Erken ergenlik nedir? Erkence ergenlik kaç yaşında görülür?

Erken ergenlik nedir? Belirtileri neler? Erkence ergenlik kız ve erkek çocuklarında kaç yaşında görülür? 

Erken ergenlik nedir? Kaç yaşında görülür?

Erken ergenlik (erkence ergenlik) nedir? Kaç yaşında görülür? Ne zaman tedavi edilmeli?

Ortaya çıkan psikolojik değişimlerin yanı sıra, çocuğunun büyümesinin etkilenerek boyunun kısa kalacağından korkan ebeveynler ve özellikle de anneler çocuk endokrinoloji polikliniklerine başvuruyor. Oysa başvuran çocukların sadece küçük bir bölümünde tedavi gerektiğine işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Semiz, normal gelişimden hafif sapmaların tedaviye ihtiyaç duyulmamakla birlikte yakın izlenmesi gerektiğini söylüyor.


İnsan hayatının en önemli dönemlerinden biri olan ergenlik özellikle ebeveynler için yeni bir mücadelenin de başlangıcını ifade ediyor. Son zamanlarda “erken ergenlik” kavramından sıkça söz edilmesi, konuyla ilgili çok fazla bilgileri olmayan anne ve babaların kafasının karışmasına yetiyor.

Çocuklarında hem psikolojik hem de fizyolojik değişimlerin erken evrede yaşanma korkusu ebeveynlerde endişeye yaratıyor. Ancak ülkemizde ortalama adet yaşının son 40 yılda değişmediğini ve ergenlik yaşı için alt sınırın kızlarda 8, erkeklerde de 9 yaş olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Serap Semiz, kaygıyla başvuranların çok küçük bir bölümünün tedavi gerektirdiğinin altını çiziyor. Kimlerin tedaviye gereksinim duydukları ve nasıl bir tedavi uygulanması gerektiği konusunda verdiği bilgilerde de ailelerin endişelerini azaltıyor…

Erken ve erkence ergenlik nedir?

Ergenlik dönemiyle ilgili yaşanan belirtiler ve bunların yaş aralıklarına göre yapılan tanımları çok iyi anlamak gerekiyor. Buna göre, kız çocuklarında 8 yaşından önce meme gelişimi ve genital bölge ya da koltuk altı tüylenmesi, erkek çocuklarda 9 yaşından önce testis hacminde artış ve genital bölge ya da koltuk altında kıllanma olması “erken ergenlik” olarak belirtiliyor. “Erkence ergenlik” ise ergenlik belirtilerinin erkeklerde 9-10.5 yaşta, kızlarda ise 8-9 yaşta başlaması olarak ifade edilirken, adet kanamasının 10 yaşından önce görülmesi erken adet kanaması olarak tanımlanıyor.

Belirtileri neler?

Kızlarda, erkeklerden 10 kat daha fazla görülen erken ergenlik, ırk, genetik, coğrafi etkenler, beslenme biçimi, obezite ve çevresel endokrin bozucular gibi farklı etkenlere bağlı olarak gelişiyor. Kızlarda daha ender ve özellikle erkek çocuklarda daha sık gözlenen bazı iyi huylu beyin tümörleri de erken ergenlik nedeni olabiliyor. Prof. Dr. Serap Semiz “Son 40 yılda ülkemizde ortalama adet yaşı olan 12,5 yaşın değişmediğini biliyoruz. Ancak genital bölge veya koltuk altında kıllanma veya meme gelişiminde hafifçe erkene kayış gözleniyor.

Son yıllarda ergenlik belirtilerinin daha erken yaşlarda belirginleşmeye başlamasının en önemli etkeninin ise çocukluk çağındaki obezite artışı olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, sağlıksız beslenme ve temas edilen hormon katkılı gıdalar ve diğer endokrin bozucular da bu etkenler arasında yer alıyor” diye belirtiyor.


Tedavide neler hedefleniyor?

Erken ergenlik yaşayan çocuklarda, erken ve hızlı kemik olgunlaşması nedeniyle büyüme plaklarının erken kapanması, böylece final boyunun kısa kalması söz konusu olduğu için tedavide bunu engellemek amaçlanıyor. Bununla birlikte psikososyal ve davranışsal sorunların önüne geçilebilmesi de tedavi hedefleri arasında yer alıyor.

Prof. Dr. Serap Semiz, özellikle ailelerin en çok merak ettiği konuların başında ergenliğin durdurulmasıyla birlikte boy kazancının sağlanıp sağlamayacağının geldiğine işaret ederek şu bilgileri veriyor: “Erken ergenlik tedavisi kızlarda 8 yaş, erkekte 9 yaşından önce başlandığında erişkin boyda kazanç elde ediliyor. Bu olgularda toplam boy kazancı 4-10 cm arasında değişebiliyor. Erkence ergenlikte yani kızlarda 8-9 yaş arasında başlayan ergenlikte ise tedavi sadece psikososyal yararlar ve adet yaşını geciktirme amaçlı uygulanıyor.”

Tedavi edilen çocuklarda final boyunu belirleyen başlıca faktörler arasında ise, ergenlik başlangıcıyla tedaviye başlama arasındaki sürenin kısa olması, tedavi başlama yaşının küçük olması, tedavi başlangıcındaki boy ve genetik boy hedefi olarak sıralanıyor.

Erken ergenlik tedavisi nasıl yapılır?

Yapılan incelemeler sonrasında tanı alan çocuklarda tedaviye başlanıyor. Prof. Dr. Serap Semiz, hastanın kendi hormon salgısının baskılandığı erken ergenlik tedavi uygulamasıyla ilgili olarak, “Bu çocuklara ergenliği başlatan ve beyinden salgılanan gonadotropin salgılatıcı hormonun sentetik benzeri uzun etkili formları, belirli periyotlarla enjeksiyon şeklinde uygulanıyor. Genellikle iyi tolere edildiği için sık görülen ve ciddi yan etkileri de bulunmuyor. Bununla birlikte, tedavinin vücut ağırlığı, kemik mineral yoğunluğu üzerine de olumsuz etkisi görülmüyor” diye konuşuyor.

Tedavinin ilk yılında 3 aylık, sonraki yıllarda 3-6 aylık aralıklarla, ergenlik bulgularının gidişi, boy ve ağırlığın izlenmesi önem taşıyor. Hızlı büyüme ve kemik yaşının hızlı ilerlemesinin yavaşladığı bu süreçte, meme veya testis büyümesi gibi ergenlik bulgularının duraklaması veya gerilemeye başlaması gerekiyor.

Tedavi bittikten sonra…


Tedavi kesildikten sonra adet kanaması oluşumu ve üreme fonksiyonları ile ilgili bir sorun gözlenmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Serap Semiz, “Kızlarda tedavinin kesilmesinden sonra 6 ay içinde hormonal sistem tekrar aktive oluyor ve ortalama 16 ay sonra ilk adet oluşuyor. Tedavi uygulananların büyük çoğunluğunda düzenli adet döngüsü gözleniyor. Erkeklerde ise tedavi kesildikten yaklaşık 6 ay sonra hormon düzeyleri yükseliyor ve ortalama 2 yıl sonra sperm üretimi başlıyor” diyor.

Erken ergenlik tedavi kararı için gerekli kriterler

  • Ergenlik bulgularının kızlarda 8, erkeklerde 9 yaştan önce başlaması,
  • Ergenlik bulgularının ve bedensel gelişimin hızla ilerlemesi,
  • Kemik yaşının ileri olması ve kemik yaşının hızlı ilerlemesi,
  • Öngörülen erişkin boyunun genetik boy hedefinin altına düşmesi,
  • Kızlarda ultrason ölçümleri ve hormonal değerlerle erken adet kanaması riskinin belirlenmesi veya erken adet kanaması ( 10 yaş öncesi),
  • Psikososyal ve davranışsal sorunlar.

Z kuşağının ergenlik döneminde öfke nöbetleri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.