Yapay zeka siber güvenlik alanında neleri değiştirecek?

İnsanlığın en büyük icadı olarak nitelendirilen yapay zeka kendini her alanda gösterecek! Bunlardan en önemlilerinden biri de siber güvenlik alanı olacak!

Siber güvenliğin kronolojik tarihine bakıldığında uzun yıllar boyunca virüs gibi sabit tehlikelerle mücadele ettiğini görüyoruz. Bu modelde antivirüs firmaları, belirli aralıklarla güncellediği veri tabanına yakalanan virüslerin sistemleri ele geçirmesini önlemeye çalıştı.

Ancak bu yaklaşım, siber tehditlerin form değiştirmesi ve çeşitlenmesiyle yerini daha proaktif, bulut bilişim platformları üzerinde anlık güncellenen bir güvenlik anlayışına bıraktı. Enerji santrallerini hedefleyen DDoS saldırıları ve benzeri saldırıların tüm üretimi durdurması gibi tehlikeler yakın geçmişte tüm dünyanın gündemini oluşturan riskler haline geldi.


Günümüzdeki tabloya bakıldığında ise daha sezgisel, proaktiflik seviyesi üst düzeyde siber güvenlik çözümleriyle karşılaşıyoruz. Ancak siber tehditler, tıpkı insan bağışıklığına adapte olan farklı tipteki mikroplar gibi, bu önlemleri aşacak yolları keşfetmeyi sürdürüyor.

Yapay zeka Hızlı Büyüyen Bir Çocuk Gibi

Innovera Genel Müdürü Gökhan Say; “Yapay zekanın durumuna bakıldığında hızlı büyüyen bir çocuk yakıştırmasını yapmak mümkün” yorumunu yapıyor. “Konuşmaya erken başlayan, okuma yazmayı hızlı söken bir çocuk nasıl okula başladığında yaşıtlarından daha başarılı oluyorsa yapay zeka için de yakın gelecekte sınıfın zeki öğrencisi yorumunu yapacağız.” diyen Say, bunun ardında ise özellikle makine öğrenimi teknolojisinin başarısı olduğuna dikkat çekiyor.

Farklı sektörlere getirdiği, bugün için ‘tuhaf’ kabul edilen çeşitli çözüm önerileri yapay zekanın kabullenilme oranını da yükseltiyor. Bu kabullenişin ardında kimi zaman verimlilik, kimi zaman hız, kimi zaman maliyetler olsa da listenin başındaki kavram çoğunlukla insanlardan daha etkili çözüm sunabilmesi.

Endüstri 4.0 Çağı Geçiş Sürecini Hızlandıracak

Yapay zekanın siber güvenlikteki rolü özellikle Endüstri 4.0 uygulamalarının yaygınlaşmasıyla daha da artacak. Veri temelli üretim tesisleri, nesnelerin interneti kapsamında kullanılan milyarlarca sensör, küçük ya da büyük her bir makinenin birer veri üreticisi haline gelmesini en önemli etkenler olarak sıralayan Innovera Genel Müdürü Gökhan Say, bu makinelerin ve sahada yer alan çok sayıda sensörle merkez arasındaki yoğun veri alışverişinin aynı zamanda siber tehditler için yeni bir kazanç kapısı anlamına geldiğini ifade ediyor.


Bu durumun altyapıların korunması için ek çözümler gerektirdiğini kaydeden Say, Innovera’nın bir iştiraki olan ATAR Labs bünyesinde geliştirilen ve tehditleri otomatik olarak analiz edip yanıt veren robotik yazılımlar gibi çözümlerin, başta Güvenlik Operasyon Merkezleri olmak üzere verinin işlendiği ve tutulduğu çok sayıda noktanın proaktif güvenlik düzeyini yukarı taşıdığına dikkat çekiyor.

Tehdit Ne Kadar Büyük?

Siber tehditlerin ekonomiyi ve üretimin kalbini hedefleyen saldırıları, telafisi zor sıkıntılara yol açabiliyor. Kişisel veri hırsızlığı, üretimin durması, borsanın ve finans sisteminin işlem yapamaz hale gelmesi gibi durumlar milyarlarca dolarlık zararlara neden olabiliyor. Cybersecurity Ventures tarafından hazırlanan bir rapora göre bu tip suçların oluşturduğu zarar hızla artıyor ve 2021 yılında 6 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu, 2015’te oluşan zararın yalnızca altı yılda iki katına çıkması anlamına geliyor.

Yeni Çağın Şövalyeleri

Innovera Genel Müdürü Gökhan Say, yapay zeka her ne kadar emekleme döneminde olsa da siber güvenliğin şövalyesi olma yolunda hızla ilerlediğini ifade ediyor: “Dünyadaki çeşitli örneklere bakıldığında havacılık, demiryolu, enerji, finans gibi ana sektörlerde gerçekleşen siber tehditlere karşı sektörel yapay zeka uygulamalarının bir şövalye misali kalelerini korumaya başladığı görülüyor.” ifadesini kullanan Say, bu durumun verinin ve veri iletişimin son derece yoğun olduğu akıllı şehirler, sürücüsüz otomobiller ve uzaktan yönetilen akıllı sayaçların dahil olduğu enerji ağları için de geçerli olduğunu kaydediyor.

Öğrenen Güvenlik Altyapıları

Yapay zekanın bir bekçi gibi konumlandırılması, pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Özellikle makine öğrenimi yoluyla öğrenen BT altyapıları kurmak, yeni geliştirilecek siber tehlikelere karşı avantaj sağlıyor. Gökhan Say, bu sayede yalnızca mevcut tehlikelerin değil, tehlikeyi önceden sezen, hatta sonraki nesil siber saldırıların neler olabileceğini daha başından tespit edebilen yapay zeka destekli siber güvenlik çözümlerinin yakında daha fazla gündeme geleceğine dikkat çekiyor.


Endüstri 4.0 ve 5G teknolojilerine vurgu yapan Say; hem Endüstri 4.0’ın getirdiği dijital fabrikalar hem de 5G iletişim altyapısının kurulmaya başlanmasıyla daha da yoğunlaşacak olan veri trafiği ve beraberindeki akıllı şehir gibi yapıların, yapay zekanın siber güvenlikte kullanımını adeta zorunlu tuttuğunu ifade ediyor.

Cv’leri artık yapay zeka teknolojileri değerlendiriyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.