Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

“Çocuğum şeker, çikolata yemiyor, dişleri çürümez… Süt dişleri nasıl olsa dökülecek, tedavi edilmelerine gerek yok… Dişimdeki çürükler çocuğuma geçmez, dolayısıyla onu istediğim kadar öpebilirim.” Çocukların diş sağlığı ile ilgili ebeveynlerde yerleşmiş bu gibi bazı hatalı bilgilerin faturası ağır olabiliyor. Örneğin diş çürüğü neticesinde erken diş kaybı, konuşma bozuklukları ve çenede gelişim bozuklukları oluşması gibi!

Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

Bebeklik döneminden itibaren çocukların diş sağlığına özen göstermek çok önemli. Aksi halde gelişen diş çürükleri ve erken diş kaybı gibi nedenlerden dolayı çocukta yetersiz beslenme, estetik kaygılar yüzünden psikolojik sorunlar ve konuşma bozuklukları gibi önemli problemler gelişebiliyor. Parmak emme, biberon, emzik kullanımı, ağız solunumu, atipik yutkunma (dilin yutkunma sırasında alt veya üst ön dişlerin arasına sokulması) gibi alışkanlıklar da tedavi edilmediklerinde çene ile yüz gelişimi olumsuz etkilenebiliyor.

Üstelik çocukluk çağında başlayan diş problemleri ihmal edildiklerinde ileriki yaşlarda artarak devam ediyor. İşte bu yüzden çocuğun diş sağlığı için düzenli olarak diş muayenesinden geçmesi ve dişlerin çürümesini önlemek için gerekli tedbirlerin alınması şart. Ancak çocukların diş sağlığıyla ilgili kulaktan kulağa yayılan hatalı bilgiler hem hatalı alışkanlıkların sürdürülmesine hem de diş hekimine geç başvurulmasına yol açarak çocuğun diş sağlığını ciddi boyutlarda tehdit edebiliyor. Acıbadem International Hastanesi Pedodonti Uzmanı Dr. Ceren Güney Tolgay, çocuklarda diş sağlığıyla ilgili doğru sanılan yanlışları anlattı, önemli bilgiler verdi.


diş hekimi ceren güney tolgay

Yanlış: Süt dişleri dökülecekleri için tedavi edilmelerine gerek yok

Doğrusu: Süt dişleri çiğneme, konuşma ve estetik fonksiyonlarının yanı sıra düşme zamanına kadar kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için koruyor ve böylece doğal bir “yer tutucu” görevi görüyorlar. Tedavisinde geç kalınan süt dişlerinin düşme zamanından önce kaybedilmesi durumunda, kalıcı dişlerin çıkmasında problemler yaşanabiliyor ve çapraşıklık oluşabiliyor. Erken kaybedilen süt dişleri nedeniyle beslenme ve konuşma bozuklukları görülebiliyor. Bunun yanı sıra süt dişlerindeki çürük kaynaklı ağrı ve şişlik gibi problemler, çocuğun yaşam kalitesi ile okul başarısını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

Yanlış: Çocuğum şeker, çikolata yemiyor, dişleri çürümez

Doğrusu: Günlük hayatımızda tükettiğimiz ekmek ile makarna gibi karbonhidrat içeren ve özellikle diş yüzeyine yapışma oranı yüksek olan besinler de diş çürüğü gelişimine sebep olabiliyor. Bu nedenle çocuğunuz şekerli abur cuburları hiç tüketmese bile diş çürüğü açısından risk taşımadığı anlamına gelmiyor.

Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

Yanlış: Bebeğimin süt dişleri henüz tamamlanmadı, fırçalamaya gerek yok

Doğrusu: Bebeklerde ağızda ilk dişin çıkmasıyla birlikte diş çürükleri oluşabiliyor. Hem anne sütü hem de inek sütü, şeker (laktoz) içeriyor. Uyku sırasında ağızda tükürük akışının da azalmasıyla birlikte, gece beslenmesiyle alınan süt ağızda birikerek bakterilerin çoğalması ve diş çürüğü oluşumu için uygun ortam yaratıyor.

Pedodonti Uzmanı Dr. Ceren Güney Tolgay erken çocukluk çağı çürükleri ya da diğer adıyla biberon çürüklerinin, bebeklik döneminde özellikle gece beslenmesine bağlı olarak, genellikle üst kesici dişlerde başlayan ve çok hızlı ilerleyen yaygın bir çürük tipini oluşturduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu nedenle bebeklerde ağızda ilk dişin görülmesiyle birlikte annenin parmağına takılabilen “parmak fırçaları” ya da 0-3 yaş fırçalarıyla dişler temizlenmeye başlanmalı. 3 yaşına kadar flor içermeyen diş macunları diş fırçasına sürüntü şeklinde uygulanarak, 3 yaşından itibaren, çocuğun tükürmeyi de öğrenmesiyle birlikte florürlü diş macunu ile günde 2 kez fırçalanmalı”


Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

Yanlış: Sallanmaya başlayan süt dişlerine dokunursak kalıcı dişi yamuk çıkar

Doğrusu: Çocuklarda ortalama 6 yaş civarında süt dişlerinin düşerek kalıcı dişlerin çıkmaya başladığı “karışık dişlenme dönemi” oluşuyor. Genellikle ilk olarak alt ön dişlerin sallanmasıyla fark ediliyor. Bu aşamada, çocuğun sallanmaya başlayan dişi yavaş yavaş parmağı ve diliyle oynatarak; ve elma, salatalık gibi sert besinleri ısırarak, dişini kendiliğinden düşürmeye çalışılması teşvik edilmeli. Bu fizyolojik bir süreçtir ve sallanan dişe hafifçe dokunmak kalıcı dişe herhangi bir zarar vermiyor. Bazen süt dişi henüz düşmeden, kalıcı diş süt dişinin arkasından çıkmaya başlayabiliyor. Bu durumda süt dişi kendiliğinden düşemeyecek gibiyse, bir diş hekimi tarafından çekilmesi gerekebiliyor.

Yanlış: Çocuklar ilk diş muayenelerine dişi ağrıyınca götürülmeli

Doğrusu: Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi (AAPD) tarafından ilk diş muayenesinin en geç 1 yaşından itibaren yapılması öneriliyor. Böylece bebeğin diş gelişimi yakından takip edilebiliyor ve ebeveynlerin beslenme ile ağız hijyeni konusunda bilgilendirilmeleri sağlanabiliyor. Pedodonti Uzmanı Dr. Ceren Güney Tolgay 6 ayda bir yapılacak düzenli kontroller sayesinde süt dişlerinde görülen erken çocukluk çağı çürüklerinin önlenebildiğini söylüyor.

Yanlış: Süt dişine kanal tedavisi yapılmaz, kalıcı dişe zarar verir

Doğrusu: Süt dişinin tedavi edilerek ağızda tutulması, hem çiğneme fonksiyonunun devam etmesi hem de ileride o bölgeden çıkacak olan kalıcı dişin yerinin korunması açısından önem taşıyor.Süt dişlerinde oluşan bir çürük kalıcı dişlere göre daha hızlı ilerleyerek dişin sinirlerinin olduğu bölgeye ulaşabiliyor ve ağrı, şişlik gibi sorunların oluşmasına neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda dolgu yeterli olmuyor ve dişe kanal tedavisi yapılması gerekiyor. Süt dişine yapılan kanal tedavisi sadece o dişin sinirleri ve köküne yapılan bir tedavi. Kemiğin içinde gelişmekte olan kalıcı diş ile süt dişinin kökleri arasında herhangi bir bağlantı mevcut değil. Bu nedenle kalıcı dişe zarar vermiyor.

Çocukların diş sağlığı konusunda doğru bilinen 8 yanlış

Yanlış: Diş çürüğü bulaşıcı değildir

Doğrusu: Diş çürüğü yapan mikroorganizmalar tükürükle bulaşabiliyor. Özellikle anne-baba tarafından bebeğin dudaktan öpülmesi; ya da bebeklerini beslerken verilen çatal, kaşık, biberon gibi malzemelerin sıcaklığını kontrol etmek veya kirlenen emzikleri temizlemek gibi nedenlerle kendi ağızlarına sokulması sonucu çürük bakterileri bebeğe geçebiliyor.

Yanlış: Çocuklarda diş ipi kullanmaya gerek yok


Doğrusu: Süt dişleri yapı itibariyle diş aralarında besin birikimine oldukça elverişli oluyor. Çocuklarda diş çürüklerinin sıklıkla “ara yüz bölgesi” denilen dişlerin birbirine komşu olduğu yüzeylerde besin birikimiyle başlıyor. Her iki komşu diş de aynı anda çürüyebiliyor. Pedodonti Uzmanı Dr. Ceren Güney Tolgay bu nedenle çocuklarda da gerekirse ebeveyninin de yardımıyla günde 1 kez diş ipi kullanmanın oldukça önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Diş bakımında sık yapılan 10 hata nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.