Alkol bağımlılığı ve alkolün vücut üzerindeki etkileri

Alkol bağımlılığı toplumda birçok kişiyi ve ailelerini ilgilendiren konuların başında geliyor.

Bu bağımlılığının psikolojik etkileri olduğu gibi, fiziksel olarak da ciddi problemlerin ortaya çıkmasına sebebiyet verebiliyor. Alkol bağımlılığının uygun maliyetli tedavilerle kontrol altına alınabileceğini belirten Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının vücut üzerindeki etkilerini ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.

Sosyal kullanımı da olan psikoaktif bir madde olan alkol, aşırı tüketildiğinde alkol bağımlılığına sebebiyet verebiliyor. Dünyada alkol tüketen 2 milyar kişinin 76 milyona yakının alkol bağımlısı olduğu da bilinen bir gerçek. Alkol bağımlılığı, kişinin psikolojisini,kariyerini, sosyal ortamını ve aile bağlarını etkilediği gibi ciddi fiziksel sorunlara neden olabiliyor.


Öyle ki, yılda 1 milyon 800 bin kişi alkol bağımlılığına bağlı olarak hayatını kaybediyor. Alkol bağımlısı olan kişilerin işe önce bağımlı olduklarını kabul ederek başlamaları gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının uygun maliyetli tedavilerle kontrol altına alınabileceğini söylüyor.

Alkolün vücuda etkileri nelerdir?

Alkol ilk olarak vücudun emilim ve atılım süreçlerini yapan Gastrointestinal sistemini (GİS) etkiliyor. Karaciğerde başlangıç aşamasında yağlanma, büyüme ve enzim artışları görülüyor. Alkolün karaciğere etkileri bu noktaya kadar ortadan kendi kendine kalkabiliyor. Ancak ilerleyen süreçlerde Alkolik Hepatit, Hepatik Siroz ve fibroz ortaya çıkıyor ve karaciğer nakli gerekebiliyor. GİS’te ikinci büyük etki özafagus ve mideye oluyor.

Özofajit, gastrit, gastrik ülser, özofagus varis kanamaları, mide kanamaları, pankreatit, pankreas yetmezliği ve mideden vitamin emiliminin bozulmasına bağlı olarak özelikle B vitamini eksikliği görülüyor. Alkolün beyinde oluşturduğu toksik etki nedeniyle hafıza da ciddi hasar alıyor. Unutkanlık, nöropati, agresivite, ilerleyen süreçlerde Wernicke Korsakoff Sendromu, psikotik semptomlar (böcek görme, hezeyanlar ve diğer halüsinasyonlar) ve nörotoksisiteye bağlı erken yaşta bunama görülüyor.


Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının diğer fiziksel etkilerini şöyle sıralıyor;

  • Kemik İliği alkolün etkilediği diğer bir alandır. Kemik iliği baskılanmasına bağlı kan Trombosit hücrelerinde ki bunlar pıhtılaşmayı sağlayıp kanamayı önleyen hücrelerdir, ciddi bir azalma olur. Buna bağlı kanama sorunları ortaya çıkar. Durdurulamayan ülser kanamaları ve varis kanamalarının altında kemik iliğinde meydana gelen hasar büyük rol oynamaktadır.
  • Kan basıncını artırır (Hipertansiyon), kan yağ metabolizmasını bozar, kanda kötü kolesterol ve yağların artmasına sebebiyet verir. Buna bağlı kalp krizi ve serebrovasculer (inme, felç gibi) hastalık riski artar. Hamilelikte alkol kullanımına bağlı fetüste FAS adı verilen küçük kafa çapı, yüz ve beyin malformasyonları, dudak ve kalp defektleri olan bebekler doğabilir.
  • Özellikle erkeklerde Testesteron hormonu azalmasına bağlı cinsel işlev bozuklukları, memelerde büyüme ve cinsel isteksizlik görülür. Benzer etkiler öströdiol ve FSH azalması nedeniyle kadınlarda da görülmektedir.
  • Depresyon ve mizaç bozuklukları, anksiyete bozuklukları, uyku bozuklukları, psikotik bozukluklar, demans, kognitif bozukluklar çok sıktır.

Alkol bağımlılığı tedavi edilebilir!

Alkol bağımlılığı bu denli ciddi fiziksel, ruhsal ve sosyal yan etkileri olmasına rağmen tedavi edilebiliyor. Tedavinin üç basamaklı olarak yapıldığını belirten Doktortakvimi.com Doktorlarından Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu;

“Tıbbi- Farmakolojik Tedavi, Psikolojik- Psikoterapötik Tedavi, Sosyal Destek Tedavisi, alkol bağımlılığın tıbbi tedavisinde etkili ve uygun maliyetlidir. Araştırmalar, tedavinin yasal tedbirlerden kat kat daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Çeşitli çalışmalar hekimlerin alkol bağımlısı hastalara alkolü azaltmayı ya da kesmeyi önerdikten sonra, her görüşmede alkol kullanımlarıyla ilgili sorular sormalarının hastaların alkol alım sıklığını ve miktarını yüzde 30-40 azalttığını göstermektedir.” diyor.

Psikolojik destek çok önemli

Alkol bağımlılığı ilaçla hastayı tamamen eski haline döndürebilecek türde bir bağımlılık değil. Ancak alkol bağımlılığı, tıpkı şeker, yüksek tansiyon veya kalp hastalıkları gibi kontrol altına alınabiliyor. Bu noktada alkol bağımlılarının iyileşebilmek için destek ve yardıma ihtiyacı oluyor. Kişinin özellikle sosyal çevresinden ve ailesinden destek görmesi bağımlılığın tedavisinde etkili oluyor.

Türkiye’de 1985 yılında, Amerika Birleşik Devletlerinde 1935 yılında kurulan Adsız Alkolikler (AA) sosyal destek grubu, özelikle sosyal tedavinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Sosyal destek gruplarının tedaviye olumlu etkilerinin bilimsel olarak da kanıtları bulunuyor. Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının tek elden kontrol edilebilecek bir hastalık olmadığını,bu yüzden sosyal ve psikolojik tedavinin farmakolojik tedavi kadar önemli ve etkili olduğunu söylüyor.


Alkol bağımlılığı olan ve tedavi olmak isteyenler AA gibi sosyal destek gruplarının yanı sıra Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri’ne (AMATEM) başvurarak tedavi sürecine başlayabiliyor. Alkol bağımlılığı olanların dışlanmamaları, tam tersi psikolojik destek verilerek tedaviye teşvik edilmeleri büyük önem taşıyor.

Alkol alanlara beslenme önerileri: Kan şekerini dengeleyen gıdalar


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.