Sinema Kanunu yenileniyor: Yeni kanun neleri kapsayacak?

İstanbul’un bin yılların süzgecinden geçip günümüze uzanan, bazen köşe başındaki çeşmeyle, bazen dev bir Mimar Sinan eseriyle, İstanbul’u konu alan unutulmaz filmlerle, sinemayla, edebiyatla, lezzetli yemekleriyle mücevher taşları gibi sıralanan turizm değerleri ve bu değerlerin tanıtımının artması için yapılması gerekenler konuşuldu.

Sinema Kanunu yenilendi! Yeni kanun neleri kapsıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın başkanlığında düzenlenen konferansın kapanış konuşmasında Bakan, yenilenen sinema kanununun kısa bir süre sonra açıklanacağını belirtti.

Turizm Haftası kapsamında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde “İstanbul’un Turizm Değerleri”, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın başkanlığında gerçekleştirilen konferansla kapsamlı olarak konuşuldu.


Konferansta konuşmacı olarak Yapımcı ve Uluslararası Antalya Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren ile birlikte yazar-akademisyen Prof. Dr. Haluk Dursun, Gastronomi Yazarı Artun Ünsal, Yazar ve Gazeteci Beşir Ayvazoğlu ile Yazar ve Sanat Eleştirmeni Hasan Bülent Kahraman katıldı.

Şehrin her göreni ayrı ayrı büyüleyen coğrafi özelliklerinin yanı sıra yüzlerce yıldır insan yapısı olarak devleşen, İstanbul’u İstanbul yapan özellikleri, taşıdıkları turizm değerlerinin sinema, edebiyat, mimari ve çağdaş sanat açısından bütünlüklü olarak ele alındığı konferansta Yapımcı ve UAFF Direktörü Elif Dağdeviren İstanbul gibi sayısız değerlerden oluşan bir marka şehrin, dünyanın en etkili iletişim aracı olarak kabul edilen sinema aracılığıyla, doğru kurgulandığı takdirde tüm dünyada geniş kitlelere ulaşacağını söyledi.

Dünya tarihinde sinemanın ülkeler tarafından özellikle de terör, savaş, ekonomik krizler gibi ağır dönemleri atlatmak ve imaj yenilemek adına en önemli araç olarak kullanıldığını söyleyen Dağdeviren İspanya, İrlanda, Mısır, Almanya, Fransa, Güney Kore, Bosna-Hersek gibi ülkelerden de örnekler verdi.

Sinema Kanunu ve markalaşan şehirler

Sinema Kanunu

Sinema ve şehir deyince sadece İstanbul’da çekilen yerli ve yabancı filmlerin anlaşılmaması ve bunun çok daha bütünlüklü ele alınması gerektiğini bunun için de başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde mutlaka ciddi “Sinema Komisyonları” kurulmasının acil gereklilik olduğunu söyleyen Elif Dağdeviren;


Bu komisyon aracılığıyla uluslararası alanda yapımcı, oyuncu, yönetmen, senaristlerle ilişkiler geliştirilmesi, ulusal anlamada bu konularda çalışacak olanlara özel eğitimler verilmesi, ekonomik ve lojistik destekler konusunda yapılacak çalışma ve işbirliklerinin İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizin markalaşmasına katkıda bulunacağını anlattı.

Bunların şehirler ve ülkeler tarafından kültür politikası olarak geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu yine örneklerle anlatan Dağdeviren, örneğin İspanya’da süren ETA terörü sırasında ülkenin sinema ve gastronomi ile kendilerine alan açıp bir kültür politikası olarak bu iki konuyla şehirlerini markalaştırmak konusunda hızla ilerlediklerini anlattı.

Barselona Film Komisyonu, San Sebatsian Film Festivali aracılığıyla dünyanın ilgisini çektiklerini, yaptıkları bu değerli işlerin iletişimini de doğru kurguladıkları için İspanya’nın yıldız bir ülke olarak parladığını anlattı.

Ürün yerleştirme olarak şehirler

Dünyada sinema ve sinemacılar sayesinde yıldızı parlayan şehirleri anlatan Elif Dağdeviren; filmlerde ürün yerleştirme alanının kullanılması konusunda zayıf olduğumuzu söyledi; “Ürün yerleştirme dediğimizde maalesef çikolata, bisküvi, araba vb yerleştirme olarak algılanıyor halbuki özellikle şehirlerin filmlerde ürün olarak yerleştirilmesi çok önemli. Bu konuda da turizm ve sinema sektörleri bir araya gelerek ortaklaşa çalışmalar yapmalı, bir sistem olarak sunulmalı” diyerek hem Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’dan hem de Turizm sektörünün önde gelen liderlerinden konuyla ilgili destek istedi.

İstanbul gibi bir şehrin benzerinin dünyada olmadığını belirten Elif Dağdeviren; “İstanbul dahil Anadolu coğrafyası bir cevher. Doğru kullanmalı… Kültür ve turizm değerlerinden faydalanarak Türkiye’nin dünyaya anlatılmasında elimizden geldiğince sinemayı kullanmalıyız. Çünkü geniş kitlelerle en güçlü etkileşim alanı dün olduğu gibi bugün de başta sinema ve son yıllarda da dizi filmler. Kültür ve Turizm Bakanlığı sinemanın üretiminden uluslararası görünürlüğüne dek önemli çalışmalar yapıyor, destekler veriyor. Ama her şeyi devletten beklemek yanlış, özel sektörün de konuya ilgi gösterip İstanbul’un anlatılması için el birliği ile çalışılması lazım” diyerek sözlerini tamamladı.


Oturum Başkanı Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı konferansın kapanış konuşmasında Yapımcı ve Uluslararası Antalya Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren’in değindiği hususları da kapsayan Sinema Kanunu’nun yenilenme çalışmalarının sonuna geldiklerini, filmlerde ürün yerleştirme, yabancı yapımcıların teşviki, iletişim destek fonu gibi konuları da kapsayan kanunun yakında açıklanacağını belirtti.

Engelsiz Filmler Festivali: Sanal gerçeklik


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.