Anne babalar dikkat! Çocuğunuz üstün zekalı olabilir!

Çocuğu üstün yetenekli olan ebeveynlerin, onları psikiyatra götürüp ilaca başlatmaması gerektiğini vurgulayan TÜZDEV Genel Başkanı Opr. Dr. Kemal Tekden, “Bu çocuklar, ilgi ve yeteneklerine uygun eğitim alabilirler ve yönlendirilebilirlerse büyük icatlar yapabilir, toplumsal faydalar sağlayabilirler; başarılı ve mutlu bir yaşam sürebilirler” diye konuştu.

Anne babalar dikkat! Çocuğunuz üstün zekalı olabilir!

Çocuğunuzun davranışları yaşıtlarınınkinden farklı mı? Okula bile gitmeden okuma yazmayı mı öğrendi? Ya da sadece televizyondan görüp farklı bir dilde konuşmaya mı başladı? Bu, sizi korkutmasın. Tüm belirtiler çocuğunuzun üstün zekalı olduğunun göstergesi. Bu noktada aileler için büyük sorumluluk başlıyor. Çünkü bu çocukların toplum içinde kaybolup gitmesini engellemek ebeveynlerin elinde.

Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV), Türkiye’deki üstün zekalı ve yetenekli çocukların tespit edilmesi, bu çocukların eğitimlerini sağlıklı şekilde sürdürmesini sağlamak amacıyla kuruldu.


TÜZDEV Genel Başkanı Opr. Dr. Kemal Tekden, anne babaları, çocuklarının davranışlarını gözlemlemesi, yaşıtlarına göre farklılıklar sergilediğini fark ettikleri andan itibaren kendilerine başvurmaları konusunda uyardı.

Her şeyi merak eder, sorgularlar

Kemal Tekden, üstün zekalı ve yetenekli çocukların yaşıtlarından önce yürüme, konuşma, sayı ve harfleri tanıma gibi özel alanlarda kendilerini fark ettireceğini söyledi. Tekden, “Bu çocuklar akranlarından daha fazla sayıda kelime ile konuşur. Duyduğunu çok iyi hatırlayan bir hafızaları vardır. Uzayı, dinozorları… Her şeyi merak eder, sorgularlar; ‘nasıl, niye? diye sorarlar. Yabancı dile, ritme, müziğe aşırı tepki gösterip kolayca öğrenirler. Çok enerjiktirler” diye konuştu.

Keşfedilmezlerse sorun yaşanır

Zeka ve yetenek testleri yardımı ile bu tür çocukların 2 yaşından itibaren tespit edilebileceğini kaydeden Kemal Tekden, keşfedilmedikleri takdirde ise büyük sorunlar yaşayabileceklerini söyledi. Bu çocukların merak ve ilgileri tatmin edilmediğinde zararlı bireylere dahi dönüşebileceğini vurgulayan Tekden, “Bu çocuklar merakları giderilmezse ruhsal sorunlar yaşayabilir, kötü alışkanlıklar edinebilirler. Üstün zekalı ve yetenekli çocuklar dikkat eksikliği, hiperaktivite, özel öğrenme güçlüğü, akran ilişkilerinde sorun yaşama gibi sıkıntılar yaşayabilir, içlerine kapanabilirler. Bu çocuklarımıza karşı çok anlayışlı davranmalıyız” dedi.


‘Çocuk olduğunu unutmayın’

Zeka dendiğinde Türk toplumunda hemen akademik başarının akla geldiğini vurgulayan Kemal Tekden, “Çocuk sınavda yüksek not almadıysa zeki değil zannediliyor. Sınav ile zeka arasında bir bağlantı yok. Çok zeki olup okulda başarısız olan pek çok öğrenci var. Ailelere tavsiyem; öncelikle onların çocuk olduğunu unutmasınlar. Ellerine bir baksınlar, küçücük… Bir yılları bile geri gelmeyecek.

Bazı aileler ‘Benim bu yaptığım çocuğumda çok işe yaradı, sen de yap’  gibi önerilerde bulunabiliyor. Aileler kulaktan dolma işlere kalkışmasın. Heyecanlanıp, psikiyatra götürüp çocuklarını hemen ilaca başlatmasınlar. Bu çocukların bazılarında karanlık, asansör korkusu gibi endişeler daha fazla olabiliyor. Hemen böyle şeylerden telaşlanıp, ‘Bu çocuk çok zeki ama kötüye mi gidiyor’ diye düşünmesinler” şeklinde konuştu.

En büyük sorun eğitilemeyen zekiler

Türkiye’de, tüm dünyada olduğu gibi üstün yetenekli oranının yüzde 2 seviyesinde olduğunu vurgulayan Kemal Tekden, bu çocukların ebeveynlerine, TÜZDEV’e gelerek test yaptırmaları ve uzmanlarla konuşup görüş almaları tavsiyesinde bulundu. Tekden; “Türkiye’nin en büyük eğitim sorunu eğitilemeyen zekiler. Bu çocuklar çok zeki ama eğitemiyoruz. Bununla ilgili çalışılmalı. Bu çocuklar, ilgi ve yeteneklerine uygun eğitim alabilir ve yönlendirilebilirlerse büyük icatlar yapabilir, toplumsal faydalar sağlayabilirler; başarılı ve mutlu bir yaşam sürebilirler” dedi.

Özel yetişmiş öğretmenler eğitmeli

Kemal Tekden, üstün yetenekli çocukların nasıl bir eğitim almaları gerektiği hakkında şu bilgileri verdi: “Bu çocukların hassas ellerde yetiştirilmesi çok önemli. Meraklarını giderici ve farklı şekillerde tecrübe edinebilecekleri, alternatiflerin çok olduğu, uygulama alanları içeren programlarda, özel yetiştirilmiş öğretmenlerden eğitim almaları şart.


Öğretmen kadrosu güçlü ve bu alanda çalışmaları olan okullar tercih edilmeli. Bu okullarda fen alanında uygulama laboratuvarı, yıl boyunca yürütülen sosyal projeler, çocuklar için farklı alanlarda eğitim imkanı sunması, yeteneklerin keşfedilmesi için gerekli altyapıyı sunuyor olması açısından gerekli. Özel yetenekliler memleket en önemli meselesi. Amacımız TÜZDEV olarak Türkiye’deki bu çocukları bulmak onlara sahip çıkmak. Onlara ve ailelerine imkan sunabilmek.”

Çocuklarda duygusal zeka gelişimi nasıl sağlanır?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.