Dışişleri FETÖ soruşturması: 275 diplomattan 249’u FETÖ’cü çıktı!

Dışişleri Bakanlığı’ndaki FETÖ soruşturmasında 275 diplomattan 249’u FETÖ’cü çıktı! ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversite mezunlarının diplomat olmalarının önünün kesildiği ve vasat derecede İngilizce bilen örgüt bağlantılı mezunların işe alındığı belirlendi. İtirafçı olan 15 diplomat, “Cemaatin çalışma evlerinde mahrem imamların kendilerine sınav sorularını verdiğini” anlattı.

Dışişleri FETÖ soruşturması: 275 diplomattan 249'u FETÖ'cü çıktı!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Dışişleri Bakanlığı’na personel alımı için 2010-11-12 ve 2013 yıllarında yapılan sınavlarda FETÖ’nün usulsüzlük yaptığı belirlenerek soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Aday Meslek Memurluğu sınavları doğrultusunda 275 kişinin atandığı, bu kişilerden 249’unun FETÖ ile bağlantılı olduğu belirlendi. Çoğu aktif görevde olan diplomatlara yönelik yapılan operasyonlarda 132 şüpheli gözaltına alındı. Sorgularının ardından 31’i tutuklanırken, 86’sı adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olan 15 diplomat ifadelerinde ‘mahrem’ sırlar paylaştı.

Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun’un haberinde itirafçı diplomatların ifadelerine yer verildi.


İtirafçı olan diplomat Y.Ş.: F.Ö.(mahrem imam), beni KPSS’ye hazırlanmam için çalışma evi olarak kullanılan bir cemaat evine yerleştirdi. 2010 KPSS’ye bir hafta kala eve gelen 0.A. (mahrem imam) evde bulunanların cep telefonlarını toplayıp, bataryalarını da çıkarttı. Daha sonra Kuran’a el bastırarak 120 genel kültür ve genel yetenek sorularını verdi.

Daha sonra E.Z. (mahrem imam) Dışişleri Bakanlığı sınavlarına çalışmam için beni farklı bir cemaat evine yerleştirdi. Eve gelen farklı bir kişi benimle birlikte evde kalanlara takım elbise giydirerek sözlü mülakata hazırladı, haftalık kompozisyonlar yazdırıp ezberletti.

Bu çalışmaların ardından bizi başka bir cemaat evine aldılar. Burada bulunan E.E. (mahrem imam) bize cevapları işaretlenmiş 100 soru verdi. Böylece Dışişleri Bakanlığı sınavlarına girerek kazandık. Daha sonra yurtdışı görevlendirmeler olunca yine E.E. (mahrem imam) tarafından laptop ve 32 GB’lik USB (flash bellek) verildi. Flash belleklerin içinde Gülen’e ait sohbetler, kitapları vardı.

Pensilvanya’dan tehdit

“Afrika’da diplomat olarak görev yaptığım sırada cemaatten uzaklaşmak istedim. Sohbetlerine katılmadım, mahrem imamın aramalarına cevap vermedim. Bu sırada Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey yönetici olan Z.K., bulunduğum ülkeye geldi. Havaalanında ben karşıladım, araçta giderken ön koltukta oturuyordum. Z.K. ise arka koltuktan kulağıma eğilerek K. kod isimli (sorumlu mahrem imam) şahsın ‘selamını getirdim’ diyerek, benimle bağlantıya geçmek istediğini söyledi. Ancak ben cemaatten uzaklaşmak istediğimi söyleyince o ülkedeki cemaate bağlı işadamlarını bana karşı kışkırttılar, birkaç defa evime baskın yapıldı.

Emniyette etkin pişmanlıktan ifade verdiğim için beni cemaat evlerine götüren F.Ö. (mahrem imam), anne ve babamın evine giderek “Oğlun ifadesini değiştirsin’ şeklinde tehdit etmiş.Almanya’dan arayan bir şahıs tarafından da tehdit edildim. 2018 yılında da M.B. isimli şahıs evime gelerek beni tehdit etti. ABD’nin Pensilvanya eyaletinden 3 defa arandım ‘Emniyetle işbirliği yapma’ diyerek ailemle birlikte beni tehdit ettiler.”

İtirafçı Y.Z.K.: 2003 yılında üniversite birinci sınıfta FETÖ yurtlarında kalıyordum. 2009 yılında çalıştığım kurumdayken S. (mahrem imam) beni ankesörlü telefondan arayarak ‘Dışişleri Bakanlığı sınavlarına seni çalıştıralım’ dedi. 2010 yılındaki KPSS’ye ait 60 soruyu S. (mahrem imam) isimli şahıs bana verdi. Dışişleri Bakanlığı test sınav sorularını K. kod adlı E.Ş. (mahrem imam) isimli şahıstan aldım. Yine bu sınavın klasik sorularını S. isimli şahıstan aldım.


“Ankesör grubumuz vardı”

İtirafçı M.N.D.: FETÖ ile 2008 yılında üniversite yıllarında tanıştım. 2013 KPSS sorularını Y. kod adlı şahıstan aldım. 2013 yılı Dışişleri sınav sorularını B.(mahrem imam) kod adlı şahıstan aldım. R.B.(mahrem imam) isimli şahıs sınav sorularıyla cemaate ait çalışma evlerinde hazırlık yaptırdı. 2013 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladım. Cemaat evinde kaldım.

İtirafçı M.T.: 2011 yılında K. kod adlı E.Ş. (mahrem imam) tarafından sınavlara hazırlandım, Ankara’da beni cemaat evine yerleştirdi. E.Ş. tarafından sınav soruları Kuran’a el bastırılarak bize verildi.

İtirafçı M.E.: Sınav sorularını Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan T.A. isimli şahıstan aldım. Mahrem imamlar bize ankesörlü telefonlar üzerinden ulaşıyordu. Ankesör grubumuz vardı.

İtirafçı K.T.: 2009 yılında cemaat evinde kalıyordum. H.(mahrem imam) kod adlı kişi Kuran’a el bastırarak 2010 KPSS’ye ait 50 soruyu verdi. A. (mahrem imam) kod adlı kişi de Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı sorularını yine aynı şekilde bana verdi.

Bilirkişi raporu: Kompozisyonları bile aynı!

Bilirkişi raporuna göre FETÖ’nün çalıntı sorular verdiği diplomatların ingilizce kompozisyon metinleri de aynı:

“Bir dilin küçük bir alt kümesinin kullanıldığı varsayıldığında bir kişinin en yaygın 1000 sözcüğü bildiği temel alınırsa, bu kişinin başka bir yazarla 5 sözcük uzunluğunda birebir aynı dizini kullanma olasılığının 1 katrilyonda 1 şans oldugu, ayrıca daha özel bir alandaki yazının daha küçük bir sözcük alt kümesi üretebileceği göz önüne alındığında ve sözcük listesi yalnızca 50 farklı sözcüğe indirildiginde bir yazarın digerleriyle tam olarak aynı sözcüğü seçme olasılığının 312 milyonda bir olduğu görülmektedir.”

Diplomalarda izahı olmayan bir sapma


Diplomatlara yönelik yürütülen FETÖ soruşturma dosyasına Dışişleri Bakanlığı’nca hazırlanan rapor da girdi. Raporda, “2010 ila 2013 döneminde bakanlığa giren memurların mezun oldukları üniversiteler 2010 öncesi ve 2014 sonrası izahı olmayan bir sapma göstermektedir. Daha önce diplomat olarak işe başlayanlarda ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Ankara, Boğaziçi, İstanbul Üniversitesi mezunlarının ilk sırada olduğu, ancak 2010-2013 yıllarnda (soruların çalındığı dönem) ise başta Fatih Üniversitesi (FETÖ bağlantılı) olmak üzere FETÖ’ye yakın üniversite mezunu adayların kariyerinde artış olduğu gözlenmektedir” denildi.

İBB’nin yaptığı bina seçimden 3 gün önce Diyanet Vakfı’na devredilmiş


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.