Çocukların kalp sağlığının korunmasında düzenli egzersiz çok önemli

Düzenli spor yapmak hem sağlıklı, hem de belli bir sağlık sorunu olan çocukların gelişimi için de son derece önem taşıyor.

Kalp sağlığının korunmasında uygun sporun doğru zamanda yapılması ve sağlıklı beslenmeyle de desteklenmesi gerekiyor.

Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, çocuklarda kesin olarak belirlenmiş bir yaş sınırı olmasa da, ortalama dört yaşından itibaren düzenli egzersize yönlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor…


Yaş farkı gözetmeksizin sağlıklı bir vücuda sahip olmanın en önemli koşullarından biri spor yapmaktan geçiyor. Bu nedenle de küçük yaşlardan itibaren çocuklar spora özendirilmeye çalışılmalı.

Çocuklarda ne kadar erken spora başlanırsa bunun hayat boyu sürdürülebilen bir alışkanlık olması o kadar kolaylaşıyor. Bu sayede çocuğun fiziksel, sosyal, ruhsal ve hatta kimlik gelişimine de olumlu katkı sağlanabiliyor.

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, sporun çocukların kalp sağlığının korunması için de gerekli olduğunu söyleyerek, çocukların ve ergenlerin her gün 60 dakika fiziksel aktivite yapmasını öneriyor.

Çocukluk döneminden itibaren aktif bir yaşam sürmek, yaşam süresini artırdığı gibi kalp-damar hastalıkları açısından riski de düşürüyor. Hareketsiz olan çocukların yetişkinlik döneminde de aynı yaşam tarzını sürdürdüğüne işaret eden Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk;

“Kilo kontrolünün sağlanması, diyabet ve bazı kanser türlerinde riskin azaltılması, iyi kolesterolün yükseltilmesi ve kendine güvenin gelişmesi için çocukların mutlaka düzenli fiziksel aktiviteye yönlendirilmesi gerekiyor” diyor.


Sportif aktivitelere başlamadan önce

Daha önce hiçbir bulgu ve belirti vermemiş bile olsa, tüm çocuklara spora başlamadan önce tam bir fizik muayene ile uygun tetkiklerin yapılması gerekiyor. Böylelikle daha önceden bilinmeyen bazı kalp hastalıkları da saptanabiliyor.

Bu hastalıkların başında kalbi besleyen koroner arter anomalileri ve/veya anevrizma denilen genişlemeleri, ritim bozuklukları ve kalp kası hastalıkları geliyor. Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, bu nedenle sportif aktivitelere yönlenmeden önce ailede ani ölüm olup olmadığının sorgulanmasının ve ayrıca normal fizik muayenenin, özellikle kardiyolojik değerlendirme yapılması gerektiğini söylüyor.

Böylelikle spor sırasında gelişebilecek istenmeyen durumlar ve hatta ani ölüm riski ortadan kaldırılabiliyor. Sportif aktivitelere katılmış olan çocukların düzenli kardiyolojik kontrollerinin de aksatılmaması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, spor sırasında çarpıntı, göğüs ağrısı ve bayılma durumlarında çocuğun mutlaka bir kardiyoloji uzmanına götürülmesinin de önemli olduğunu söylüyor.

Kalp hastalığı olan çocuklar spor yapabilir mi?

Kalp hastalığı bulunan çocukların birçoğu kontrollü olarak ve izin verilen düzeyde spor yapabiliyor. Akciğer basıncı yükselmemiş olan doğuştan ve/veya sonradan gelişen kalp hastalıkları olanlar çocukların egzersiz kapasiteleri normal olduğu için uygun sportif faaliyetleri yapabiliyor.

Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, ancak bu çocuklarda kalp atışlarını aniden arttıran ve yüksek efor gerektiren tenis, basketbol, voleybol ve koşma gibi sporlardan uzak durulması gerektiğini söylüyor.


Kalp hastalığı olan çocuklar için en uygun aktivitenin yürüyüş ve yüzme olduğunun önemini belirten Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk yürüyüş yapmanın zayıflamaktan öte, vücuttaki stresi azaltmaya da yaradığına, yürüyüşle kan yağlarının düştüğüne, yararlı kolesterol denen HDL’nin yükseldiğine, hatta düzenli yürüyüşler ile kan basıncının bile kontrol altına alınabildiğine işaret ediyor.

Spor yapmanın riskli olduğu kalp hastalıkları

  • Riskli oluşturabileceği için,
  • Kalp kapaklarında ağır darlıklar,
  • Kalp kası kalınlaşması ile beraber seyreden kalp hastalıkları,
  • Kalp kasının enfeksiyon ve/veya diğer etkenlere bağlı iltihapları,
  • Akciğer basıncının artışı ile beraber seyreden kalp hastalıkları
  • Bazı ritim bozuklukları (özellikle uzun QT sendromu ve Brugada sendromu gibi)

Kalp sağlığını koruyan 12 etkili beslenme önerisi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.