Tükenmişlik sendromu nedir? Yenmek için 8 adım

Kendinizi yorgun, bitkin ve isteksiz hissediyorsunuz. Sabahları işe çok keyifsiz hatta zorla gidiyorsunuz. Kendinizi duygusal ve fiziksel olarak yıpranmış hissediyor, çok daha kolay öfkeleniyorsunuz. İşte bu sorunlarınızın nedeni tükenmişlik sendromu olabilir!

Tükenmişlik sendromu nedir? burnout syndrome Yenmek için 8 adım

Tükenmişlik sendromu nedir?

İngilizce’de Burnout Syndrome denilen “Tükenmişlik sendromu” yorgunluktan baş ağrısına, uyku ve yeme bozukluklarından mide ve bağırsak rahatsızlıklarına, egzama, kaşıntı ve saç kıran gibi cilt hastalıklarından konsantrasyon bozukluğu hatta depresyona dek birçok soruna yol açabiliyor. Bazı tedbirlerle bu önemli soruna karşı fayda sağlamak mümkün. Uzman Psikolog İrem Sürmez, tükenmişlik sendromu için 8 etkili öneriyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


1- Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersizin fiziksel yararları kadar psikolojik yararları da çok fazla. Bireyin özsaygısını artırarak stres yönetimi üzerindeki etkisi egzersizin en önemli faydalarından biri. Çünkü, egzersiz yaparak vücut endorfin gibi mutlu kimyasalları salgılamaya başlıyor. Araştırmalar egzersizin, bireyde yarattığı olumlu etkiyle depresyon, kronik ağrı, anksiyete ve uyku problemlerinde önemli etkisi olduğunu gösteriyor. Beden formunuzu güçlendirdikçe, fiziksel olarak kendinizi geliştirdikçe sadece iyi görünmekle kalmayıp problemlere daha farklı bakma, çevrenizde olup biteni daha sağlıklı algılama ve doğru iletişim kurma becerinizi de geliştirebileceksiniz.

2- Kahvaltı ve öğle yemeğinizi ihmal etmeyin

İş yaşamının yoğunluğunda öğün atlama, yetersiz beslenme, aşırı kafein, şeker, tuz ve yağ tüketme gibi sağlıksız beslenme düzeninin yaygın olduğu görülüyor. Oysa doğru beslenme alışkanlığı fiziksel sağlığımızın yanı sıra duygu durumumuzu da iyileştirmeye fayda sağlıyor. Birçok araştırma beslenme ile stres yönetimi arasında doğrudan ilişki olduğunu gösteriyor.

Her sabah güne kahvaltıyla başlamak kan şekerini düzenleyerek işe daha enerjik başlamanızı ve iş yoğunluğuna bedensel ve duygusal olarak daha hazırlıklı girmenizi sağlayacaktır. Öğle öğününde de ayak üstü beslenme ve sağlıksız atıştırmalıklar yerine en az 20 dakika ve oturarak yemek yemeğe zaman ayırarak ruhunuzu ve bedeninizi doyurarak dinlenmek faydalı.

3- Ailenize ve arkadaşlara daha çok zaman ayırın

Aile ve sosyal hayatı keyifli ve tatmin edici olan bireyin işteki motivasyonu da daha yüksek olabiliyor. İş hayatının ve günlük yaşamın koşuşturmasında karşılaştığınız sıkıntılarla baş etmede aile ve arkadaşlar çok önemli bir rol oynuyor. Çevrenizdeki insanlardan destek alın; sevdiklerinizle, ailenizle ve arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirmeye özen gösterin. Sosyal alan, işteki yoğunluğun ve yükün atılabildiği özel bir alan. İş hayatı ve aile/sosyal hayat dengesi sizin işteki başarınız için de önemli bir formül olacaktır.


4- Hobi edinmenin gücünü küçümsemeyin

Günlük hayatın rutinleri, iş yaşamının sorumlulukları sizi bir süre sonra keyifsiz bir ruh haline sokup yaşam enerjinizi düşürebilir. Sürekli bir yere, bir işe koşturarak geçirdiğiniz yaşamın içinde küçük bir pencere açıp kendi özel alanınızı yaratmaya özen gösterin. Zaman çok kıymetli ve hiç anlamadığınız bir şekilde hızla akıyor. İşte aldığınız tüm yüklerin enerjisini iş yaşamı dışında kendi ilgi alanlarınıza göre edineceğiniz hobilerle boşaltabilirsiniz. Sosyal ve kültürel faaliyetlerin günlük yaşamın stresiyle baş etmedeki önemini unutmayın.

5- Mesleki olarak kendinizi geliştirin

İş yerinizde üstlendiğiniz görev ve sorumluluklar, eğitimini aldığınız alanın ve bilgi düzeyinizin dışındaysa işi anlamak ve yetiştirebilmek için daha çok enerji harcamanız ve zamanla kendinizi yetersiz hissetmeniz mümkün. Bu nedenle mesleğinize ve sorumluluk alanınıza yönelik bilginizi artırmak için kendinizi geliştirmenizi sağlayacak eğitim almanızda fayda var.

6- Gerekirse destek isteyin

Tükenmişlik daha çok iş yaşamının sebep olduğu bir sıkıntı olduğu için öncelikli olarak üstlendiğiniz işin türü, miktarı veya kapasitenizi çok aşırı zorlaması durumunda gerekirse destek isteyin.

7- Hayatınızı sadece işe odaklamayın

İş ve ev hayatının dengesi çok önemli. Bu dengenin bozulması bireyi zamanla tükenmişliğe ve aile içi bölünmelere götürebiliyor. Sadece işe odaklı yaşamayıp, iş stresi dışında kendinizi ortaya koyabileceğiniz ve rahatlayabileceğiniz, ruhunuzu ve zihninizi de dinlendireceğiniz alanlar ve fırsatlar yaratın.

8- Uzmana başvurmaktan çekinmeyin


Uzman Psikolog İrem Sürmez “Tükenmişlik sendromu ile mücadele etmede gerekli tedbirleri aldıktan birkaç ay sonra buna rağmen kendinizi mutsuz ve tükenmiş hissetmeye devam ediyorsanız psikologdan destek almaktan çekinmeyin. Nasıl ki bir hastalıktan dolayı doğal olarak hekime başvuruyorsanız, geçmeyen tükenmişlik hissini de önemseyin ve çözüm bulmak için mutlaka uzmana başvurun” diyor.

Hastalıkları düşünce gücüyle değil düşünmeyerek yenebiliriz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.