Yaş gruplarına göre cinsel istismara uğrayan çocuklarda davranış değişiklikleri

Çocuğunun cinsel istismarla karşılaşması her anne babanın en büyük korkusu. Uzmanlar ebeveynleri uyarıyor: Çocuğa “Hayır” demeyi mutlaka öğretin! Yaş gruplarına göre cinsel istismara uğrayan çocuklarda davranış değişiklikleri neler?

Çocuklar tam olarak dile getiremese de, istismarın etkilerini bir ömür boyu taşıyabiliyorlar. Acıbadem Bodrum Hastanesi Uzmanlarından Psikolog Seren Öztoprak, yaş kaç olursa olsun cinsel istismarın en zorlayıcı travmalardan biri olduğuna dikkat çekiyor. Peki, istismara uğrayan çocukların davranışlarında ne tip değişiklikler görülüyor?

İstismar, ruhsal olarak çocuğu ömür boyu etkileyen bir travma. Anne babaların da kabullenmekte çoğu zaman zorluk çektikleri, kabul ettiklerinde ise büyük bir yıkım yaşadıkları istismar, her toplumda üstelik toplumun her kesiminde görülüyor. Acıbadem Bodrum Hastanesi Uzmanlarından Psikolog Seren Öztoprak, çocuğun çok dikkatle korunmasına rağmen, bazen istismarcıların çok yakın tanıdıklardan biri olmasının, fark edilmesini zorlaştırdığına dikkat çekiyor.


Bu durumla karşı karşıya kalan çocuklarda işaretler yaş gruplarına göre değişiyor. Özellikle okul öncesi çocukların bilişsel ve dil gelişimleri yeterli olmadığı için değerlendirilmeleri de hem daha farklı hem de daha güç oluyor. Psikolog Seren Öztoprak, cinsel organların çevresindeki değişikliklerden, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına kadar pek çok farklı tıbbi yakınmaların olabileceğini söylüyor.

Korku nedeniyle gizleniyor

Cinsel istismara uğramış çocuk; kendisine inanılmayacağından, başının derde gireceğini düşündüğünden ve istismarcının tehditlerinden korktuğu için istismarcıyı koruma eğilimine gidebiliyor.

Çocuklukta cinsel istismara maruz kalanlar çoğunlukla bu durumu ifade etmenin yolunu arasalar da aile korkusu, utanç ve kaygı nedeniyle yaşadıklarını ailesi ile paylaşmaktan kaçınabiliyor. Hatta bu durumu yıllar sonra bile aile bireylerinden herhangi biriyle konuşmakta zorlanabiliyor. Özellikle de erkeklerin paylaşma olasılığı kızlara göre daha düşük oluyor.

Üç farklı düşünce modeli geliştiriyor

Çocukların sonraki hayatlarında yaşadıkları bu duruma üç farklı biçimde tepki gösterdiklerini anlatan Psikolog Seren Öztoprak şu bilgileri veriyor:


“Kendi kendilerine ‘Ben kurban oldum ve bütün hayatım boyunca kurban olarak kalacağım’ diye düşünebiliyor. Ya da ‘Yeniden kurban olmayacağım ve yaşam kurban ve tacizcilerden oluştuğuna göre ben tacizci olacağım’ diyebiliyor veya ‘Bu deneyimi yaşadığım diğer deneyimlerle bütünleştirebilirim ve ikisi de olmayacağım’ kararını alabiliyor.

Bu durumda doğru kararı alabilmeleri açısından destek çok büyük önem taşıyor. Çünkü çocuklar psikolojik destek almazsa bir ömür boyunca, kişilik bozuklukları, cinsel sorunlar, depresyon ve anksiyete açısından risk altında kalıyor.”

Mutlaka profesyonel yardım gerekiyor

Aile desteği ve güçlü akran ilişkileri psikolojik destek açısından oldukça önem taşıyor. Ancak, cinsel istismara maruz kalan kişilerin yaşadıkları travmatik etki ve bunun sonucunda gelişen psikolojik sorunlar, psikolojik travma modeline dayalı psikoterapi yöntemleri ile ortadan kaldırılabiliyor.

Psikolog Seren Öztoprak, bu nedenle cinsel istismara uğrayan bireylerin, yaşadıkları psikolojik problemlerden kurtulabilmeleri için mutlaka profesyonel yardım almaları gerektiğini belirterek, “Yaşanan cinsel taciz ile ilgili travma çalışması yapılmalıdır. Psikoterapi çalışması ile travmatik etki ve sonucunda oluşan psikolojik problemler kademe kademe azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir” diyor.

Çocuğu korumanın en etkin yolu: önlemek

Bu anlamda, anne ve babalar, eğitimciler, çocuk bakımı ile ilgili kurum çalışanları, hukukçular, emniyet mensupları, sosyal hizmet uzmanları, hastanede çalışan tüm sağlık personelinin istismarın önlenebilmesi için eğitilmesi son derece önem taşıyor. Ancak bu konuda bilinmesi gereken en önemli şey, cinsel istismardan çocuğu korumanın en etkin yolu oluşmasını önlemektir.


Psikolog Seren Öztoprak, bu anlamda, çocuğa kötü, yanlış dokunmanın ne demek olduğu, hayır diyebilmeyi, istismar durumlarını tanımalarını, uygun bir yolla tepki göstermelerini ve böyle bir durumda güvendikleri bir erişkine olayı anlatmalarının öğretilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Yaş gruplarına göre cinsel istismara uğrayan çocuktaki davranış değişikleri

Bebeklik – 4 Yaş:

  • Tuvalet eğitiminde bozulmalar,
  • Cinsel içerikli sözcükleri kullanmada artma,
  • Cinsel organları ile fiziksel olarak aşırı uğraşma,
  • Oyunlarında cinsel içeriğin fazla olması,
  • Uyku bozuklukları.

4 – 6 Yaş:

  • Korku (yetişkinlerden aşırı derecede korkma)
  • Cinsel içerikli sözcük ve davranışlarda artma (cinsel organları gösterme, cinsel organları ile aşırı fiziksel uğraş veya açık mastürbasyon)
  • Cinsel ilişkiyi ayrıntılı bilme

7 – 16 Yaş:

  • Okul başarısında düşme,
  • Korku (özellikle yetişkinlerden),
  • Depresif belirtiler,
  • Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri,
  • Yaşa uygun olmayan davranışlarda artma (anne ya da abla davranışı gösterme),
  • Cinsel konularla aşırı uğraşma,
  • Cinsel saldırganlık (başkalarını cinsel ilişkiye zorlama),
  • Aşırı veya açıktan mastürbasyon,
  • Evden kaçma veya eve gitmede isteksizlik,
  • Kendine zarar verme, intihar girişimleri.

Anne babalar çocuklarını kendileri arasında taraf seçmeye zorlamamalı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.