Tıp dünyasında ‘Uykuda Seks Hastalığı’ adıyla bilinen Seksomnia rahatsızlığı özellikle erkeklerde görülüyor. Herkes uykusunda ayağa kalkıp yürüyüşe çıkan insanları duymuştur, ancak uykularında seks yapmaya çalışan insanların hikayeleri pek yaygın değil.
Belirtileri nedeniyle uyurgezerlikle veya sara nöbetleriyle karıştırılabiliyor!
İnsan, ömrünün yaklaşık üçte birini uykuda geçiriyor. Bu yüzden uykuda görülen bozukluklar yaşam kalitesi ile yakından ilişkili. Son yıllarda uyku bozuklukları üzerine giderek artan ilgi yeni bilgilerin açığa çıkmasına neden olmuş. Bu sayede yeni bazı uyku bozuklukları literatüre girmiş. Uykuda anormal cinsel davranış (seksomnia) de bunlardan biri olup toplumsal ve adli yönleri nedeniyle önemli bir konu…
Uykuya dalarken, uyku sırasında ya da uyanırken motor ve otonomik aktivasyona bağlı, parasomnia olarak adlandırılan amaca yönelik gözüken, karmaşık ve bilinçli olarak ortaya çıkarılmayan davranışlar görülebilir.
Diğer parasomnialar gibi genellikle karmaşık,amaca yönelik gözüken ve bilinçli olarak ortaya çıkarılmayan cinsel davranışlardan oluşuyor. Bazı araştırmacılarbu bozukluğun uyurgezerliğin bir varyantı olduğunu ileri sürüyor. Tanı koymada en önemli araçlardan biri
polisomnografi. Seksomniaya bağlı ciddi psikososyal sorunlar gelişebiliyor.
Seksomnia terimi ilk kez 2003 yılında yeni bir parasomnia olarak Shapiro ve arkadaşları tarafından önerilmiş.
Ancak günümüzde adlandırma konusunda bir karmaşa yaşanıyor. Bazı araştırıcılar parasomniak seksüel davranışları (sıklıkla NREM) ifade etmek için ‘seksomnia’ terimini kullanırken diğerleri aynı klinik durumu tarif etmek için ‘uykuda anormal cinsel davranış’ ya da ‘uykuda cinsel davranış’ terimini kullanıyor.
Son yıllarda adli olaylara neden olması açısından da önemli olan ve az bilinen bu konu…
Seksomnia ile uyurgezerliğin saptanmış farkları farkları
Uyurgezerlik / Seksomnia
Genellikle yavaş dalga uykuda / Genellikle NREM uykuda
Genellikle gecenin ilk 1/3’ünde / Uykunun herhangi bir zamanında
Otonomik aktivasyon kardiyorespiratuar fonksiyon artışı ile sınırlıdır. / Yaygın otonomik aktivasyon görülür.
Cinsel uyarılma yoktur. / Genellikle cinsel uyarılma vardır.
Süresi genellikle 30 dakikadan kısadır. / Süresi genellikle 30 dakikadan uzundur.
Bazen şiddet, yaralanma veya yaralama davranışı görülebilir. / Şiddet, yaralama ve yaralanma davranışı daha azdır.
Yatak dışında yürüme ile karakterizedir. / Yatak dışında yürüme azdır.
Çocuklarda sık / Erişkinlerde sık
Daha çok erkeklerde görülüyor!
Tıp dünyasında ‘Uykuda Seks Hastalığı’ adıyla bilinen rahatsızlık özellikle erkeklerde görülüyor. Belirtileri nedeniyle uyurgezerlikle veya sara nöbetleriyle karıştırılabiliyor.
Hasta gecenin bir yarısı uyanıyor, partnerini istekli ya da isteksiz sekse zorluyor. Sabahları yorgun kalkıyor, dağınık odayı görüyor ve korkuyor. Ama gece neler olduğunu bir türlü hatırlayamıyor.
Seksomnia ‘Uykuda seks hastalığı’ nedir?
Uyku sırasında cinsel ilişkide bulunma bir çeşit uyku hastalığıdır. Tıpkı uyurgezerliğe benzer. Ancak bu durumda hasta kalkıp yürümüyor, kontrol edilemez bir şekilde cinsel ilişkiye girme ihtiyacı hissediyor. Uykuda; partnerinin isteğine bakmaksızın, anormal bir cinsel dürtü ile seksi başlatıyor. Alışılmadık şekilde fanteziler üretiyor ve onunla sevişmek istiyor.
Utanılacak bir durum yok!
İlk defa 2003 yılında, Dr. Colin Shapiro, Dr. Nik Trajanovic ve Dr. Paul Fedoroff’un ‘Seksomnia: A New Parasomnia?’ isimli makalelerinde tanımladıkları bir olgu ile uyku tıbbı ‘Uykuda Seks Hastalığı’ terminolojisi ile karşılaşılıyor. Ardından Dr. Carlos Schenck ve arkadaşlarının çalışmalarıyla bu hastalıkla ilgili bilgilerde artış sağlanıyor.
Seksomnia ‘Uykuda Seks Hastalığı’ ile çok sık karşılaşılıyor mu?
Tanı kriterlerinin iyi bilinmemesi, uyku tıbbı uzmanları dışındaki hekimlerin bu hastalığa özgü belirtileri sorgulamıyor olması, hastaların ya da partnerlerin belirtilerden utanması ve paylaşamaması, bu hastalığın ne kadar fazla olduğu konusunu zorlaştırıyor. Şu ana kadar olan vakalar, olgu bildirimleri şeklinde tanımlanıyor. Olguların bütünü değerlendirildiğinde erkeklerde daha sık gözlendiği dikkat çekiyor.
Seksomnia hastaları dalgın uyku halinde uyandıklarında dalgın ve boş bakıyorlar.
‘Uykuda Seks Hastalığı’nın belirtileri neler?
Sık sık cinsel içerikli rüyalar görme, sık sık uykuda ereksiyon-boşalmalar yaşama, mastürbasyon yapma, uyku sırasında farkında olmaksızın, partnerinin isteğine bakmaksızın anormal derecede artmış bir arzu ve istekle seksi başlatma, dalgın ve boş bakma, bu birliktelikler sırasında normalde yaptıklarından çok farklı davranış ve fanteziler sergileme, okşama, çığlık atma, inleme, bağırma, orgazm sesleri çıkarma, küfür etme, partnerine fiziksel veya duygusal şiddet uygulama gibi belirtiler söz konusu.
Seksomnia hastası partnerine uykuda zarar verebilir mi?
‘Uykuda Seks Hastalığı’ olan birisi uyandığında olup bitenleri hatırlar mı?
Hayır. Hastalar sabahları şaşkın ve yorgun bir şekilde kalkarlar. Gece uykuda olup bitenleri, yaptıkları hiçbir şeyi hatırlamazlar.
Bu hastalığa sahip olanlar, yatak arkadaşları için tehlikeli olabilirler mi?
Bu hastalığa sahip olan kişi, agresif ve saldırgan durum içeren davranışlarla yatak arkadaşına fiziksel veya duygusal zarar verebilir. Onu dövebilir, canını acıtabilir ve hakaret edebilirler. Ancak bazen de yatak arkadaşı, eşinin bu hastalığından rahatsız olmayabilir. Hatta bu hastalığın neden olduğu davranış değişikliklerinden hoşlanabilir.
Türk Ceza Kanunu ceza vermeyebiliyor!
‘Uykuda Seks Hastalığı’ bir parasomnidir. Kişinin, suç kabul edilen bir eylemi bu hastalığın tesiri altındayken gerçekleştirdiği; uyku hastalıkları konusunda uzman bir bilirkişi tarafından ortaya konabilirse Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 32/2 maddesi gereği davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olduğu için ceza indirimi söz konusu olabilir. Yargı, bu durum için TCK’nın 34 maddesinin uygun olduğuna kanaat getirirse o zaman da bu maddenin tanımladığı gibi ‘geçici bir nedenle işlediği suçun sonuçlarını algılayamadığı gerekçesi ile’ ceza sorumluluğunun olmadığına karar verilebilir.
“Sabah, üzerimden tır geçmiş gibi uyandım”
“Akşam pijamamı giyip, eşime iyi uykular deyip uyuduğumu hatırlıyorum. Sabahleyin sanki üzerimden TIR geçmiş gibi yorgun ve sürünerek kalkıyorum. Yatağımızın savaş alanı gibi darma dağınık olduğunu, geceliğimin üstünün bir yerde, altının bir başka yerde fırlatılmış olduğunu görüyorum. Bu duruma bir anlam veremiyorum, gece ne olup bittiğini hatırlamıyorum.”
“Kocamla yaptığım seks rüyaymış!”
“Kocamın üç yıldır böyle bir hastalığı varmış. Yıllardır zaman zaman gecenin bir yarısında hiç konuşmadan, uykumun ortasında beni okşayarak uyandırıyor; hiç konuşmadan, benim söylediklerime de yanıt vermeden donuk bir yüz ifadesiyle, normal birlikte olduğumuzda hiç yapmadığı bir şekilde benimle birlikte oluyordu. O anlarda eşim değil de yabancı birisiyle birlikteymişim duygusu hissediyordum. Bunun eşimin bir fantezisi olduğunu düşünerek, bir süre sonra ben de garipsemeden, sesimi çıkarmadan direnmeden bu olayın bir parçası oldum. Canımı yakacak, beni üzecek bir şey de yapmadığı ve bu farklı davranışlardan da hoşlandığım için bir süre sonra artık garipsemeden eşimle birlikte oluyordum. Bunun bir hastalık olabileceğini aklımın ucundan bile geçirmemiştim
BBC’den Sarah Abrahams, kendini ciddi bir sorunun ortasında bulan bir adamın hikayesini aktarıyor:
“Sarah, Tom ile bir arkadaşının evinde tanıştığında, aralarında hemen bir elektriklenme oldu. Sıcakkanlı, konuşkan hali ve espiri anlayışıyla ona erkek kardeşini hatırlatıyordu.
Takip eden haftalarda, birlikte daha fazla vakit geçirdiler. Bazen Sarah Tom’da kalıyordu, bazen de Tom Sarah’ya gidiyordu.
Birbirlerini giderek daha iyi tanıyorlarken, bir gece yatakta Sarah’yı rahatsız eden bir şey oldu. Tom, Sarah’nın göğüslerini okşamaya başladı, hemen sonra kasıklarını kaba, sert bir şekilde sıktı.
İlişkinin henüz başıydı, bu yüzden Sarah bu konuda bir şey söylememeye karar verdi.
“Sanırım biraz oynaşmayı sevdiğini düşündüm, bu nedenle üzerine düşmedim.”
Zaman içinde yakınlaştılar. Birlikte dışarıda yemek, sinemaya gitmek ve yürüyüş yapmak rutinleri haline geldi. Birbirlerinin varlığından mutluydular ve Sarah o geceki olayla ilgili endişelerini bir kenara bıraktı.
Ama bir gece, bir partiye gittikten sonra, ki her ikisi de burada içki içmişti, Sarah derin uykusundan uyandı ve Tom’u içine girmeye çalışırken buldu.
Acı verici ve rahatsız ediciydi. Ertesi gün, ona bıktığını ve ilişkiyi bitirmek istediğini söyledi.
Ancak Tom’un yanıtı onu oldukça şaşırttı. “Neden bahsettiğimi bilmiyordu ve bu yüzden savunmaya geçti. Bense uyanmış ve onu olan bitenden bihaber bulmaktan ötürü oldukça kızgındım” diyor Sarah.
Tom, o gece Sarah ile seks yapmaya çalıştığına dair bir şey hatırlamadığında ısrarcıydı. Sarah’nın anlattıklarından ve onu incitmekten yıkılmış görünüyordu.
Sarah ne düşüneceğini bilemedi. Tom’un onunla seks yapma teşebbüsündeki hali, normalde olduğundan çok farklıydı. Normalde nazik, içten ve duygusaldı. Sarah, Tom’un ona tanıştıklarında, daha ilişkileri bile başlamadan önce anlattığı bir şeyi hatırladı – yıllar önce, Tom eski partneri Karen’a tecavüzden suçlu bulunmuş ve yedi yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
“Uyurken beyin dalgaları oldukça alışılmışın dışında – aynı anda hem uyanık hem de derin uykuda gözüküyor.” Doktor Guy Leschziner, Guy’s ve St Thomas’ Hastaneleri
Sarah, Tom’un bu karakterine aykırı davranışının, onu sekse zorlamaya çalıştığı zamanla ilişkili olabileceğini düşündü.
Tom’un uykusunda yaptığı diğer garip şeyleri düşündü -onda kaldığı ilk gecede yaptığı şey gibi. “Gece uyandı, pantolonunu giydi, bana gideceğini söyledi. Üstü çıplaktı. Sabah bu konuda hiçbir şey hatırlamadı.”
Sarah, doktora gitmesi konusunda Tom’u teşvik etti. Londra’daki Guy’s and St Thomas’ Hasataneleri’ndeki uyku kliniğine yönlendirildi. Burada bir geceyi beyin faaliyetlerini izleyen elektrotlarla geçirdi.
Doktorların keşfettiği şey, Tom’un hayatında büyük bir etkiye sahip olacaktı
Tom’un vakasını inceleyen Doktor Guy Leschziner, “Uykusundaki beyin dalgaları oldukça sıradışı bir şeyi gösteriyor” diyor.
“Aynı anda hem uyanık hem de derin uykuda görünüyor. Derin uykuyu işaret eden yavaş beyin dalgaları ve aynı anda uyanık olduğuna işaret eden hızlı ritimler.”
Bu durumdaki insanlar açık bir bilinç ya da hafıza olmaksızın konuşabiliyor, yürüyebiliyor, yemek yiyebiliyor, yemek pişirebiliyor, araba kullanabiliyor, hatta seks yapabiliyor. Doktor Guy Leschziner, Guy’s ve St Thomas’ Hastaneleri
Beyin dalgalarının incelenmesi, Sarah’nın Tom’un davranışlarına ilişkin betimlemeleri ve uyurgezerliği sonucunda Tom’a nadir görülen bir uyku bozukluğu teşhisi kondu: Seksomnia.
Bu tür sıradışı uyku bozukluğu için mucizevi bir tedavi yöntemi yok, ancak onu engellemenin yolları var. Yatakta tenle teması önleyecek kıyafet giymek gibi. Stres, alkol ve uyku eksikliği tetikleyiciler olabilir, alışılmadık bir ortamda uyumak gibi.
Bu durumlardan kaçınarak, Tom büyük bir ilerleme kaydettiğini söylüyor. Tedaviye başlamadan önce, her iki-üç ayda bir seksomania belirtisi gösteriyordu.
“Şu an seksomnia durumlarının kontrol altında olduğunu büyük bir güvenle söyleyebilirim. Ve son iki-üç yılda hiç yaşamadım.”
(Kimlikleri korumak için takma isimler kullanılmış.)
Tanı konulabildiğinde tedavisi mümkün
Hastalığın tedavisi tabii ki mümkün… Aynı diğer parasomniler gibi tedavi edilebiliyor. Yeter ki, tanı konabilsin. Uyku konusunda bilgilendirilmeleri, davranış tedavisini içeren psikoterapi görüşmeleri ve ilaç tedavisi ile bu hastalığın tüm belirtileri ortadan kaldırılabilir.
İlaç kullanımı nasıl olmalı?
Bu hastalığı tetikleyen stres, uyku yoksunluğu, alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı ilaçlar gibi nedenlerden hastanın uzak durması öğretilir. Eşlik eden bir başka hastalığı varsa onun da teşhis edilmesi bu hastalığın tedavisini de kolaylaştırır.
Örneğin; uykuda seks hastalığının yanı sıra olguda ‘Uyku-Apne Sendromu‘ da (uykuda horlama ve nefes durmaları ile seyreden bir hastalık) var ise; bu sendromun etkin bir şekilde tedavi edilmesi ile; uykuda seks hastalığının da tedavisi kolaylaşmış olur. Bu olguların yarıya yakınında belirgin psikolojik problemler söz konusu olabilmektedir.