Yılbaşı alışverişinde vitrinler ‘yeni ben’leri sunuyor

Yılbaşı yaklaşırken vitrinler rengarenk. İndirim ve kampanyalar, yeni yıl hediyesi almak isteyenlere fırsatlar sunuyor. Uzmanlar ise alışveriş bağımlılarının bu dönemde dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, yılbaşı için kredi kartı limitlerini azaltmayı veya kredi kartı kullanmamayı, ihtiyaç listesi yapmadan alışveriş etmemeyi veyalnız alışverişe çıkmamayı öneriyor.

Yılbaşı alışverişinde vitrinler 'yeni ben'leri sunuyor
Yılbaşı alışverişinde vitrinler ‘yeni ben’leri sunuyor!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, yeni bir yıl fikrinin aslında yeni bir ben umudu taşıdığını söyledi.

Yeni yıl, yeni heyecanlarla geliyor

Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, yeni yılın oluşturduğu merak ve zamanın hışmına henüz uğramamış olarak heyecanla geldiğini belirterek, “Yeni bir beden için başlanacak diyetler,yeniden başlanacak spor, yeni sağlık kontrolleri-yeni doktor randevuları,bırakılacak sigara -alkol, yeni kariyer planları, yeni aşklar, yeni arkadaşlıklar,yeni evler arabalar,gardıroplar vs. Yeni yıl, “Yeni bir ben umudu” aslında” dedi.


Vitrinler ‘yeni ben’leri sunuyor

Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, bu dönemde en çok gündemde olan yılbaşı alışverişine dikkat çekerek şunları söyledi:

Ticaret erbapları, yeni yıl ve ‘yeni ben umudunun’ farkında olduklarından yılbaşı öncesi rengarenk vitrinler, çeşit çeşit ‘yeni ben’leri şımşıkır sunmaya başladı. Boş zaman algımıza da saldırarak üstelik. Temelde boş zaman, özgür irade ile şekillendirilmeliyken her boş anda reklam, SMS, MMS ve maille işgal edilerek.

Yılbaşı alışverişinde vitrinler
Yılbaşı alışverişinde vitrinler ‘yeni ben’leri sunuyor

Akıllı telefonumuzun tek tuş kolaylığı sayesinde ‘yeni’ ye saatlerce dolaşmadan zaman ayırmadan saniyeler içinde çabucak ulaşabiliyoruz artık. Plastik paralarımızın (kredi kartlarımızın) yarattığı, ‘bedel vermiyormuşuz hissi’ cabası. Hem de Black Friday’den yeni çıkmışken ve Sevgililer Günü’ne de iki ay kalmışken. Tüketim çılgınlığı kıskançlık haset rekabet gibi duyguların ticari olarak kaşınmasının sonucudur. Oysa kıskançlık ve rekabet gibi duygular yapıcı ve üretken forma dönüştürülebilir.

Alışveriş bağımlılığının belirtilerine dikkat!

Alışveriş bağımlılığının bu dönemde artabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, “Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda para harcamaya yöneliyorsanız, yaşam sorunlarını çözmede güçlük çektiğinizde alışverişe yöneliyorsanız, harcadığınız para miktarı son yıllarda giderek artıyorsa, planladığınız alışverişin dışında harcamalarınız oluyorsa, aile içinde harcamalarınız sorun oluşturuyor ve bu konuda kendinizi kontrol edemediğiniz size söyleniyorsa, borçlu olduğunuz halde harcamalara devam ediyorsanız, durdurmak istediğiniz halde alışverişe devam ediyorsanız, harcamalar sonunda pişmanlık, suçluluk, değersizlik ve umutsuzluk hissediyorsanız alışveriş bağımlısı olabilirsiniz” uyarısında bulundu.

Daha fazla haz için alışveriş yapılır

Alışveriş bağımlılığının diğer bağımlılıklar gibi alkol – madde, kumar, internet bağımlılığı gibi beyinde haz alınmasını sağlayan dopamin üzerinden çalıştığını belirten Erinç, şu bilgileri verdi:

“Tüm bağımlılıkların genel ilkeleri ortaktır. Zeminde genelde kişinin farkında olmadığı duygusal bir karmaşa, işlevsel olmayan bir şekilde doyurulmaya ve durdurulmaya çalışılır. İşlevsel olmayan çünkü o ruhsal karmaşa doyurulamadığı gibi yeni bir ruhsal sorun ‘bağımlılık sorunu’ o karmaşaya eklenmiş olur. Tolerans yani giderek artan miktar, diğer bağımlılıklardaki gibi alışveriş bağımlılığında da bulunur. Başlangıçta yapılan alışveriş miktarı ile hissedilen haz sonraki alışverişlerde giderek küçülür.


Yani aynı hazzı almak için daha fazla alışveriş yapma kapıdadır. Alışveriş yapılmadığında ortaya çıkan huzursuzluk veya alışveriş sonrası hissedilen suçluluk ve pişmanlık alışveriş bağımlısının kaçınılmaz duygularıdır. Tüm bunlara ihtiyaç ve bütçe arasındaki uyumsuzlukla ortaya çıkan aile içi çatışmalar ve tartışmalar alışveriş bağımlılığını tanımlar.”

Yılbaşı alışverişinde vitrinler

Temelde dürtü kontrol bozuklukları yatıyor

Alışveriş bağımlılığının tedavisinin diğer tüm bağımlılıkların tedavisi gibi; ruhsal ihtiyaçların ve asıl ruhsal sorunların farkına varmak, kurtulmaya karar vermek, eyleme geçmek, psikolojik yardım almakla mümkün olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç;

Alışveriş bağımlılığı kişinin yok saymaya çalıştığı ruhsal karmaşanın birey tarafından kabul edilebilir bir ara yüzü- bir perdesi gibi ortaya çıkabilir. Dolayısı ile tedavi kişinin sahip olduğu ruhsal soruna göre şekillenir.Temelde dürtü kontrol bozuklukları, anksiyete bozuklukları, depresyon ve kişilik yapısı ile ilgili sorunlar yatıyor olabilir.

Tedavi bireysel psikoterapiden grup terapisine farmokoterapiye kadar değişir. Alışveriş davranışına yönelik müdahaleler açısından davranışçı terapiler ve destekleyici terapiler faydalı olabilir.Harcamalar sebebi ile etkilenmiş ilişkiler için çift terapileri tedaviye eklenebilir.

Alışveriş listesi değil, ihtiyaç listesi yapın!

Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, alışveriş bağımlılığının önlenebilmesi için tavsiyelerini de şöyle sıraladı:

“Bireysel olarak alınabilecek tedbirler;kredi kartı limitlerini azaltmak veya kredi kartı kullanmamak,ihtiyaç listesi yapmadan (alışveriş listesi değil!) alışveriş etmemek,yalnız alışverişe çıkmamak durdurmaya yardımcı olabilecek biriyle alışverişe çıkmak,sınırlı sayıda indirimli ürün söyleminin aslında kıtlıktaymışız hissi vermek için söylendiğinin farkına varmak,yüksek indirim oranlarının %50-60-70 değil ürünün ederinin alışverişimizi belirlemesini hatırda tutmak sayılabilir.”

Ruhsal olgunluk iyi geliyor


Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Dilek Meltem Taşdemir Erinç, “İnsana her şeye sahip olma ütopik hedefindense, şeylerin yokluğu, eksik olabilmenin kabulü ile oluşan ruhsal olgunluk iyi gelir” dedi.

Türkiye’nin en iyi restaurantlar listesi (İncili Gastronomi Rehberi)


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.