Reflü hastalarının dikkat etmesi gerekenler

Mide reflüsü olarak bilinen gastro-özefageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması ile oluşur.

Reflü hastalarının dikkat etmesi gerekenler neler?

Mide içeriği, belirgin derecede asittir. Aynı zamanda, mide içeriğinde hemen her zaman safra ve pankreas sıvıları da bulunur. Alkali özellikli olan safra ve pankreas sıvıları da mide asidi gibi yemek borusunun tahrişine neden olabilir.

Reflü hastalığı, asitli veya safralı mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun kendini asitten veya safralı mide içeriğinden koruyamaması nedeniyle oluşur.


Yemek borusu bu sıvıların tahriş edici etkisinden 2 temel yolla korunmaktadır.

Yemek borusunun kendisinin temizleme mekanizması: Yemek borusunun mideye doğru olan normal hareketleri ve tükürük salgısının alkali olması mideden yemek borusuna gelen sıvıların tahriş edici etkisini azaltmaktadır.

Mide sıvısının yemek borusuna çıkmasını engelleyen kas yapısı: Yemek borusunun alt kısmıyla mide girişindeki kaslar özel bir yapı oluşturarak burada bir kapak mekanizması yaratırlar.

Yemek yediğimiz sırada lokma geçerken açılan bu mekanizma normal hallerde mide içeriğinin yukarı çıkmasına izin vermez veya çok kısa süreli ve miktarda izin verir. Bu korunma mekanizmalarının özellikle de mide kapak mekanizmasının bozulmasıyla reflü hastalığı oluşmaktadır.

Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alp Gürkan, bazı tetikleyici durumları belirtti.

Yemek alışkanlıkları: Midenin aşırı doldurulması ve özellikle dolu mide ile yatma, yağlı-kızartmalı yemekler, acele yemek yeme, salçalı-soslu besinler, fazla kahve tüketilmesi, gazlı içecekler.

Aşırı kilo: Reflünün en sık rastlanılan nedeni olan mide fıtığı, obez insanlarda normal kişilere göre çok daha fazla görülmektedir. Karın içindeki aşırı yağlanma, karın içi boşluktaki basıncı arttırdığından reflü oluşumu kolaylık kazanmaktadır. Obezitenin oluşumunda etkisi olan kötü beslenme alışkanlıkları reflü oluşumunu kolaylaştırmaktadır.


Gebelik ve karnı sıkıca saran korse gibi giyecekler: Karın içi basıncının arttırarak reflüye neden olurlar (aşırı kiloya benzer şekilde).

Bazı ilaçlar, alkol, sigara, stres: Mide fıtığıyla reflü hastalığı bilinenin aksine aynı şey olmamakla birlikte, mide fıtığı reflünün oluşmasını kolaylaştırmaktadır.

Reflü

Klinik belirtiler

Ülkemizde reflü hastalığı oldukça yaygındır ve erişkinlerin yaklaşık %20’sinde reflü görülmektedir. Yemek borusuna gıdalarla birlikte mide asidinin geri dönüşü ile birlikte patolojik olaylar başlamaktadır.

Mide duvarı aside dirençli tip mukozaya yani bir örtüye sahipken, yutma borusunun ince ve narin örtüsü (mukozası) aside karşı dirençli değildir. Hassas olan yemek borusu dokusu, asitle karşılaştığında hasar görmeye başlar.

Bu hasarın ve reflünün şiddetine göre yakınmalar değişir. Reflü hastalığının çok değişik belirtileri olmasına karşın en sık karşılaşılan bulguları göğüs kafesi arkasında yanma ve kuru öksürüktür.

Bu nedenle ilk tanı öncelikle kulak burun boğaz uzmanlarınca saptanır. Ses kısıklığı veya yutma güçlüğü görülür. Yine hastalar çoğu zaman ağıza acı su gelmesinden yakınırlar. Özellikle yakınmalar gece yatarken fazlalaşır. Belirtileri kabaca tipik ve atipik diye ayırmak mümkündür.

Prof. Dr. Alp Gürkan, “En etkili ve en kolay yöntem endoskopidir (yemek borusu ve midenin içine aletle bakmak). Bu yöntemle kapak durumu, yemek borusunun hasarı ve mide yüzeyindeki diğer rahatsızlıklar saptanır. Bu yöntemle saptanamayan ve klinik olarak belirgin reflüsü olan hastalara yemek borusundaki asit miktarını ve basıncı ölçecek şekilde ileri incelemeler yapılabilir. Ancak bunlara nadiren gerek duyulur” dedi.


Prof. Dr. Alp Gürkan Reflü hastalarının yapması gerekenler hakkında bilgiler verdi.

  • Her şeyden önce yemek yedikten hemen sonra yatmayın. Yatmak için en az 3 saat geçmesini bekleyin. Çünkü mide asit miktarı yatarken çoktur. Yattığınızda ise baş-boyun bölgenizi yukarıya koyun. Yatarken mümkünse sol yana doğru yatın.
  • Asitli ve gazlı içeceklerden, alkol, kahve, yağlı yiyecekler, kızartmalar, soslu, mayonezli kremalı, acı ve baharatlı yiyecekler, çikolata, soğan, sarımsak gibi besinlerden uzak durun.
  • Özellikle düşük şekerli gıdalar tüketin. Düşük şekerli bir diyet olan “Taş devri diyeti” ni uygulayan kişilerin büyük bir bölümünde reflü birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolmaktadır.
  • Aspirin ya da ağrı kesici ilaçların mümkün olduğunca az kullanılması gerekir.
  • Sigarayı mutlaka bırakmalısınız.
  • Az ama sık yemek yenmelidir. Mide şişirilmemeli. Yavaş ve bol çiğneyerek yenmeli. Her lokmadan sonra çatalı bırakın ve her lokmayı en az 10 kez çiğneyin. Diş probleminiz varsa mutlaka çözün.
  • İdeal kilonuzda olmanız gereklidir. Kilo verin. (Bazı kilolu hastaların tüm reflü şikayetleri 10-15 kg verdiklerinde kaybolabilmektedir)
  • Kemeri çok fazla sıkmayın, dar giysilerden kaçının.
  • Çok fazla güç gerektirecek işlerden uzak durun.
  • Diğer hastalıklarınız için kullandığınız ilaçları veren hekime danışarak reflüyü kolaylaştıran ilaçları mümkünse değiştirin.

Mide reflüsünün belirtileri nedir? Tedavi yöntemleri nelerdir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.