Alzheimer hastası eşini ud çalarak resim yaparak tedavi ediyor

Türkiye’nin en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen Alzheimer, hastalarda ve hasta yakınlarında derin izler bırakıyor.

Hasta yakınlarını çaresizliğe ve tükenmişliğe iten bu hastalığın pençesindeki 400 bin hastadan biri 77 yaşındaki Mahir A. Üç yıl önce Alzheimer’a yakalanan Mahir A. en büyük desteği 46 yıllık hayat arkadaşı Hidayet A’dan gördü. 70 yaşındaki eşi Hidayet A, hayat arkadaşını bakımevine bırakmayı hiç düşünmedi ve evde bakım hizmetleri sayesinde kendi evini bakım merkezine çevirdi. Hastalığı nedeniyle kendisini unutan eşine, gençlik yıllarına ait resimler yaparak ve Ud eşliğinde onun sevdiği şarkıları söyleyerek kendisini yeniden hatırlatmayı başardı

Türkiye’de 65 ve üstü 400 binin üzerinde yaşlı, Alzheimer hastalığının pençesinde. Yaklaşık 800 binin üstünde aile ise bu hastalılıkla mücadele ediyor. Hastalar kadar hasta yakınları üzerinde de çeşitli psikolojik izler ve etkiler bırakan bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmuyor. Bıraktığı kalıcı izleri silmekse hiç kolay değil. Alzheimer’ı ilk kez 46 yıllık eşi bu hastalığa yakaladığında tanıyan 70 yaşındaki Hidayet A (Hanım) da, 77 yaşındaki eşinde hafıza kaybına neden olan, sosyal hayattan ve aile hayatından bir anda koparan hastalıkla 3 yıl önce mücadele etmeye başladı. Hayatındaki her şeyden vazgeçti, yaşadığı çaresizliğe ve tükenmişliğe rağmen eşini hastaneye veya bakımevine vermeyi hiç düşünmedi. Profesyonel bir destek aldığı evde bakım modeli sayesinde evini bir bakımevine çevirdi. En büyük ilacı moral olan hastalıkla savaşmak için gençlik yıllarına ait resimler yapan ve birlikte söyledikleri şarkıları eşine yeniden hatırlatmak için 70 yaşında Ud çalmayı öğrenen Hidayet Hanım, bu sayede Alzheimer hastası olan eşinin onu yeniden hatırlamasını sağladı. Hidayet Hanım, eşi için resimler yaparak ve ud eşliğinde şarkılar söyleyerek sanatın gücüyle Alzheimer’ı yenmekte kararlı.


Alzheimerlı eşi için yaptığı resimleri sergi salonunda sergileyecek

Eşinin hastalığıyla sevgi ve sabırla mücadele ettiğini belirten Hidayet A, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Eşim çok neşeli, eğlenceli biriydi. Bu hastalığa yakalandığında ise biranda değişti. Hafıza kaybı yaşamaya başladı, beni tanıyamaz hale geldi. Alışkanlıkları değişti, dışarıya çıkmıyordu, hijyene önem veren biri olmasına rağmen suya dokunmuyor ve yıkanmıyordu. Kısa süreli bir şok yaşadım. Doktora gittiğimde eşimin Alzheimer olduğunu öğrendim. İlaç tedavisini denedim ancak eşim normal hayatından, eski neşesinden çok uzaktaydı. Ardından sosyal hayatın ve aile hayatının bu hastalığın yavaşlatılmasında önemli olduğunu öğrendim. Eşimi kimseye emanet etmeden evde bakmaya karar verdim. En büyük ihtiyacım bana yardım edecek ve destek olacak birilerinin yanımda olmasıydı. Bu esnada çevremdekilerin de önerisiyle evde bakım hizmeti almaya başladım. Evde bakım hekimi Dr. Tayyar Vardar ve ekibindeki hemşirelerin desteğiyle eşim 3 yıllık bir aradan sonra normal hayatına dönmeye başladı. Artık yemek yiyor, yıkanıyor hatta iki yıldır hiç adım atmadığı dışarıya da çıkabiliyordu. Ben de kendisi için sevdiği resimleri yaparak zihinsel ve ruhsal anlamda destek olup hastalıkla mücadele etmeye devam etti. Birlikte şarkılar da söylüyorduk. Bu sayede beni unutmuyordu. Şimdi ise eşim için yaptığım tüm resimleri bir sergi salonunda sergilemeye hazırlanıyorum.”


Dr. Tayyar Vardar: “Mahir A’nın durumu son derece şaşırtıcı”

Alzheimer’ın geniş bir kitleyi ilgilendiren önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirten Medical Center Evde Bakım Hekimi Dr. Tayyar Vardar, Alzheimer hastalığının ilerleyen dönemleriyle ailelerin baş edemediğini, depresyonla beraber tükenmişlik yaşadıklarını ve bu nedenle profesyonel desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Tayyar Vardar şöyle konuştu: “Alzheimer hasta yakınlarının %60’ında tükenme ve depresyon yaşanır. Hastalığının ilerleyen dönemlerinde aile yakınları hastalıkla mücadele etmekte zorluklar yaşarlar ve bu yüzden hasta için sürekli olarak bir bakıma ihtiyaç duyarlar. Bu anlamda evde uygulanan evde bakım modeli Alzheimer hasta yakınlarının umudu haline geldi.

Hasta yakınları hastalarını bir bakımevine bırakmaktansa kendi evlerinde profesyonel destek alıp süreci takip edebiliyor ve sürece dahil olabiliyorlar.Evde bakım modeli ile Alzheimerlı hastanın ihtiyaç duyduğu bakımı yerine getirilirken aile yakınlarına hastanın müzik veya resim gibi eski hobilerini tekrar hatırlatıp, ilgi ve sevgilerini göstererek moral ve huzurlu bir ortam sağlamaları kalıyor. Mahir Bey’deki durum da bu konuya güzel bir örnek. Alzheimerlı hastalarla iletişim kurmak zor olduğu için unutkanlığın artarak devam ettiğini görürüz. Ancak Mahir Bey üç yıl önce bu hastalığa yakalanmasına rağmen şaşırtıcı şekilde bir unutkanlığın yavaşladığını ve azaldığını görüyoruz. Çünkü evde bakım hizmetinin aile yakınlarının hastayla ilgilenmesini sağlaması burada önemli bir faktör oldu.


İşte bu nedenle evde sağlık hizmeti Alzheimer hastalarının hastalığı hem yavaşlatılıyor hem de hastanın yaşam koşulları iyileştiriliyor. Hasta yakınlarının ise bu süreçten en az etkilenmesini sağlanıyor. Biz de Medical Center Evde Bakım ve Sağlık Hizmetleri olarak hastanın gereksinimleri doğrultusunda hazırladığımız bakım planı sayesinde hastayı kendi evinde kontrol altında tutarak hayatına devam edebilmesini sağlarken, hastalığın hasta yakınları üzerinde yarattığı olumsuz etkileri yüzde 20’lere düşürebiliyoruz.”

Gençlerde unutkanlığın 10 ilginç nedeni


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.