takımlarındaki futbol düzeyini olumlu etkiledikleri de pek söylenemez. Oysa aynı oyuncuları İngiltere Premier ligi takımlarına koyunuz daha düzeyli bir oyun oynayacaklarından emin olabilirsiniz. Çünkü orada öyle oynamak zorundadırlar.
Ve çünkü öyle oynamaları gereken bir futbol kültürü, kimliği, ortamı ve oyun düzeni söz konusudur. İkincisi; Bu yabancı uyruklu oyuncuların hiçbirisi kendi ülkelerinde, dünkü müsabakada olduğu gibi düzeysizliklerin içinde olmamışlardır. Olamazlar, mümkün değildir, çünkü izin vermezler.
Eğer yancı oyunculardan yüksek verim alınmak isteniyorsa, öncelikle kendinize özgü ama evrensel ölçülerde kabul gören bir futbol kimliği ve düzeyi oluşturmak zorundasınız. Yoksa yabacı uyruklular da bir müddet sonra sana uyacaklardır. Çünkü sana uyması hem kolay, hem eğlenceli, hem de popüler olmak için daha elverişli.
Yabancı oyuncu yasağı peşinde olmak çözüm değil elbette. Ama bu kadar sana uyan ve senin gibi davranan ve senin gibi oynayan üstelik senin futbol düzeyine katkı yapmayan yabancı oyuncuya da ne gerek var?
Son olarak, bir ülkede futbol kalitenizi belirleyen şey başkaları değil, kendiniz olmalısınız. Yabancılar bu kaliteye uymak ve verimli olmak zorunda kalmalılar. Aksi hal Türkiye örneğidir.
Üstyapı altyapı ilişkisi
Türkiye de altyapıların ve altyapı eğitimlerinin sorunlu, eksik ya da yetersiz olduğuna ilişkin yazılar ve konuşmalar duyarız çoğu zaman. Oysa öncelikle sorunlu, eksik ve yetersiz olan altyapılar değil, tam olarak üstyapılardır.
Eğer teşhisi doğru koymazsanız tedaviyi yanlış ya da eksik yaparsınız. Türkiye’de altyapı paradigması yanlış koyulmuş ve koyulmaya devam etmektedir.
Üstyapılarınız yani profesyonel kurumlarınız ve takımlarınız belli bir kalite ve düzeyde değilse, altyapılarınızın iyi olması futbol sorununuzu çözmez. Çünkü altyapılar, üstyapı içindir.
Üstyapılar hayat, altyapılar ise o hayata can veren yerlerdir.
Sizin üstyapınız yani hayatınız düzgün değilse, altyapılarınız o düzgün olmayan hayatı besleyebilir ancak.
Beşiktaş, Fenerbahçe müsabakasına bakıldığında, futbol kalitesini bir yana bırakınız, insani ve beşeri özellikler açısından dahi ne denli olumsuz bir futbol düzeyine, daha doğrusu futbol düzeysizliğine sahip olduğumuz ortadadır.
Üstelik bu durum bir tek müsabaka ile ilgili bir şey de değildir. Bu durumda altyapılarınızın ideal olması zaten zordur, ideal olsa da durum çok fazla değişmeyecektir.
Önce üstyapılarınız iyi bir rol-model teşkil edecek ki; Altyapılarınız o rol modele uygun yetiştirme işini yaparak hayatiyeti sürdürebilsin.
Sonsöz olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Türkiye’de spor ve özellikle futbol günlük siyasetin ve siyasetçilerin müdahale alanı olduğu müddetçe, kasaba tüccarı zihniyetli bir takım insanların rantiye alanı ve kendilerini tatmin etme aracı olmaktan kurtarılamadığı sürece, bazı sözde futbol ilahlarının kendi düzenlerini devam ettirmek amacı ile yönettiği ve yönlendirdiği ve at koşturduğu bir karhane / kazanç kapısı olmaya devam ettiği sürece düzey ve gerçek işte budur.
Sonuçta bir ülkenin bilimi, sanatı, ekonomisi, eğitimi, siyaseti, iç ve dış politikası neyse sporu ondan çok farklı olmayacaktır. Özellikle de futbolu.
