Kasaplar şarbon riski altında: Uzmanların bu uyarılarına dikkat!

Şarbon paniği sürüyor, uzmanlar ardı ardına uyarılarda bulunuyor.

İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Neşat Bozkurtgil özellikle kasapları uyardı: “Şarbonlu eti tespit etmek çok zor. Enfeksiyon bıçaktan dahi bulaşabilir. Bıçağı da elinizi de iyi yıkayın. Sabun mikrobun size geçmesini önleyebilir.”

Türkiye şarbonu konuşuyor, herkes bu enfeksiyonun ne olduğunu ve belirtilerini merak ediyor.

İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Neşat Bozkurtgil, “Hastalık bıçaktan bulaşabiliyor. Kasaplar, çiğ etle temastan sonra ellerini iyice yıkasın. Eldiven kullansın.


Özellikle çiğ köftede olduğu gibi pişmemiş veya az pişmiş etlerin yenmesiyle de ‘bağırsak şarbonu’ bulaşabilir. Sonuçlar ölümcül olabilir” uyarılarında bulundu.

Yıllarca yaşıyor, bir sıyrıkla bulaşıyor!

Şarbon hastalığının etkeni ‘Bacillus Antracis’ adı verilen bir bakteridir. Hastalık, ot yiyen hayvanlarda görülür ve insanlara da bulaşır. Hastalığın kuluçka süresinin çok kısa olması nedeniyle hayvanlarda ani ölümlerle ortaya çıkabilir.

Hastalık etkeni toprakta 5 yıl kadar canlılığını korur ve bu toprakta yetişen otlarla hayvanlara bulaşır. Hastalığa yol açan mikrobunun en önemli özelliği zorlu fiziksel ve kimyasal çevre koşullara son derece dayanıklı ‘spor’ denilen yapılar oluşturmasıdır.

Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan hastalık, insanlara da enfekte olmuş hayvan etinin tüketilmesi ya da hastalıklı hayvanlarla direkt temas edilmesi halinde bulaşır.

12 gün sonra bile ortaya çıkabilir

Hastalığın insandan insana bulaşmadığını ancak hastalıklı hayvanla aynı ortamda bulunan kişiye hava yoluyla geçebildiğini belirten İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Neşat Bozkurtgil, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi:

“Şarbonunun deri, akciğer ve bağırsak olmak üzere üç formu var. Şarbon olgularının büyük çoğunluğunu cilt şarbonu oluşturur. Özellikle hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde, hasta hayvanların kesilmesi, derisinin yüzülmesi ve bağırsakların işlenmesi sırasında doğrudan temas sonucu ‘cilt şarbonu’ görülür. Kuluçka süresi 1-12 gündür.


Belirtileri vücuda giriş noktalarında oluşan ağrı, sızı ve kabartılardır. Hangi hayvanın şarbonlu olduğu anlaşılamayacağı için hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar ve veterinerler risk altında. Çünkü hastalık bıçaklardan dahi bulaşabiliyor.

Ete temas eden bıçakların deterjanla yıkanması lazım. Ellerin dezenfekte edilmesi de çok önemli. Şarbona neden olan bakteriye karşı sabun ve dezenfektanlar kalkan oluşturuyor.”

Kanlı ishal görülebilir

Bağırsak şarbonu, deri şarbonuna göre çok daha tehlikelidir. Enfekte etlerin iyi pişirilmeden tüketilmesiyle mikrop vücuda girer ve bağırsağa yerleşir.

Oradan da vücudun diğer bölgelerine yayılır. Kuluçka süresi 1-7 gündür. Belirtileri mide bulantısı, iştah kaybı, karın ağrısı, kusma ve kanlı ishaldir. Tedavisi erken yapılmazsa ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir.

Şüphelendiğiniz etlerden hazırlanmış etli çiğ köfte yemeyin, görüntüsünden ve tadından anlaşılmayacağı için güvenmediğiniz yerlerden et almayın, aldığınız etleri de iyi pişirin.

Akciğer şarbonunda ölümcül risk

Akciğer şarbonu, hasta hayvanla aynı havanın solunmasıyla dahi bulaşabilir. Kuluçka süresi 3-5 gündür. Belirtiler ateş, bitkinlik, yorgunluk, soluk alıp vermede güçlük gibi soğuk algınlığı belirtilerine benzer belirtilerdir. Hastalığın ilerleyen evrelerinde hasta komaya girerek ölür.


Şarbon tanısında en kullanışlı mikrobiyolojik test, 16-24 saat içinde üremenin gözlenebildiği standart kan kültürleridir. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. Aşı sadece şarbonla temas eden kişiye yapılmalıdır.

Şarbonun belirtileri neler? Nasıl bulaşır?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.