NASH nedir? Çocuklarda siroz tehlikesi

Uzmanlar uyarıyor. Nash, önümüzdeki 10 ila 15 yılda Türkiye’nin en önemli sağlık sorunlarından biri olabilir. 

Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, çocuklarda siroz tehlikesi için NASH (non alcoholic steatohepatitis) yani alkole bağlı olmayan iltihaplı karaciğer yağlanması hastalığına dikkat çekti. Prof. Dr. Yılmaz, NASH hastalığı hakkında bilgiler verdi.

NASH hastalığının çocuk yaş grubunda oldukça sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, “Benim de dahil olduğum, Marmara Üniversitesi Çocuk Ana Bilim Dalı’nda yapılan araştırmaya göre, fazla kilolu, obez, yağlı karaciğeri olan ve karaciğer kan testlerinde yükseklik saptanan 8-18 yaş grubundaki hastaların yüzde 90’nına NASH tanısı konuldu. 8 -18 yaş grubu demek; okul çağındaki çocuklarda dahi siroz alarmı çalıyor demek. Buna karşı bir şekilde önlem almayız” dedi.


“Normalde hiçbir belirti vermeden siroza ilerleyebilen bir hastalıktır”

Etkinliğin amacının yağlı karaciğer hastalığının ve onun çok ciddi tipi olan NASH’in yani siroza ilerleyebilen hastalığın farkındalığını oluşturmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, “Ülkemizde ne yazık ki 19 milyon yağlı karaciğer hastası var. Bunun 4 milyonunun NASH olduğunu düşünüyoruz.Normalde hiçbir belirti vermeden siroza ilerleyebilen bir hastalıktır. Temel sebebi bilinmiyor ama muhtemelen sağlıksız beslenme ve hareketsizlik. Kişi, hiç belirti vermediği için siroz oluşana kadar hiçbir şikayette bulunmayabiliyor” şeklinde konuştu.


“Gelecek 10 yılda en sık karaciğer nakline ihtiyaç duyacak hastalık olacak gibi duruyor”

NASH hastalığının yakın gelecekte ülkemiz ve dünyada çok büyük problem oluşturacağını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Çünkü sıklığı giderek artıyor. Örneğin; ABD’de günümüzde karaciğer nakillerinin en sık ikinci nedeni. Giderek sıklığı artıyor. Gelecek 10 yılda en sık karaciğer nakline ihtiyaç duyacak hastalık olacak gibi duruyor. Ne yazık ki bu hastalığın kanıtlanmış bir ilaç tedavisi yok. Sağlıklı beslenmeyi mutlaka yaşam tarzı olarak benimsemeliyiz. Haftanın 3-5 günü en az 30 dakika en azından tempolu yürüyüş yapmalıyız. Hem diyet hem egzersiz etkisi kanıtlanmış en iyi tedavi yöntemi” şeklinde konuştu.

Sempozyuma katılan İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu şöyle konuştu: “Hastalanmadan sağlımızı korumak önemli. Toplumlarda yaklaşık 3 kişiden 1’inde yağlı karaciğer olabiliyor. Bunun en büyük nedenlerinden birisi beslenme alışkanlığının kötülüğü ve egzersizlerin iyi yapılamaması. Toplumuzda morbid (aşırı kilolu) dediğimiz hastalık riski büyük. Bu nedenle özellikle karaciğerde yağlanmayı önleyici faaliyetlere destek veriyoruz”.


Dernek hakkında bilgi veren TKAD Başkanı Prof. Dr. Ramazan İdilman, “Derneğimizin amacı, karaciğer ve karaciğer hastalıklarıyla ilgili araştırmaları desteklemek, bilimsel aktiviteler yapmak, araştırma ortamı sağlamak, konu ile ilgilenen bilim insanlarını bir araya toplamak, bunlar arasında fikir alışverişinde bulunmayı sağlamak için ortam hazırlamak, ulusal ve uluslararası paydalarla birlikte işbirliği yapmak ve insan sağlığına hizmet sunmak. Yakın zamanda derneğimizin özel ilgili alanı çalışma grupları kuruldu. Toplam 10 ilgi alanı çalışma grubumuz var. Yağlı karaciğer hastalık grubumuz bunlardan bir tanesidir” diye konuştu.

Siroz tedavi edilmezse karaciğer kanserine neden oluyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.