Camilerde evet propagandası: Benim imamım işini bilir!

Ümraniye’de bir imam, evet propagandası yapıyor. Bir din alimi, “şeytan hikayesi” üzerinden evet propagandası yapıyor. Gaziantep’te başka bir imam, miting propagandası yapıyor. Bunları görünce insan Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nu özlüyor…

İmamların işi, İslam'ın kendilerine verdiği dini görevler midir yoksa camilerde siyaset ve referanduma evet propagandası mı yapmaktır?

Benim imamın işini bilir!

Yaşım tutmaz, kendisini hayal meyal hatırlarım; ancak okumalarım, 1980’li yılların başından, 1990’lı yılların başına kadar Türk siyasetine yön veren önemli bir politika adamı olduğunu söylüyor…

Turgut Özal… Özal’ın bir sözü hiç unutulmadı: “Benim memurum işini bilir!”


Bu sözden kim ne anlarsa artık! İstediğiniz yöne çekebilirsiniz…

İşte o dönemlerden bu dönemlere gelen Türkiye’nin siyasi yaşamı; ülkenin, dini öğretilerine de yansımıştır. Özal döneminde memur ‘işini bilir’ken; bu durum, artık makro ölçekten mikro ölçeğe dönüştü!

Hiçbir zaman lafımı eğip bükmedim, şimdi de eğip bükmeyeceğim! O günlerden bugünlere gelen süreçte artık, bizim bazı imamlarımız ‘işini bilir’ hale geldi! Tekrar etmek gerekir: Dürüst, namuslu imamları, din adamlarını tenzih ediyorum.

İmam kimdir?

İmam dini yaşama yön veren; etiğin, ahlakın gereklerini bilen, uygulayan ve toplumun kendi yaşamında da uymasını amaçladığı dini kuralları anlatan alim kişidir.

Peki imam ya da dini öğretileri mektepte kazanmış bir din alimi yanlış yapar mı? Yapmaz olur mu? Öyle de güzel yapar ki! Bir örnek vererek başlayalım…

7 Haziran 2015 seçimlerine giderken Almanya’nın Frankfurt şehrinde bir imam (basına yansıdığı için ismini vererek anlatalım) adı Hasan Tüfek. Kendisi Diyanet’in imamıdır. Tüfek seçimlerde başkasının yerine oy kullanırken yakalanmıştı…

Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu dürüst (!) bir imam…

O günden bugüne gelindiğinde yeni bir iddia daha yine Almanya kanadından geldi. Ne dedi Alman yetkilileri? “Almanya’daki bazı imamlar Fethullah Gülen cemaatine mensup kişi ve kurumlar hakkında Ankara’ya bilgi notları gönderiyor, ‘casusluk’luk yapıyorlar!”


Bu iddia doğru ise bizim oradaki imamlar yeni bir iş daha mı kazandılar? Bu iki örnek de Almanya’da yaşanan olaylar; burada din alimleri ne yapıyor?

Misal, Gaziantep’te bir imam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın propagandasını yapıp, cemaati mitinge davet ediyor!

Aslında bu ülkede bunlar normal! Çünkü iktidar, bu kadar bu insanları cesaretlendirdi. İmamların işi, İslam’ın kendilerine verdiği dini görevler midir yoksa camilerde siyaset ve referanduma evet propagandası mı yapmaktır?!

Ne diyelim bu gibi imamlara?

AKP döneminde kendilerine yapılan zamlardan dolayı “Paranın yüzü sıcak geldi!” dersek yanlış olmaz herhalde!

Daha geçtiğimiz günlerde kendini din adamı zanneden şahsiyet çıktı, referandum için konuştu. Referandumda ‘hayır’ diyecek insanlara mesaj vermek için öyle bir hikaye üretti ki şaşıp kalınır! “Yok efendim, şeytan Allah’a bir kere ‘hayır’ demiş de yok efendim bilmem ne yapmış da…”.

Yine geçtiğimiz haftalarda Ümraniye’de Cuma vaazı veren Hüseyin Güleç de camide evet propagandası yapmıştı.

Türk toplumu, işte bu gibi imamlardan dolayı sömürülüyor, dini duyguları törpüleniyor!

Ali Bardakoğlu

Bugün yaşananları görünce; insan, “Atatürk’ün gösterdiği önemi kimseden görmedik” açıklamasından kısa bir süre sonra 2010 yılında görevden alınan Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nu özlüyor dersek yanlış söylemiş olmayız herhalde!

Camide ‘evet’ propagandası: Cemaatten imama tepki

Cami yapsan ne olur namaz kılsan ne olur?


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…