Başkasının burnuna özenmeyin: Burnunuzu kusurlarıyla sevin!

Bir kişiyle tanıştığınız zaman önce burnuna mı, yoksa gözlerine mi bakıyorsunuz? Eğer burnuna bakıyorsanız; bu, burnun gözlerin önüne geçmesinden kaynaklanıyor.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar, “Yüze oranlı, ‘güzel’ bir burun; dikkati çekmeyen ve ifadenin en önemli parçası olan gözleri öne çıkarandır” diyor.

Önce gözler ve dudaklar fark edilmeli

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar, doğal görüntüden uzaklaşmadan yapılmış burunlardan yana olduğunu belirterek şu açıklamaları yapıyor: “Burun; nefes ve koku almak, havanın kalitesinin düzenlenmesi gibi pek çok fonksiyonun yanında yüzün tam orta yerinde bulunarak başka organlarda olmayan bir özelliğe de sahip: Yüzün simetrisini sağlamak. Yüzün ifadesinin fark edilmesi istenen en önemli parçası tabii ki dudaklar ve gözler iken, burun aslında çok da fark edilmemek ister. Çene, elmacık kemikleri, gözler, kaşlar ve yüzün genel oranlarına uygun bir burun aslında dikkati kendine değil, gözlere yönlendirir.”


Burnunuzu kusurlarıyla sevin

“Burun estetiğinde yıllardır pek çok teknik ve trendler gelişiyor, değişiyor. Ancak bazen de sonuç, ‘estetikli’, ameliyat olduğu çok belli olan ve dikkati kendine çeken burunlar olabiliyor” diyen KBB Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar, “Yüzün en dikkat çekici noktasının burun olması, yüzün genel yapısına çok uygun olmayan yapay görünüme sebep olur. Daha da önemlisi dikkati olması gerektiği gibi gözlerden kendine çekerek, aslında ameliyatların amacı olan yüz ifadesini daha anlamlı, pozitif hale getirme işlevinden uzaklaştırabilir” diyerek uyarıyor.

Güzel yüz ahengi olan yüzdür

“Her yüz özeldir” diyen Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar; “Yüzün sağ ve sol tarafları bile birbirinin aynısı olmayabilir. Tüm dünyada güzel olarak kabul edilen insanların yüzleri yakından incelendiğinde; burunlarının çok da dümdüz, burun sırtının kaydırak sırtı gibi, burun ucunun hokka gibi olmadığını görebilirsiniz. Ancak ‘güzel’ olarak kabul edilen insanların ortak özelliği; yüzlerindeki kusurlara rağmen yüzün bir ahengi olması ve dikkatin her zaman gözlerde olmasıdır” dedi.


Başkasının burnuna özenmeyin!

“Gözlerin ruhun aynası olduğunu unutmamak gerekli. Burun estetiği ameliyatlarına baktığımızda tabii ki amaç her zaman daha düzgün, açıları, oranları ameliyat öncesine göre daha uyumlu bir burun yaratmaktır” diyen KBB Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar, uyarıyor: “Ancak bu oranların herkes için ayrı olduğu göz önüne alınmalıdır. Başka birinde çok güzel olduğunu düşündüğünüz bir burun, sizin yüzünüzde olması gerekenden daha fazla dikkat çekerek ifadeyi bozabilir.”

Fotoğraflar ile değerlendirme yapılmalı

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Denizhan Dizdar; “Burun ucu, alın-burun sırtı, dudak-burun ucu, burun kanat genişliği gibi oranlar, açılar mutlaka ameliyat öncesinde fotoğraflar ile değerlendirilmeli ve kişinin yüzüne ifadesine uygun olabilecek bir burun planlanmalıdır. İyi bir cerrahi sonuç; herkesin güzel olduğunu düşündüğü aynı standart burun değil, kişinin yüzüne, ifadesine olabildiğince uygun bir burun olmalıdır” diyerek burunların mümkün olduğunca doğal yapılmasından yana olduğunu da belirtti.


“Yüze oranlı, ‘güzel’ bir burun; dikkati çekmeyen, ifadenin en önemli parçası olan gözleri öne çıkaran burundur. İnsanı özel yapan, yüze karakter katan küçük kusurların da değerini göz ardı etmemek gerekir.”

Burun estetiği mi yoksa burun dolgusu mu?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.