Yatağa bağımlı hastalarda en sık görülen sağlık sorunlarından biri olan yatak yarası, hareket kısıtlılığı olan binlerce insanı tehdit ediyor.
Sadece üç günde oluşabilen ancak tedavisi aylarca süren yatak yarası şikayetlerinin havaların ısındığı yaz döneminde arttığına dikkat çeken Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, yatağa bağımlı halde yaşayan yaklaşık 300 bin hastanın bu riski taşıdığını söyleyerek alınması gereken tedbirler hakkında uyarılarda bulundu
Sürekli yatma ve hareketsizlik sebebiyle kemik çıkıntıları üzerinde uygulanan basıncın deride yarattığı hasara yatak yarası adı veriliyor.
Hareket kısıtlılığı olan yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı kişilerde, yaşlılarda, aşırı şekilde şişman ya da zayıf olanlarda görülme riski oldukça yüksek olan bu sağlık sorunu, yalnızca üç günde oluşabiliyor. Tedavisi ise üç aydan fazla sürebiliyor. Türkiye’de yatağa bağımlı yaklaşık 300 bin hastanın yatak yarası riskiyle karşı karşıya kaldığına değinen Medical Center Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, özellikle havaların ısındığı yaz aylarında bu hastalıktan şikayet edenlerin sayısının arttığına dikkat çekti. Yaz dönemi öncesinde alınması gereken tedbirlerle yatak yarası oluşumunun %70 oranında engellenebileceğinianlatan Tayyar Vardar, evde doğru ve profesyonel bir bakım sayesinde yatak yaralarının bir problem olmaktan çıkabileceğini söyledi.
Yaranın ilacı evde doğru bakımı sağlamak
Kişilerin yaşam kalitesini etkileyen, sosyal hayattan koparan ve psikolojik etkileri bulunan yatak yarasının hastanelerde yatağa bağımlı olarak yaşayan veya yoğun bakımda uzun süre kalan hastalarda daha fazla görüldüğünü anlatan Tayyar Vardar, soruna karşı evde uygulanacak bakım hizmetlerinin etkili sonuçlar verdiğini söyledi. Hastalığın üç günde oluşabildiğini ve fark edilmesinin zor olduğunu belirten Tayyar Vardar şöyle konuştu:
“Evde bakım hizmeti alan yatağa bağımlı hastalarda düzenli olarak hekimler tarafından genel değerlendirmeler yapılır ve her hastada risk faktörleri tespit edilir. Hastanın tedavi planını denetleyen hekim ve yara bakımı konusunda uzmanlaşmış bir hemşire tarafından gereken tedbirler alınır ve uygulanır. Bu yöntemle yatak yarasının oluşması engellenebilir. Risk altındaki hastalara önleyici tedbirlerin uygulanmasıyla yatak yaralarının en az %50’den fazlasının azaltılması sağlanabilir.”
Geçen yıllara göre hastalıkta artış var
Yatağa bağımlı hastaların birçoğunun yatak yarası oluşumu açısından önemli derecede risk taşıdığını belirten Medical Center Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, hastalığın ülkemizde görülme sıklığını daha önceki yıllara göre %10 oranında artığına dair araştırmaların olduğunu söyledi.
Dr. Tayyar Vardar, “Yatak yarası tüm dünyada ciddi bir sağlık problemi olarak görülmektedir. Genellikle 65 yaş üzeri yatağa bağımlı hastalarda daha çok yaşanan bir sağlık sorunudur. Ülkemizde yaşlı nüfusun artmaya devam ettiğini düşündüğümüzde yatak yarasının gelecekte hem ciddi bir problem hem de önemli bir maliyet yaratacağını söylemek mümkün. Bu doğrultuda alınacak tedbirlerin öneminin iyi bilinmesi gerekiyor.”dedi.
Dr. Tayyar Vardar, özellikle havaların ısınmaya başladığı bu dönemlerde yaygınlığı artan hastalığa karşı evde şu önlemlerin alınması gerektiğini anlattı:
- Hastanın cildi temiz tutulmalı, kuru ve aşırı nemli olmamalıdır.
- Sürtünme nedeniyle oluşabilecek cilt hasarı, yataktan veya tekerlekli sandalyeden hastanın sürüklenerek değil kaldırılarak pozisyonun değiştirilmesiyle azaltılabilir.
- Yatağa bağımlı hastalarda muhakkak havalı yatak kullanılmalı, havalı yatak seçiminde bu konuda uzman kişilerden destek alınmalıdır.
- Basınç altındaki bölgenin rahatlatılması önleyici tedbirlerin en önemlisidir ve sık sık pozisyon değiştirilmelidir. Hasta en az iki saatte bir çevrilmelidir.
- Pozisyon değiştirirken derinin sürtünme kuvvetlerine maruz kalmamasına dikkat edilmeli, sürtünme kuvvetlerini azaltmak için transfer destekleri kullanılmalıdır.
- Hastanın beslenmesine dikkat edilmelidir.
- Hastanın düzenli aralıklarla cilt bütünlüğü kontrol edilmeli ve enfeksiyonlara karşı tedbir alınmalıdır.
- Mevcut enfeksiyonlarla mücadele edilmeli ve gerekli laboratuar tetkikleri düzenli yaptırılmalıdır.
- Hastanın genel durumu profesyonel evde bakım uzmanları tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.