Erdoğan’dan Budist terörü çıkışı: Yogayla mogayla geçiştiremezsiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an Myanmar’da ‘Budist terörü’ var. Öyle yogayla mogayla bilmem neyle filan bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vakıa var” dedi.

cumhurbaşkanı Erdoğan Budist terörü çıkışı: Yogayla mogayla geçiştiremezsiniz

İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği 1. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

Budist terörü açıklaması

“Kimsenin sesi çıkmıyor. Sadece ‘Myanmar’a kınama yaptık’ söylenen bu. ‘Kınamamızı yaptık, en şiddetli şekilde yaptık.’ Başka ne yaptık? Yaptırım yok. Bu yaptırımları ortadan çok farklı şekilde koymak lazım ki ona göre onlar da kendilerine bir çekidüzen versinler. Burada çok açıkça bir soykırım var. Açık söylüyorum rahatsız olabilirler. Dünyaya ‘İslami terör’ diye konuşanlar, ‘Hristiyani terör’ diyorlar mı, ‘Yahudi terörü’ diyorlar mı, ‘Budist terörü’ diyorlar mı? Demiyorlar. Budistleri böyle iyi niyet elçisi gibi hep gösterirler. Şu anda tamamen Myanmar’da ‘Budist terörü’ var. Şu anda Erdoğan’a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yogayla mogayla bilmem neyle filan bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vaka var. Bunu tüm insanlığın bilmesi lazım.”


Kuzey Irak’taki referandum kararı fırsatçılık kokan bir girişim

Kuzey Irak’ta bugün gerçekleşen referanduma ilişkin açıklamalarını sürdüren Erdoğan, “Artık şimdi yeni bir dünyayı, yeni bir yer küreyi kurmak zorundayız. Aksi takdirde, çökecek sistemin altında hep birlikte kalacağımızı unutmayalım. Bölgemizdeki krizler ve çatışmalar, Kuzey Irak ve Suriye’de atılmakta olan yeni adımlarla daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Kuzey Irak’taki Bölgesel Yönetimin referandum kararı, ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir.

Bu bölgeyi sadece tek bir grubun kontrolü altına almaya çalışması, orada uzun yıllar sürecek yeni çatışmaların, yeni acıların, yeni zulümlerin, yeni katliamların habercisi olmaktan öte bir anlam taşımayacaktır. Kontrolleri altına aldıkları gücü ve imkanları, diğer gruplarla paylaşma konusunda hiç de iyi bir imtihan vermeyen mevcut yönetime olan güvensizlik sözde bağımsızlık ilanı sonrası çok daha artacaktır” dedi.

Bu bölge sadece bir şahsın veya aşiretin hayat alanı değildir

“Kimse bizden sınırlarımızın hemen yanı başında, yeni bir kriz ve çatışma alanı oluşmasına göz yummamızı bekleyemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konudaki tavrımız açıktır. Buna rağmen yapılan ve Irak’taki cari hukuka da uygun olmayan referandumun, sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayrimeşrudur diyoruz. Irak’ın hem toplum hem de ülke olarak birliğe beraberliğe bütünleşmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı bulunduğu bir dönemde, ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez. Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizin haklarına, hukuklarına güvenliklerine müreffeh bir hayat taleplerine sonuna kadar saygımız vardır.

Nitekim bu yöndeki çabalarında daima Kuzey Irak yönetiminin yanında olduk. Sıkıntılı zamanlarında kimse onların yanında olmadığı dönemde kendilerine gerekli hizmeti desteği vererek, onları ayakta tuttuk. Ancak bizim aynı zamanda Irak’ta Arap kardeşlerimiz de var. Türkmen kardeşlerimiz var. Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler var. Onların da haklarına bizim saygımız var. Kuzey Irak tüm bu halkların ortak hayat alanıdır. Sadece bir şahsın veya aşiretinin hayat alanı değildir. Bunun böyle bilinmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Bundan sonra Kuzey Irak yerel yönetimi, petrolünü hangi kanallarla satacak, vana bizde

Cumhurbaşkanı Erdoğan devamla şöyle konuştu: “Şu anda bir şeyin bilinmesini özellikle istiyorum. Siyasi olarak, ekonomik olarak, ticari olarak, güvenlik noktasında bütün adımları atıyoruz, atacağız. Silopi’de boşuna şu anda Silahlı Kuvvetler orada gerekli adımları atmadı. Taviz yok. Şu anda İran, aynı durumda. Aynı zamanda Hava Kuvvetlerimiz aynı durumda ve sınırlarda sadece Irak tarafına geçişe müsaade var, bu hafta içerisinde diğer tedbirleri de hemen açıklayacağız ve o adımlar da atılacak. Artık giriş-çıkış, bunlar da kapatılacak. Farklı tedbirlerimiz var, ayrı. Onları da ayrıca devreye sokacağız ve bütün bunlarla birlikte bundan sonra Kuzey Irak Yerel Yönetimi, bakalım petrolünü hangi kanallarla nereye akıtacak veya nereye satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti.


Bir gece ansızın gelebiliriz

Şu anda Kuzey Irak’ı İsrail’den başka tanıyan ülkenin olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ise şu anda Kuzey Irak ile çok farklı bir konumdayız. Netanyahu ile farklı bir konumda. Söyleyin bundan vazgeçsin. Biz adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. Kuzey Irak yerel yönetiminin bu adımdan geri adım atması şart, olmazsa olmaz. Suriye’de de birden fazla terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Onlar için kuru bir rüya. Dedim ya, bir gece ansızın gelebiliriz. Milletimiz aymazlıkla ısrar eden küçük bir kesim haricinde tüm olup bitenleri görmektedir. Parlamentoda yapılan oylamayı gördünüz, küçük bir grup ama büyük bir çoğunlukla hemen silahlı kuvvetlerine yurt dışına çıkma müsaade kararını parlamentomuz verdi” ifadelerini kullandı.

Almanya seçimleri bir derstir

“Konuşmak dahi istemediğimiz sıkıntılı günleri hamdolsun geride bıraktık. Artık önümüze bakıyoruz. Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde hayata geçirdiği kriterleri belki bizi tam üye yapmadı ama demokratik standartları yükseltti. “Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz” dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o. İşte bakın Almanya seçimleri bir derstir. Çünkü artık insanlar her şeyi çok açık ve net görüyor.

Biz birçok şeyleri söyledik. Fakat ters yüz ettiler. Şimdi de gerçek ortaya çıktı. Bizim demokrasiyle halklarla, özgürlüklerle ilgili standartlar konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Hiçbir ülkenin halkıyla, halklarıyla bizim sorunumuz olamaz. Bizim sorunumuz olsa olsa oralardaki yönetimlerledir. Oralardaki yönetimlerin idare tarzıyladır. Biz bu reformları kendimiz için hayata geçirmek için kararlıydık. Birileri istedi diye yapmadık. Milletimiz layık olduğu için yaptık.

Maç oynanırken kuralların değiştirilmiş olmasınadır itirazımız. İki ülkede liderler değişiyor diyorlar ki, liderler zirvesini kaldıralım, fasılları da 35’e çıkaralım. Buna itirazının olmayacak da neye olacak. Aç kapa yapılıyor, fasıllar için, “yok” dediler, olmaz; “Sadece fasıl açılır ama kapanmaz”. Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme getirilmeyen kuralların konu Türkiye olduğunda icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, ABüyeliği takvimini harfiyen yerine getirmiştir.

Havlu atan taraf biz olmayacağız

AB’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere, Brexit yaptı oylamayı ayrıldı. Bunun gerisi gelecek. Ama şunu herkes bilsin ki Avrupa Birliği ile Türkiye arasında artık bir tiyatro oyununa dönen bu mücadelede, havlu atan taraf biz olmayacağız. Bu konuda karar vermesi ve bunu tüm dünyaya ilan etmesi gereken taraf; AB’dir. Versinler kararlarını. Onlar kararını versinler biz kararı rahat veririz, merak etmesinler. Biz bu kararı duyana kadar sabırla bekleyeceğiz.


Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme dahi getirilmeyen kuralların, konu Türkiye olduğunda adeta icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, Avrupa Birliği tam üyeliği takvimini harfiyen işletmiştir. Fasıllar konusunda, mevzuat uyumu konusunda hiçbir eksiğimiz, hiçbir sıkıntımız yoktur. Sadece Avrupa Birliği’nin kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi sorunuyla karşı karşıyayız. Avrupa Birliği, fasılları kapatmayarak, serbest dolaşım hakkımızı adeta gasp ederek, mültecilerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ve daha birçok sözünü yerine getirmeyerek güvenilirliğini yerle bir etmiştir.” dedi.

İsmet Yılmaz: Elmastan değerli bir eğitim sistemimiz var


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.