Düzenli ve sağlıklı beslenme, kilo ve stres kontrolünün yanı sıra düzenli egzersiz, kaliteli yaşamın kapılarını açıyor.
Kanser, tüm dünyada ve Türkiye’de görülme oranı hızla artan hastalıklar arasında yer alıyor. Kanserin ortaya çıkmasında etkili olan genetik faktörlere, çevresel faktörler, günlük yaşam alışkanlıkları ve hayat kalitesi de ekleniyor.
En önemli kanser nedenleri arasında gösterilen sigaraya, alkol ve obezite ile olumsuz çevre koşulları da eklendiğinde, kanserin değiştirilebilir nedenlerinin bulunduğu gerçeği, her geçen gün önemini daha da artırıyor. Kanserden korunmak ya da kanser türlerinin bir bölümünü engelleyebilmek aslında mümkün.
Memorial Şişli Hastanesi Onkoloji Merkezi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Soley Bayraktar, “04 Şubat Dünya Kanser Günü” öncesinde, kanser hastalığının tanı ve tedavilerindeki güncel gelişmeler ile kanser riskini azaltan önlemler hakkında bilgi verdi.
Çevresel faktörleri iyi tanıyın
Kanser, tek bir hastalık değil, bir hastalık grubu olarak kabul edilmektedir. Yüzlerce türü olan hastalık, tüm dünyada hızla artarak kalp hastalıklarından sonra yaşamı tehdit edici risk faktörleri arasında yer almaktadır.
Kanserin değiştirilemeyen nedenleri bulunmakla birlikte, kanser oluşumunu önleyebilecek bazı değişiklikler, hastalığın kontrol altına alınabilmesine olanak tanımaktadır. Genetik nedenler ve ilerleyen yaş engellenemese de çevresel faktörler ve günlük yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi ile kanserin azaltılabildiği günümüzde artık bilinen bir gerçektir. Bunun yanında kanser oluşumuna zemin hazırlayan çevresel faktörlerin de iyi tanınması önemlidir. Bunlar;
- Aşırı alkol tüketmek
- Aşırı kilolu olmak
- Hormonlu yiyecekler tüketmek veya hormon içerikli haplar almak
- HPV virüsü (sadece cinsel yolla bulaşır)
- Radyasyon almak
- Güneşten korunmamak ve güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmak
- Sigara içmek
Tek bir sigara bile yaşam kaybı riskini artırıyor
Aşırı kilo ve sigara, kanser hastalıklarının en önemli sebepleri arasında bulunmaktadır. sigara az miktarda içilse bile kanser oluşturma riski yüksektir. Hayatları boyunca günde sadece bir tek sigara içen kişilerde bile erken hayat kaybı riski, içmeyenlere göre % 64 daha fazladır.
Günde 1 ila 10 sigara içenlerde ise erken ölüm riski % 87 daha fazladır. Sigara ne kadar erken yaşta bırakılırsa, kanser riski de o kadar hızlı azalmaktadır. Sigara-kanser ilişkisi en çarpıcı olarak akciğer kanserinde görülmektedir.
Günde 1 sigaradan daha az içenlerde bile akciğer kanseri riski, içmeyenlere göre 9 kat daha fazladır. Günde 1 ila 10 sigara içenlerde ise akciğer kanseri, riski içmeyenlere göre 12 kat daha fazladır.
Sigara içmek sadece kanser değil, diğer kronik akciğer hastalıklarının oluşum riskini de artırmaktadır. Buna bağlı olarak, günde 1 ila 10 adet sigara içenlerin akciğer hastalıklarından ölüm riski, içmeyenlere göre 6 kat, kalp rahatsızlıklarından ölüm riski de 1.5 kat artış göstermektedir.
Düzenli spor yaparak 13 farklı kanseri engelleyebilirsiniz
Amerikan Ulusal Kanser ajansının(NCI) yaptığı son çalışmaya göre düzenli spor yapmanın, kansere yakalanma riskini % 20 azalttığını ortaya koymuştur. Spor özellikle; meme, kalın bağırsak ve rahim kanseri riskini azaltıcı etkiye sahiptir.
Spor aynı zamanda yemek borusu kanseri ile karaciğer, mide, böbrek, baş-boyun, mesane kanseri ve lösemi riskini de azaltmaktadır. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu bir başka çarpıcı gerçek de sigara içen ve aşırı kilolu olan kişilerin düzenli spor yaptıklarında, kansere yakalanma riskinin azalmasıdır.
Haftada 150 dakika spor kanser riskini azaltır
Başta kanser olmak üzere birçok hastalıktan koruyucu etkiye sahip olan spor, haftada en az 2.5 saat yapılmalıdır. Spor, kişinin sağlık durumuna özel olmalı ve genellikle nabız en az 120 olacak şekilde orta-kuvvetli derecede yapılmalıdır.
Yüzme, bisiklet, yumuşak zeminde koşmak kişinin daha sağlıklı bir vücuda sahip olmasını sağlamaktadır. Nabzı arttıran ve vücudu fiziksel olarak tam çalıştıran, yağ yakan egzersizlere ‘kardiyo’ adı verilmektedir.
Metabolizmayı düzene sokan kardiyo egzersizlerin yanında herkesin daha kuvvetli kemik ve kaslara sahip olabilmesi için belli oranda ağırlık kaldırması da tavsiye edilmektedir. Özellikle kadınların menopoz sonrası kemik erimesi riskine karşı kendileri için uygun olan ağırlık kaldırmaları önerilmektedir.
Spor yaparak metabolizması güçlenen vücut, daha çok kalori yakılmasını sağlayarak kişinin ideal kiloda kalmasını sağlamaktadır. Spor aynı zamanda insülin direncini kırarak vücutta enflamasyonu azaltır ve kansere dönüşebilecek anormal hücrelere yol açan büyüme hormonlarını azaltmaktadır.