Osteoporoz sorunundan korunmak için öneriler

Osteoporoz sorunundan korunmak için öneriler… Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının çok yakın ilişki içinde olduğu hastalıklar listelendiğinde hiç şüphesiz ki osteoporoz ilk sıralarda geliyor. Zira hastalık kemiklerin kalsiyum ve diğer mineralleri kaybedip daha kolay kırılma eğilimi göstermesiyle ortaya çıkıyor. Bu nedenle vücudumuzun yaşayan dokuları kemiklerimize çocukluktan itibaren yatırım yapmamız son derece önem taşıyor.

Osteoporoz: 50 yaş üzeri 3 kadından birinin ortak sorunu!

Osteoporoz sorunundan korunmak için öneriler…

Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Filiz Ateş, osteoporozdan korunmada etkili beslenme önerilerini sıralıyor… Osteoporoz her ne kadar ileri yaş hastalığı olsa da belli bir dönemden sonra birdenbire ortaya çıkmıyor. Sürdürdüğümüz yaşam tarzımız, hastalığa zemin oluşturan düşük kemik kalitesi ve yoğunluğunun gelişmesini ciddi şekilde etkiliyor. Hatta bu etki anne karnına kadar uzanıyor.


İstatistikler dünyada her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde osteoporoza bağlı kırıklar geliştiğini gösteriyor. Yaygınlığı bu denli yüksek olduğu için osteoporozdan korunmaya yardımcı önlemler çok daha değer kazanıyor. Bu önlemlerin başında da doğru beslenme geliyor…

Doruk kemik kütlesini yükseltin

Dr. Filiz Ateş, kemik yapımı gelişiminin bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak genç erişkinliğe kadar devam ettiğini söylüyor. 20 yaşlara ulaştığımızda ise doruk kemik kütle denilen en güçlü noktaya ulaşıyor. İşte tam bu aşamada bebeklikten itibaren kalsiyumdan zengin gıdaların yeteri kadar tüketmenin önemi ortaya çıkıyor. Çünkü doruk kemik kütlesi yükseldikçe osteoporoz riski azalıyor.

Dr. Filiz Ateş, doruk kemik kütlesine ulaştıktan sonra yavaş yavaş güç kaybeden kemiklerde yıkımın başladığını ve menopozla birlikte kaybın hızlanarak devam ettiğini belirtiyor. Erkeklerdeki kemik kaybı ise 50 yaşından sonra yaşanmaya başlıyor. Dr. Filiz Ateş, bu nedenle yaşlanmamızla birlikte doğal olarak gelişen kemik kaybını azaltmak ve daha güçlü kemiklere sahip olmamızda kalsiyum ve D vitaminin şart olduğunu belirtiyor.


Her yaşta kalsiyuma yer açın

Sağlıklı ve güçlü kemiklere ulaşarak osteoporozdan korunmak için mutlaka kalsiyum gerekiyor. Kemiklerimizin de yapı taşını oluşturan kalsiyumun hangi miktarda alınması gerektiği ise yaşa göre değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin hamilelik ve emzirme dönemi ile büyüme hızının arttığı ergenlikte ihtiyaç duyulan kalsiyum miktarı artıyor. Bu dönemde önerilen kalsiyum miktarı 1200 mg’dır.

Günlük gereksinim 2 su bardağı süt-yoğurt, 1 kibrit kutusu peynir + 1 porsiyon sebze yemeği+ 3 porsiyon meyve ile karşılanabiliyor. Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Filiz Ateş, “Günlük süt ve süt ürünleri ve özellikle kalsiyumdan zengin, koyu yeşil yapraklı sebzelere beslenmenizde daha çok yer verin. Bununla birlikte tahıl ve baklagiller de yeterli kalsiyum alımında destek veriyor” diyor.

Günde 20 dakika güneşle temas edin

D vitamini eksikliğinin osteoporoz riskini artırdığına işaret eden Dr. Filiz Ateş, bunun için de günde 20-30 dakika kadar ellerin, kolların güneşle temas etmesinin yeterli olduğunu belirtiyor. Besinlerle alınan kalsiyumun vücut tarafından emilimini sağlayan D vitamini, cildin güneşle teması sonrasında vücut tarafından üretiliyor. Dr. Filiz Ataş, D vitaminin aynı zamanda kemiğin gelişimine de yardımcı olduğunu söylüyor.

Osteoporoz riskini artıran faktörler

• Yetersiz kalsiyum ve D vitamini alınması,
• Yüksek sodyum içeren diyetler,
• Çinko yetmezliği,
• Düşük florid alınması,
• B, C, K vitamin yetmezliği,
• Aşırı kafein, alkol tüketimi

Osteoporozdan bu önerilerle korunun


• Her gün mutlaka bol taze sebze yiyin
• Kırmızı et yerine beyaz et ve balık tüketin
• Aşırı yağ tüketiminden kaçının
• Çok fazla proteinli gıdalar tüketmeyin
• Baklagilleri tercih edin
• Fosfat içeren hazır gıdaları azaltın
• Hazır yemekler, konserveler, katkı maddeleri olan gıdalardan uzaklaşın, taze ev yemekleri tercih edin
• Daha az tuz kullanın
• Tükettiğiniz şeker miktarını azaltın
• Kahve, kola gibi içeceklerden uzak durun
• Bol su için

‘Osteoporoz (kemik erimesi)’ni pilates ile yenin


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.