Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) belirtileri neler?

Hastayı her gün ağrı kesici almaya zorlayan, günlük işlerini yapamayacak kadar şiddetli hareket kısıtlılığı oluşturabilen bu hastalığın adı; osteoartrit, toplumdaki bilinen adıyla eklem kireçlenmesi artık orta yaşlardaki kişilerin de problemi!

Eklem kireçlenmesi (osteoartrit) artık orta yaşların da sorunu!
Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) belirtileri neler?

Önce, ağrı ve eklem sertliği ile sinyal veriyor… Günün ilerleyen saatlerinde ve hareket sonrasında oluşan ağrı, osteoartrit hastalığı ilerledikçe istirahat halinde bile gelişebiliyor. Ağrıya zamanla eklemlerde takılma, sürtünme, şişlik ile deformite eşlik edebiliyor. Özellikle diz ve kalça ekleminde görülse de, omurga ile elleri de tutabiliyor.

Osteoartrit ileri yaş hastalığı olarak düşünülse de, son yıllarda orta yaş grubunda da sıkça görülmeye başlandı. Bunun en önemli nedeni ise eklemlerin baş düşmanı olan obezitenin artık gençleri de tehdit etmesi. Yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen eklemlerimizin sağlıklı olmaları için de öncelikle bu soruna yol açan faktörleri bilmek ve onlara karşı tedbir almak gerekiyor.


İlerleyen yaş, kadın olmak ve genetik etkenler kontrol edilemeyen risk faktörlerini oluşturuyor. Ancak daha pek çok etken var ki önlem alındığı takdirde eklem hasarı önlenebiliyor veya geciktirilebiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sefa Müezzinoğlu eklemleri yıpratan en önemli nedenleri anlattı, önemli önerilerde bulundu!

Obezite

Çağımızın önemli ve yaygın problemlerinden biri olan obezite eklemlerimizin de en büyük düşmanı. Öyle ki fazladan her bir kilo eklemlere kabaca 4 – 6 kilo olarak yansıyabiliyor. Aşırı kilo nedeniyle alt bölge eklemlerine binen yükün artması kıkırdakların yıpranmasına yol açabiliyor.

Aşırı kiloyla oluşan biyokimyasal olayların da vücutta yangıyı artırması sonucunda eklem bozulmasında etkili oldukları, yapılan çalışmalarla gösterilmiş. Vücudunuzun taşıyabileceği, boyunuza uygun kilo aralıklarına, yani uygun “Vücut Kitle Oranı”nına ulaşmanız ve bu aralıklarda kalmanız, eklem sağlığınız için yapacağınız en doğru hareket olacaktır.


Hareketsiz bir yaşam sürmek

Hareketsiz bir yaşam sürmek osteoartrit hastalığına yol açan alışkanlıklardan biri. Çünkü hareketsizlik nedeniyle eklemlerin zayıf kalmaları bu bölgedeki yıpranmayı hızlandırıyor. Ayrıca ilerleyen yaşla birlikte eklemleri saran kaslarda yağlanma artıyor. Bunun sonucunda, eklemlere destek olan kaslar görevlerini yerine getiremeyince, zaten yıpranmaya başlamış olan eklemlerde sorun daha da büyüyor. Bu nedenle sağlıklı eklemlerin olmazsa olmazı; hareket etmek!

Eklemlere kontrolsüzce yüklenmek

Spor bilinçli yapıldığı takdirde sağlığımız üzerinde çok önemli yararlar sağlıyor. Ancak kalça, diz, omuz gibi eklemlere aşırı yüklenen spor türleri bilinçsizce yapıldığında tam aksine eklemlerde ciddi hasarlar oluşturabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sefa Müezzinoğlu, genç yaşlarda gelişen menisküs ve bağ yaralanmalarının uzun dönemde osteoartrite neden olabileceği uyarısında bulunarak şunları söylüyor:

“Bu yüzden sakatlıktan korunmak, sakatlık oluşmuşsa doğru ve yeterli tedavi olunması özellikle gençler için çok önemli. Ayrıca uzun süre spor aktivitelerinden uzak kaldıktan sonra orta ve ileri yaşlarda başlanan, ani ve kontrolsüzce yapılan sporlar da sakatlık oluşturup eklemlere zarar verebiliyor. Dolayısıyla sporda düzenli ve kontrollü bir artırımla gidilerek sakatlanmalardan kaçınılmalı.”

Eklem ağrısı oluştuğunda harekete devam edilmemeli!

Eklem ağrısı oluştuğunda harekete devam edilmemeli!
En çok merak edilen sorulardan biri: Eklem kireçlenmesi ve ağrılar durumunda harekete devam edilmeli mi?

Eklemlere yapılan önemli hatalardan biri de, ağrı oluştuğunda aynı hareketi yapmaya devam etmek. “Ağrı yaralanma demektir. Bir başka deyişle eklemlerin hasar gördüğüne işaret eder” uyarısında bulunan Prof. Dr. Sefa Müezzinoğlu, “Ağrı oluşmuşsa geçinceye kadar beklenmeli ve sorunun bir daha tekrarlamaması için aktivite seviyesine dikkat edilmeli” diyor.

Kemik erimesi (osteoporoz) önlenebilir mi?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.