Karpal tünel sendromu kimlerde görülür? Belirtileri neler?

Eskiden marangoz, kasap, demirci, temizlik ve el işi yapan kişilerin hastalığı olan karpal tünel sendromu, günümüzde bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak ofis çalışanlarının baş belası oldu.

Karpal tünel sendromu kimlerde görülür? Belirtileri neler

Karpal Tünel Sendromuna ve korunma yollarına dair bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Davud Yasmin “Eskiden daha çok kadınlarda görülen bu hastalık teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde daha fazla sıklıkla görülmeye başlandı” açıklamasında bulundu.

Araştırmalara göre, Türkiye’de bilgisayar ve akıllı telefonlarla günde ortalama 10 saat internete bağlı olarak geçiriliyor. Bu durum da göz, ortopedik rahatsızlıklar ve karpal tünel hastalığına neden olabiliyor.


Karpal Tünel Sendromu bir ya da her iki elin ilk üç parmağını tutan ilerleyici özellik gösteren hareket sırasında tutulan el parmaklarında, bazen de kola doğru yayılan ağrı ve uyuşukluğun arttığı bir durum.

Genellikle elin ortasında bulunan median sinirin bası altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlükle kendini gösterdiğini belirten Op. Dr. Davud Yasmin “Median sinir normal olarak başparmağın iç taraf yüzeysel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağın da duyusunu taşır. Bu sinir bileğimizde Karpal Tünel olarak bilinen küçük bir kanaldan geçerek dağılır. Bu yüzden hastalık da bu kanalın adı ile anılır” dedi.

El bileğini kullanarak çalışanlar risk altında

Karpal tünel sendromu

Bu rahatsızlığın ilk başlangıç şeklinin özellikle hanımlarda hamur yoğurmak, elde çamaşır yıkamak, el işi yaparken veya bilgisayar tuşlarına basarken yani el bileğini kullanarak yapılan hareketli işlerde uyuşukluğun meydana gelmesi ve özellikle ilk üç parmakta elektrik çarpar gibi bir elektriklenmenin hissedilmesi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Davud Yasmin

“Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar genellikle geceleri ağrıların artmasından ve yanma tarzı bir acının kişiyi uykudan uyandıracak kadar fazla olmasından şikayet ederler. Tabii ki bu durum hastalığın ilerlemesi ile doğru orantılı olarak farklılık arz eder” şeklinde konuştu.


Karpal Tünel teknolojinin gelişmesiyle birlikte arttı

Yapılan çalışmalarda Karpal Tünel Sendromu’nun özellikle 30-50 yaşlar arasında görüldüğünü belirten Dr. Yasmin

“Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülüyor. Buna karşın bu hastalık teknolojinin gelişmesine paralel olarak daha fazla kişide görülürken, yaş gruplarındaki dağılımı da arttırıyor. Özellikle yeni bir teknolojik gelişme olan akıllı telefonların aşırı bir şekilde kullanımı özellikle genç popülasyonda median sinir rahatsızlıklarına yol açıyor.

2015 yılında yurt dışında 102 öğrenci üzerinde yapılan çalışmada aşırı miktarda akıllı telefon kullanan öğrencilerde belirgin oranda median sinirde genişleme, elin kavrama gücünde ve el fonksiyonlarında zayıflama tespit edildi. Özellikle gençler ve çocuklarda akıllı telefon kullanım sürelerinin sınırlandırılması hastalıktan korunmak için temel bir başlangıç olabilir” dedi.

Karpal Tünel tedavi edilmezse geri dönüşsüz el fonksiyon kaybına neden olur

Karpal Tünel hastalığının bulunduğu evreye göre farklı tedavi seçimlerinin olduğunu fakat tedavi edilmezse geri dönüşsüz el fonksiyon kayıplarına yol açabileceğine değinen Op. Dr. Davud Yasmin

“Hastalığın tedavi edilmeden önce hangi evrede olduğunun anlaşılması gerekir. Bunun için yapılması gereken EMG testidir. Bu test ile hastalık yüzde 90 olarak teşhis edilmektedir. Çok erken evre hastalıklarda EMG ile tespit bazen yapılamayabilir.


Bu durumda eğer hastalıktan şüpheleniyorsa 1-6 ay arasında testin tekrarlanması tanının konmasına yardımcı olur. Hastalar ameliyat sonrası 10 gün ile 3 hafta arasında normal hayatlarına dönebilirler. Hastalığın tam iyileşmesi sinirdeki harabiyet miktarına bağlı olarak 6 ay – 2 yıl arasındadır” açıklamasında bulundu.

Parmaklarda uyuşma ve his kayıplarının 9 sebebi nedir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.