Yaz uykusundaki virüsler soğuk algınlığı için uyandı!

Hava sıcaklık değerlerinin gün boyunca değiştiği mevsim geçişleri, soğuk algınlığı yaratıyor. Havaların değişkenliğiyle birlikte ortaya çıkan hastalıklar vücut direncini düşürdüğü için viral enfeksiyonlar daha sık görülüyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Güldane Koturoğlu mevsim değişikliğine bağlı ısı farklılığının, soğuk algınlığı vakalarında artışa neden olduğunun altını çiziyor.

Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, Umckaloabo adıyla bilinen doğal kaynaklı Güney Afrika Sardunyası kökü sıvı ekstresinin soğuk algınlığının tedavisinde etkin rol oynadığını belirtiyor.


Güneşli günlerin azalması ve havadaki ani ısı değişiklikleri insan sağlığı üzerinde ciddi bir etki yaratıyor. Özellikle kış aylarında virüslerin artması soğuk algınlığına yol açıyor.

Prof. Dr. Güldane Koturoğlu soğuk algınlığının tedavisinde antiviral etkisi olan doğal kaynaklı ilaçların kullanılmasının hastalık üzerinde olumlu etki yaratacağına dikkat çekiyor.

Mevsim değişikliğine bağlı ısı farklılığının nezle ve soğuk algınlığı vakalarında artışa yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, bunun sebebinin yaz aylarında görülmeyen virüslerin havanın soğumasıyla birlikte aktifleşmesi olduğuna vurgu yapıyor.

Soğuk Algınlığına Karşı Doğal Kaynaklı Antiviral Tedavi

Prof. Dr. Güldane Koturoğlu “Soğuk algınlığı 10 güne kadar sürebilen viral bir hastalıktır. Belirtilerinin ortaya çıkması ile birlikte doğal tedavilerle hastalığın süresini kısaltmak ve viral bulaş riskini azaltmak mümkündür” diye konuştu.

Soğuk algınlığı ne sıklıkla görülür?

200’den fazla virüs olduğu için bir kişinin hayatı boyunca en az 200 defa nezle olabildiğini belirten Prof. Dr. Güldane Koturoğlu;


“Çocuklar yılda ortalama 10-12 kez soğuk algınlığı geçiriyor. Erişkinler ise yılda 2 ya da 4 defa hastalığa yakalanıyor. Yapılan araştırmalar, 70 yaşındaki bir kişinin yaşamında üç yılını soğuk algınlığı ile geçirdiğini gösteriyor. İş gücü ve okul günü açısından bakıldığında oldukça yüksek bir rakam” dedi.

Çocuklarda soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanılmalı mı?

Küçük çocuklarda veya herhangi bir yaş grubunda nezle/soğuk algınlığı bulguları ortaya çıktığında hastalığın viral kaynaklı olması sebebi ile soğuk algınlığında antibiyotiklerin kullanılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, gereksiz antibiyotik kullanımının direnç gelişmesine sebep olacağını ve 2050 yılında Dünya’da 10 milyon kişinin antibiyotik direnci sebebi ile tedavi edilemeyen enfeksiyonlardan öleceğinin tahmin edildiğinin altınız çizdi.

Güney Afrika Sardunyası Kökü Sıvı Ekstresi Soğuk Algınlığıyla Savaşıyor

Soğuk algınlığında en etkili ve kanıtlanmış tedavinin ‘Umckaloabo’ adıyla da bilinen doğal Afrika Sardunyası’nın kökünden elde edilen sıvı ekstresi olduğunu belirten Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, çocuklarda ateş varlığında gerekli durumlarda ateş düşürücü ilaçlar, burun tıkanıklığında ise serum fizyolojik burun damlalarının kullanılabileceğini söylüyor.

Umckaloabo adıyla da bilinen Afrika Sardunyası bitkisi kökünden hazırlanan sıvı ekstresinin, özellikle kış aylarında kendini gösteren soğuk algınlığına karşı mücadeledeki doğal gücü, yapılan klinik çalışmalarla da ortaya kondu.

Şikayetlerin süresini 1- 3 güne kadar kısaltıyor ve şiddetini hafifletmeye yardımcı oluyor. Ayrıca baş ağrısı ve burun akıntısı da dahil olmak üzere soğuk algınlığı semptomlarının giderilmesinde de önemli rol oynuyor.

Güney Afrika Sardunyasını Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Bir ürünün etkili olabilmesi ve önerilebilmesi için her dozda eşit miktar etkin madde içermesi yani standardize olması ve klinik çalışmaların aynı patentli ekstrakt ile yapılmış olması gerekmektedir.


Etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmış “Umckaloabo”nun Türkiye’deki patentli, orijinal ürünü her dozda eşit miktarda etkin madde içerir. Orijinal ve patentli Güney Afrika Sardunyası için doktorunuza danışabilirsiniz.

Grip salgınından korunmak için nasıl beslenmelisiniz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.