Asbest maruziyeti nedeniyle Türkiye’de çok yaygın görülen Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) belirtileri neler? Nasıl teşhis edilir? Tedavisi nasıl? Ne iyi gelir?
Çevre faktörleriyle direkt ilgili bir hastalık olan kanser, asbest gibi kanserojen maddelerle iç içe olanların korkulu rüyasıdır. Akciğer zarı kanserinin ortaya çıkmasındaki en büyük rol ise sanayide kullanılan asbesttir.
Akciğer zarı tümörlerinin büyük bir kısmı metastatik kanserlerden kaynaklanmaktadır. Primer tümörlerinin oranı yüzde 3’ü geçmemektedir. En sık görünen plevral mezotelyoma (akciğer zarı) tümörü; akciğer zarının yanı sıra karın zarı, nadir olarak da kalp zarından kaynaklanmaktadır. Tümörün ülkelere göre dağılımı, bölgelere göre değişiklik göstermektedir.
Asbest çok yaygın kullanılıyor!
- Asbest denilen maddeye maruz kalmak kanser oluşumu için çok önemlidir. Bu hastalığa yakalananların öykülerinde, yüzde 70 asbestle temas bulunmaktadır.
- Asbest ile akciğer zarı tümörleri arasındaki ilişki, bilim adamları tarafından ilk kez 1960’da ortaya çıkarılmıştır.
- Mesleksel maruz kalmanın dışında çevresel asbest tehdidi de özellikle Türkiye için önemli bir sorundur.
- Asbest; Güneydoğu Anadolu’nun kırsal alanlarında halen evlerin boyanmasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ortalama oluşma yaşı 60
Asbest, genellikle en çok Kanada’da üretilir ve dünyada pek çok endüstriyel faaliyetlerde rol oynar. Çatı kaplamalarından izolasyonlara ve araba balatalarına kadar hayatımızın pek çok alanına girmiştir. Dünyada kontrol altına alınmaya çalışılsa da Kanada’da hâlâ büyük oranda kullanılan en büyük gelir kaynaklarından biridir.
Akciğer zarı kanserleri, adeno karsinom grubuyla karıştırılabilir. Patologların bu iki hastalığın ayrımını çok iyi yapması gerekmektedir. Akciğer zarı kanserlerinin görülme sıklığı 40 ila 70 yaşları arasında yoğun olup ortalama olgu yaşı 60’tır.
Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) belirtileri neler?
- Akciğer zarı tümörleri; göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile belirti verir. Olguların yüzde 95’inde başlangıçta akciğer zarında sıvı mevcuttur. Öksürük, kilo kaybı ve ateş görülebilir.
- Tümörün büyümesi ile plevral zar arasındaki boşluk tamamen kaybolur. Akciğer tamamen tümöral doku ile çevrelenir ve çalışamaz duruma gelir.
- Yutma güçlüğü, tümörün sinirler üzerine baskı yapması nedeniyle ses kısıklığı, kalp zarında sıvı toplanması, kafada ödem ve ağır nefes darlığı oluşması durumunda acil müdahale gerekir.
- Hastalık belirtileri dayanılmaz ağrılara neden olur. Tümörün ilerlemesi ile nefes darlığı ve ağrının dozu artar. Akciğer zarını zırh gibi saran tümör, akciğerin hareketlerini sınırlar.
3 soruda Mezotelyoma
Doç. Dr. Makbule Ergin
Soru: Mezotelyoma (Akciğer zarı kanseri) nedir ve neden oluşur?
Cevap: Mezotelyoma, ülkemizde çok yaygın görülen bir hastalıktır, dünyada görülme sıklığı 1 milyon kişide 1-2 iken ülkemizde yılda ortalama 500 kişiye yeni tanı konmaktadır. Hastalığın nedeni halk arasında beyaz toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinen asbesttin bilinçsizce kullanımıdır.
Asbest köylerde evleri badana yapmak için veya küçük çocuklarda pudra yerine kullanırlar, kimi bölgelerde ise bebekler höllük toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu da bu bebeklerin mezotelyoma ve solunum rahatsızlıklarına yakalanmalarına yol açmaktadır.
Asbest maruziyeti çeşitli meslek dallarında da görülmektedir. İlginç olan bir nokta ise mezotelyomaya ait belirti ve bulguların asbest maruziyetinden sonra 20 ila 50 yıl içinde sonra ortaya çıkabilmesidir.
Soru: Mezotelyoma belirtileri nelerdir ve tanısı nasıl koyulur?
Cevap: Mezotelyoma genellikle göğüs boşluğuna su birikmesi ile bulgu veren bir hastalık olup en sık rastlanan yakınmalar, ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır.
Bunun yanı sıra hastalarda öksürük, ağızdan kan gelmesi, kilo kaybı, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik gibi bulgular da görülür.
Mezotelyoma için yapılan taramalar
Hastaya öncelikli olarak akciğer filmi ve tomografi çekilir, bunlarda birtakım tipik bulgular saptanabilse de kesin tanı için başvurulan standart yöntem biyopsidir. Öncelikle akciğerde biriken sıvıdan örnekler alınır ve inceleme için patolojiye gönderilir.
Gelen sonuç ile tanı koyulamazsa akciğer zarı biyopsisi yapılır. Biyopsi iğne ile veya cerrahi yöntem ile yapılabilir. Hastaya aynı zamanda kanser yayılımını araştırmak amaçlı PET-CT, ultrasonografi, MR gibi tetkiklerde uygulanır.
Soru: Mezotelyoma nasıl tedavi edilir?
Cevap: Tedavinin yönlendiricisi biyopsi sonucu ve hastalığın evresidir. Mezotelyomada 3 tip vardır. Sadece epitelyal olan tipte cerrahi şansı vardır. Sarkomatoid ve miks olan tiplerde hasta kemoterapi ve radyoterapiye yönlendirilir.
Evreleme yaptığımız zaman mezotelyomalar 4 evreye ayrılır, sadece evre 1 veya 2 olan çok erken evre hastalarda cerrahi tedavi şansı vardır. Ne yazık ki hastalık yıllar içinde sinsice geliştiğinden ve bulgu vermeye geç başladığından dolayı tanı koyulduğu zaman genellikle hastalık çok ileri aşamalara geçmiş olur.
Mezotelyoma tedavisinde açık ve kapalı ameliyat yöntemleri
Burada ameliyatın şekline hastanın bulgularına göre cerrah karar verir. O taraf akciğerin, diyaframın ve kalp zarının tamamen çıkarılmasından, sadece akciğer zarlarının soyulmasına veya sınırlı bir alandaysa sadece o tümörlü kısmı çıkarmaya kadar değişen çeşitli cerrahi teknikler vardır.
Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) kemoradyoterapi tedavisi
Cerrahiye uygun olmayan hastalarda, cerrahi sonrası tekrar tümör gelişen hastalarda veya tümörün başka organlara yayılım gösterdiği hastalarda kemoradyoterapi uygulanır. Bu tarz tümörlerde kanlanma biraz zayıf olduğu için kemoterapi diğer tümörler kadar başarılı değildir, ancak sürekli yenilenen protokoller ile daha başarılı sonuçlar alınmaya başlamıştır.
Radyoterapinin başarısı ise gene sınırlı kalmaktadır, çünkü hastalık çok geniş bir alandadır ve zarar görebilecek hayati organlar vardır, bundan dolayı verilebilecek ışın miktarı sınırlıdır, bu da tedavinin başarısını kısıtlar.
Bazen hastaya sadece nefes darlığını ve ağrısını azaltmaya yönelik işlemler yapılır. Bu hastaların akciğerinde sıkça sıvı toplanır, göğüs tüpü takarak bu sıvılar boşaltılır, tekrar sıvı toplanmasını önlemek için yapıştırma işlemi (plörodez) yapılır.
Düşük doz kemoradyoterapiler verilir. Bunlarda amaç hastanın yaşam süresini uzatmak ve mümkün mertebe kaliteli bir hayat sürmesini sağlamaktır. Ancak her hastalıkta olduğu gibi burada da esas hedefimiz öncelikli olarak korunma, sonrasında ise erken tanı ve tedavidir. (Türk Göğüs Cerrahisi Derneği)
Mezotelyoma nasıl teşhis edilir?
- Akciğer zarı kanseri olgusu, akciğer filminde sıvı ile gözlenir. Akciğer zarında kalınlaşma, nodül veya kitleler yaygın olarak izlenir. Hastalığın yaygınlığının saptanmasında bilgisayarlı tomografi (BT) etkilidir.
- Hastaların yüzde 92’sinde zarda kalınlaşma, yüzde 74’ünde sıvı görülür. Diğer ciğerde de sıvı birikimi ve kistik kalınlaşmalara rastlanır. MR yani manyetik rezonans görüntülemesi ise bu hastalığın teşhisinde önemli rol oynar.
- MR sonucunda akciğer zarında toplanan sıvı; koyu, yapışkan, bazen kanlı sıvı olarak gözükür.
- Ultrason (USG) eşliğinde trucut biyopsi de teşhisi netleştirmeye yardımcı olur. Ayrıca açık biyopsi de çok daha garantili sonuçlar verir.
Akciğer zarı hassas bölgedir ve sinirlerden zengin bölgedir. Bir akciğerin üzerinde zar vardır. Bir de göğüs kafesinin içini kaplayan bir zar vardır. İşte bu 2 zar normalde belli salgılar yapar. 300–500 cm3 suyu göğüs kafesinde tutar. Orada bir yığın elementler alınır bir yığın elementler atılır. Göğüs kafesinde kaygan bir zemin oluşur ve akciğerin hareketi sağlanır.
Normalde su verilir ve alınır. Ama akciğer hastalığında su verilir ama az ya da çok geri alınamaz. Geri alamadığı içinde su birikir ve akciğere baskı yapar. Ve ağrı ortaya çıkar. Akciğer filmi çekilen hastada akciğer zarında en ufak bir değişiklik görülürse tomografi yapılmalıdır.
Tomografi röntgende akciğerde sıvı görülürse…
Akciğer zarının hastalıkları ikiye ayrılır. Bir iltihabı hastalıklar vardır bir de tümör hastalıları vardır. Akciğer zarının kuru ve sulu iltihaplarıdır.Akciğer zarında en ufak bir kalınlık ve su toplanması görüldüğü zaman sıvı alınmalıdır.
Tahlil hem mikrop hem de kanser yönünden incelenir. Mikrop yönünden hem basit mikroplar hem de verem mikrobu incelenmek zorundadır. Çünkü akciğer zarını en çok hastalandıran verem olduğu için bu inceleme yapılmalıdır. Akciğer zarında bir su birikintisi ya da kalınlaşma olduğu zaman veremi düşünmek lazım. Sonra 2. planda kanseri düşünmek lazım sonrada diğer hastalıklar gelir.
Alınan sıvıda iltihap hücreleri gelirse antibiyotik vs. verilir. Ve hasta takip edilir. 1–2 ay sonra su çekilirse tedaviye belli bir süre ara verilir ve takibe alınır. Bu tedavi sırasında akciğerde kalınlaşma olabilir ve ikincisi vücudun bağışıklık sisteminin direnci azalır.
Akciğer zarı kalınlaşmasında eğer ilaçlarla geriletilemiyorsa ameliyatla akciğer zarını soyulur. Ve akciğer bu haliyle de işini görür. Eğer verem mikrobu tespit edersek en az 3 ay verem ilaçları verilir. 3 ay sonra gene tomografiyle kontrol edilir eğer verem gerilemiyorsa akciğer zarı kalınlaşıyorsa sıvıda artış varsa en fazla 3 ay bekleriz ve ameliyatla veremli zarı temizleyerek akciğerin açılmasını sağlarız.
Mezotelyoma nasıl tedavi edilir?
Malign Mezotelyomanın 3 tipi vardır. 1 ve 3de genelde ameliyat edebiliyoruz ama tip 2 de ameliyat yoktur. Daha önceden bu ameliyatlarda bütün akciğer çıkarılıyordu sonra bütün akciğer zarı çıkıyordu ve kalp zarı çıkarılıyordu. Karın zarı çıkarılıyordu. Göğüs tamamen boşaltılıyordu. Şimdi ise eğer yaygınsa bütün akciğer zarını alıyoruz ve akciğeri rahatlatmış oluyoruz. Mezotelyoma tedavisi 3 aşamadır. Normalde hasta bu 3 aşamadan da geçmek durumundadır.
1- Cerrahi tedavi
2- İlaç tedavisi
3- Işın tedavisi
Bunlar hastaya sıraları değiştirilerek yapılır. Birinin eksik yapılması tedavinin yarım kalmasına sebep olur. Mezotelyomadan hastalar kurtulabilirler. Ana hedef kanserden korkmak yerine korunmak olmalıdır.
Mezotelyoma (akciğer zarı kanserine) ne iyi gelir?
Tedaviyi desteklemek için:
Akciğer zarı kanseri hastalarına destek için önerilen en önemli gıda karaturptur. Bayır turpu da tercih edilebilir.
Betakaroten yönünden zengin olan havuç, kara turp, böğürtlen, kara üzüm, çilek, ahududu ve yaban mersini de hastalara tavsiye edilir.
Bıldırcın yumurtası ve süt yerine bol miktarda yoğurt yenmesi, hastaların kendini iyi hissetmesine yardımcı olur.
Günde bir tatlı kaşığı zerdeçal tüketilmesi ve hastanın beyaz şeker, beyaz un ile esmer şekerden tam olarak uzak durması gerekmektedir.
Günde beş fincan şekersiz kahve içilmesinin de tedaviyi desteklediği bilinmektedir.
Boswelia Serrata adlı bitkinin akciğer yapışıklığını azalttığı, astragalus bitkisinin ise hayvan deneylerinde faydalı olduğu iddia edilmektedir.
İdrar söktürücü olarak maydanoz, kiraz sapı, mısır püskülü, avokado, defne yaprağı gibi çaylar tavsiye edilir.
Yeşil çay, ısırgan yaprağı ve kökünün faydaları da hayvan deneylerinde görülmüştür.