Ecem Balcı cinayetine ses ver!

Ecem Balcı… Öldürüldüğünde henüz 17 yaşındaydı. Hayata sımsıkı bağlı gencecik bir kadındı ve aldılar aramızdan. Ecem’in duruşması 11 Temmuz’da. Baba Gökhan Balcı ve Ecem’in akrabaları, sevenleri Ecem için adalet bekliyor.

Ecem Balcı cinayetine ses ver!

Ecem Balcı 9 Ocak’ta ortadan kayboldu. Baba günlerce televizyonda kızından bir haber alabilmek umuduyla çabaladı. Rahim kanseri olan anne Esra Ercömert, kızının kaybının ardından girdiği bunalım sonucu 14 Ocak’ta gittiği Kandıra’nın Kaltalkayası mevkiinde kayalıklardan denize atladı. Cesedi 2 gün sonra bulunabildi. Anne toprağa verildi ama Ecem’den bir iz bulunamadı.

Ecem’in kaybolmadan evvel erkek arkadaşına “Süleyman amca hazine buldu, tacı bana verecek. Zengin olduk aşkım.” diye mesaj atması üzerine, tarihi eser kaçakçılığından sabıkası olan Süleyman Kara sorguya alınmıştı. Alınan sorguda Ecem’in gömülü olduğu yeri ve kendisinin öldürdüğünü de itiraf etmişti. 15 Şubatta Ecem Balcı gömülü olduğu yerden çıkartılarak defnedildi. Süleyman Kara tüm cinayeti en küçük ayrıntısına kadar anlattı, birçok gazete tekrar tekrar yazdı tüm bunları. Mahkeme ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmasını istedi ve Süleyman Kara ilk duruşmada suçlamaları kabul etmedi. “Baskı var.” dedi işkence dedi ama nasıl olur da cesedi kimse bulamazken nasıl bulduğunu söylemedi.


Ecem’in davası hâlâ devam ediyor. 11 Temmuz’da da duruşması var. Artık her şey hukukta ama biliyoruz ki adalet için çalışmak gerek. Belki sizlerde Ecem’in yanında olmak istersiniz. Belki sizlerde 17 yaşında aramızda alınıp giden bir kızın şuan çıkaramadığı ses olmak istersiniz. Baba Gökhan Balcı kızı için destek bekliyor sizden ve olan biteni en hızlı özetiyle sosyal medyadan yılmadan paylaşıyor.

İşte o satırlar:

Ecem Balcı cinayetine ses ver! gökhan balcı Ecem Balcı cinayetine ses ver!

#EcemBalcıCinayetineSesVer

Size her şeyin en başından nasıl olmuş anlatacağım. Her şey 9 Ocak 2018 Saat 22:00 de eşime gelen bir SMS ile başladı.Ecemin annesi yazdığı SMS de “Ecem 5 gündür yok Gökhan beyin dikkatine” yazıyor. Bende iş kazası geçirmiş ameliyat olmuş ayağım alçıda yatıyorum. Telefon açtım hemen kızıma, telefonu kapalı.Bende ziyaretime gelmiyor diye kızgınım anneme arattım, 3 gün önce annemde telefon kapalı diyor. Yine neye kızdı bu telefon kapalı diyorum. Çünkü bazen kapatır ama en fazla 2 -3 gün bende korktum alçılı ayağımla evden çıktım.Baston ile arabamı sürdüm. Karakola geldim. Kızımın kayıp olduğunu,  yaşının küçük olduğunu söyledim. Annesi bana şimdi haber verdi dedim. Bana “Velayet annede, siz başvuru yapamazsınız.” dediler, şaşırdım. Ya “Kızıp kayıp diyorum, size!” dedim. Bana, “Sen sadece nafaka ödeyen kişisin bu yüzden sen başvuru yapamazsın.” dediler. Savcıyla görüşmek istedim, görüştüm ve savcı bey “Anneyi çağırın, kayıp başvurusu yapsın.” dedi. Ben karakol kapısında arabada bekledim gece 00:00 da annesi, kızımın katili ile karakola geldi. Kayıp başvurusu yaptı ve gitti.Bana polisler “Artık tüm Türkiye’de aranıyor Ecem.” dediler. Ben oradan terminal cafeler, arkadaşları, aklıma kim gelirse aradım. Saat 03:00 olmuştu ayağımda çok ağrıdı eve döndüm. Ne yaparım ne ederim düşünürken teyze Özlemi aradım. O da bu süreçte bana çok yardımcı oldu. Beraber ağladık beraber kızdık beraber üzüldük arkadaşlarından SMS ile irtibat kurduk. En son kimi aramış ne olmuş çünkü annesi bana “SMS attı. İzmir’e gidiyorum kafama ne zaman eserse dönerim.” yazmış soruyoruz kimse bilmiyor. İzmir’deki tanıdıkları aradık. Bir aile dostu emekli savcı vardı, onu aradım bana “Direkt başsavcıya git dilekçe ver.” dedi. Sabah ilk iş onu yaptım. Başsavcı yoktu 15:00 da gelecek dediler. Çok var burada beklemektense başka bir şeyler yapalım dedim. Ecem’in teyzesi aradı, o an “Bende bir kahvaltı koy geliyorum. Hiç bir şey yemedim sana bir şeyler soracağım.” dedim. Gittik eşimle beraber konuşurken, Özlem bu Süleyman ismini söyledi. İlk o zaman duydum. Ablamın erkek arkadaşı evli işsiz güçsüz define peşinde biri dedi. Anlattı anlattı anlattıkça ben ağzı açık kaldım. Korkmaya başladım. Eşim dedi ki “ya Bartu’ya bir gidelim” dedi Bilirse o bilir. Bartu, Ecem’in erkek arkadaşı efendi bir çocuk tanıyorum, Ecem tanıştırdı. Oturduk falan, kızım mutlu onunla. Haklısın dedim aradım, Bartu’yu. “Okuldayım”, dedi geleceğim. Çıkışta seninle konuşmak istiyorum dedim. “Bartu Ecem’ den haberin var mı?” dedim. “Kaç gündür yok dedim.” Bana whatsapp mesajlarını gösterdi. Ben o anda şok oldum. İşte o yazışmalarda Ecem: “Günaydın sevgilim. Zengin olduk. Süleyman amca geldi aldı beni. Hani o iş var ya, hazine işi bulmuşlar bir taç varmış o tacı bana verecekmiş. Dönünce seni ararım.” diyor. Bartu sınava gireceğini çıkınca arayacağını söylüyor ve Ecem’e bundan sonra Bartu yazıyor ama hepsi beklemede….Bartu Başka ne biliyorsun dedim bir ev var bizi yılbaşı gecesi annesi ve Süleyman amca bizi arkadaşlarla bir eve götürdü eğlenmek için. Yaşımız küçük diye mekanlar almaz diye burada kaldık dedi. Beni hemen götür dedim, yola çıktık. Ev şehrin dışında, ormanlık alanda. Ben yanlız kalamam! Nasıl kızını bir anne burada bırakır diye söylendim. İndik eve bakıyoruz Ecem diye bağırıyorum sesimize biri geldi. Bu evin sahibi kim dedim. İsmini söyledi. Telefon verdi aradım. Süleyman tanıyor musun dedim, telefonu var dedi verdi. Arkadaşıma arattırdım. Büyü okuma falan yaptığını öğrendik. Arkadaş telefonda “Seni çok met ettiler abi, beni bir okusan.” dedi. Ben bıraktım falan dedi, çocuk çok ısrar edince gelin dedi. Adrese gittik, bana “Abi ayağın kötü sen inme.” dediler Bizim ekip arabasına bindi. Ben duramadım indim arabadan baktım önde oturuyor, bastonla arabayı dolaşıp on cama vurdum. Aç camı dedim, açtı. O anki surat ifadesini ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Bana bilmiyorum dedi. “Kızım nerede lan? dedim. Yine bilmiyorum dedi. Telefonda ki mesaj gösterdim. Taç verecek mişsin dedim. Bak ben o tacı senin nerene t…. dedim. İn arabadan kilitle dedim..Arabaya bindi iki yanına arkadaşım oturdu ve karakola götürdük. Polise teslim ettim. Mesajları polise gösterdim, hemen ifadesi alındı. Savcı arama izni verdi, evi arandı. Evden uyuşturucu,silah ve müzeden çalınan tarihi eser çıktı. Annesi o ara karakola geldi Süleyman çağırdı onu. Karakolda annesi ne oldu demiyor neden bu adamı getirdin demiyor, şu mesaj ne bir bakayım demiyor bana saldırıyor. Orada polise dedim “Alın şu kadını başımdan.” dedim.  Nezarete attılar, ertesi gün mahkeme ve adam ceza evine yollandı. Ya ben bu adamı kızım için yakaladım getirdim. Neden sorgulanmıyor dedim. Onun içinde bakıyoruz dediler. Ertesi gün bir haber annesi kayıp. Telefon kapalı, ne oluyor dedim. Bir haber geldi annesi intihar etti. Zaten ondan sonra olay dahada karışınca Kocaeli il emniyet olaya dahil oldu. Araştırmalar genişletildi. Eve geldik, bu sefer televizyonlar peşimde. Ben hayatta çıkmam, dedim ama baktım TV’ye gidiyorum. Polis 2 gün bekle çık, bizim için faydası olur dediler ve çıktım. 35 gün İstanbul-Kocaeli arası gittim geldim. Akşamları Gölcük’te arama; bunların arkadaşları sosyal medya üzeri araştırmalar neler neler. Arkadaşlarım ekip kurdu ve dağları aramaya başladık. Kamera kayıtlarına baktık. Bir şey bulmak için çok uğraştım tek ayakla. O karlarda çok gezdim ama bulamadım kızımı. Bulamadım. Ailesini yalanlarına, hakaretlerine her şeyini maruz kaldık ama en sonunda her şey ortaya çıktı. Polis kadavra köpekleri ile çok aradı. Ankara’dan özel ekip geldi, bulamadılar. Ben, gazetelere, valiye seslendim. Sesim duyuldu; İçişleri Bakanlığından aradılar ve gereği yapılacak dediler. Akabinde tüm aile göz altına alındı. Süleyman ceza evinden salındı ve kapıda polis tarafından Ecem’in cinayet sanığı olarak gözaltına alındı. 4 gün sonra kızımı gömdüğü yeri itiraf ederek gittiler ve oradan 43 gün sonra kızımı topraktan çıkartıp, bana sordular “Bu sizin kızınız mı?” Evet kızım ECEM’di. Yüzü çamur içindeydi. Evladımın cenazesini yaptık. Kızımı yeniden toprağa gömdük. Şimdi ben kızıma söz verdim: Bu işin peşini bırakmam. Sizlerden rica ediyorum yalvarıyorum bizi yalnız bırakmayın! 11 Temmuzda Kocaeli Adliyesinde 7.AĞIR CEZA MAHKEMESINDE sizleri de aramızda görmek istiyoruz.kızımın çıkaramadığı ses olmak için bize destek olun.#EcemBalcıCinayetineSesVer #11Temmuz


Gökhan Balcı.

Acılı bir babanın sözleri bunlar. O sadece kızı için adalet isteyen bir baba.


ve Ecem, katledilen kadınlardan sadece biri. Bugün Ecem’e gelmezse adalet yarın başka Ecem’leri ararız. Yarın daha pervasız olur katiller. Bugün Ecem’e ses vermezsek, yarın nasıl bakarız bir kadının yüzüne. Ölen, öldüğüyle kalmasın: Ecem Balcı cinayetine ses ver!

Kaçak Kuran kursunda 9 yaşındaki çocuğa tecavüz eden adam tutuklandı


Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.