Çocuklarda tablet kullanımı bağımlılık gelişimine neden oluyor

Çocuklarda tablet kullanımı gitgide önüne geçilemeyecek bir hal almaktadır. Birçok aile tablet kullanma oranı ile çocuğunun zekasının geliştiğine inansa da bu tamamen kendi kendilerini kandırmaktan öteye gitmemektedir. Çünkü birçok çocuk tablet kullanımını ve bu esna da izlediği videoları kendi doğasının bir gerekliliği gibi görmeye başlamakta ve farkındalığı oluşmaya başlayan çocukta erken yaşta “bağımlılık” gelişmektedir.

Çocuklarda tablet kullanımı bağımlılık gelişimine neden oluyor

Evet çocuklarda da artık bağımlılık vardır. İnternete, videoya, oyuna bağımlılık gibi değişik şekiller alan bu durumun temelinde ailenin çocuğumuz teknoloji ile erken tanışsın algısı vardır. Birçok aileye göre tablet kullanımı çocuğun yemeğine, ağlamasının durmasına veya uslu çocuk olmaya yardımcıdır. Peki bu ne kadar doğrudur? İşte burada çocuklar konusunda gelen şikayetlerin değerlendirilmesi gösteriyor ki tabletin çocuklar konusunda ki yararları beklendiği gibi değildir. Birçok çocuk izole, sosyal davranış bozukluğu gösteren, donuk ve konuşma becerisi kazanamamış en önemlisi ise yaşının özelliklerini gösterememektedir. Yeni nesil öyle büyük bir tehlike ile geliyor ki…

Birçok ebeveyne sorulan “çocuğunuz bir günde ne kadar süre tablet oynuyor?” sorusunun cevabı artık 8-10 saati bulmaktadır.


Biz bu çocuğa tablet ile yemek yedirebiliyoruz, tablet sayesinde uslu duruyor cevabının hiçbir kabul görecek yönü yoktur. Çünkü çocuk beyni öğrenmeye aç ve sorgulayıcı yapıdadır ve çocukların eline verilen tablet bu durumun ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Tablet ile saatlerce oyun oynayan veya video izleyen çocuk zamanla çevreden izole ve sosyal gelişimini tamamlayamamış bir hal almaktadır.

Birçok çocuk 3 ile 5 yaş aralığında motor becerilerini sağlıklı şekilde geliştirmek için kalem kullanır ve insan, hayvan veya nesne figürleri çizmeye çalışırken, internet ile zaman geçiren çocuk hiçbir şekilde anlaşılır ve mantıklı figürler oluşturamamaktadır. Donuk, sakin mizaçlı, içine kapanık, anlaşılır konuşmayan ve yaşıtları gibi aktif oyunları bilmeyen bir çocuk grubu ortaya çıkmaktadır.


çocuklarda tablet kullanımı

Aileler çocuklarındaki bu sorunları görmezden geliyor

Çünkü birçok aileye göre çocukları bu şekilde uslu uslu durmaktadır. Ama çocuk gelişim evrelerinin sağlıklı ilerlemesi için her çocuğun keşfetme ve öğrenmeye istekli olması beklenmektedir. Her çocuk bu keşif aşamasında sorular soracak ve deneme yanılma yolu ile kendilerine çözümler bulacaktır. Ailelerin uslu uslu duruyor diyerek aslında kendilerini düşündükleri ve çocuklarına en büyük kötülüğü yaptıkları ortadadır.

Burada ailelerin yapacağı en önemli şey çocuğu 6-7 yaş aralığına kadar tablet ve telefon ile tanıştırmamaktır. Bir şekilde çocuğunuzun internet bağımlılığı oluştuğunu düşünüyorsanız muhakkak o tablet veya telefonu ortadan kaldırmalısınız. Bunu yapan ailelerin hiç birinde çocuk günlerce, haftalarca tablet için ağlamamıştır. Siz evinizden tableti uzaklaştırdıktan birkaç gün sonra çocuğunuz ağlamayı bırakacak ve yavaş yavaş ortamı keşfe başlayacaktır. Önemli olan bu süreçte sabırlı kalmaktır.

tablet


Uzun süre tabletle veya telefonla zaman geçiren çocuk tabi ki de ilk başlarda ağlayacak ve bağıracaktır. Bu aşamada ebeveynler birlikte hareket etmeli ve dirençli kalmalıdırlar çünkü biliyoruz ki ebeveyn olarak bizlerin sabırlı ve istikrarlı olması çocuğun inatçılığının kırılmasını sağlayacaktır. Burada ailelerin yapması gereken hemen çocuklarının elinden o teknolojik aletleri almak ve gerekli yaşa gelene kadar asla ama asla ne olursa olsun çocukları bunlardan uzak tutmalarıdır. Bunu başaran ailelerden ise istediğimiz en önemli şey çocuğun 6-7 yaş aralığından itibaren sadece hafta sonu birer saat küçük belli kurallar çerçevesinde internette zaman geçirmesidir. Bu sayede çocuğunuz sağlıklı gelişim evrelerinde ilerleyecek ve kendisinden beklenen şekilde sosyal ve bilişsel gelişimini sürdürecektir.

Z kuşağı erken ergenlik döneminde öfke nöbetleri


Rukiye Doğan
Uzm. Psikolog Rukiye DOĞAN. Salihli Merkez Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü bitirdi. Lisans süresince gönüllü olarak Narlıdere Huzurevinde dinç ve geriatrik yaşlılarla çalışmış ve kişilere standardize mini mental testi uygulamıştır. İzmir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki alt kuruluşlarda stajyer psikologluk yapmıştır. İzmir Özel 2000 Çocuk Evi ve Çocuk Kulübünde kreş ve anaokulu düzeyinde ki çocuklarda görülen okul korkusu, kaygı bozukluğu, sosyal fobi, ayrılma kaygısı gibi anksiyete bozuklukları, beslenme ve yeme bozuklukları ve davranım bozuklukları yaşayan çocuklar ile çalışmış, gözlemleme fırsatı bulmuş ve aile görüşmeleri yapmıştır. Ege Üniversitesi Aile ve Çift Danışmanlığı Yüksek Lisansını tamamlamış ve Yaşam Boyu Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde çocuk ve ergenlerle çözüm odaklı çalışmakta, bireysel danışmanlık ve Aile ve Çift terapileri hizmeti vermektedir. Danışanları ile Sınav Kaygısı, Depresyon, Kişilik Bozukluğu, Takıntılı Düşünceler ve Davranışlar, Fobiler, Kaygı Bozukluğu ve Yaşam Koçluğu ve Bireysel Eğitim çalışmaları, Boşanma ve Çocuk alanlarında çalışmalar yapmaktadır.