Lümberseksüel nedir? Artık hangi seksüel olacağımızı şaşırdık!

Gün geçmiyor ki erkeğe moda akımları yeni bir isim uydurup önüne de seksüel diye kuş kondurmasın. Metroseksüel, lümberseksüel derken biz de hangi seksüel olacağımızı şaşırdık. Ben ikisini de açıklayayım ki herkes kendine yakışanı giysin ve bitsin bu iş.

Lümberseksüel nedir? Artık hangi seksüel olacağımızı şaşırdık!
Lümberseksüel nedir? Artık hangi seksüel olacağımızı şaşırdık!

Önce Metroseksüeller

Oxford sözlüğünde tanımı şöyle: “A heterosexual urban man who enjoys shopping, fashion, and similar interests, traditionally associated with women or homosexual men.” Yani bizim bu metroseksüel familyası şehirde yaşar. Moda kıyafetler giyer. Bakımına özen gösterir. Dolayısıyla alım gücü var. Özetle kozmetik sektörü ve moda sektörü için tam bir altın yumurtlayan tavuk imalatı.

İlk kez 1994 metropolitan sexual Mark Simpson adlı yazar ortaya atıyor. Şimdi biz mi buraya evrildik yoksa dünyayı yöneten aileler mi bizi bu noktaya getirdi ayrı bir tartışma konusu. Tavuk mu yumurta yumurta mı tavuk tartışması yapmayacağım ama bazı istatistikler söyleyeceğim buna siz karar verin.


Araştırmalar ne diyor?

Allure ve GQ ortak araştırmasına göre; kadınlar 29 dakikasını bakıma harcarken erkeklerde bu oran 2010 yılı itibariyle 5 katına çıkmış ve 20 dakika olmuş. Şimdi var bunu okuyanlar arasında, “Ya ben giyer kotumu çıkarım metroseksüel neymiş?” diyenler.

Ayna karşısında tek saç telini düzeltmek için harcıyorsun sen o vakti yeme beni. Zaten bunun sebebi heteroseksüel erkeklerin %93’ü kendilerine metroseksüel denmesini ofansif bulduklarını söylemeleri. İçinde seksüel filan olunca geriliyoruz ama hepimiz bir şekilde bakımlı olmaya çalışıyoruz. Yani en azından biraz saç şekillendirici, inşallah biraz deodorant kullanıyoruz. Bir de şık kıyafetler giydik mi kendimizi daha iyi hissediyoruz bunu kabul edelim.

Araştırmaya göre erkeklerin %72’si, kadınların %78’si erkeklerin 10 yıl önceye göre bakımlı olmak konusunda kendilerini baskı altında hissettiğini söylüyorlar. Nitekim bu emekler sonuç da veriyor.

Araştırmaya göre ise kadınlara sorduklarında da %92’si erkeğin kendisine asgari bakımı yapması gerektiğini; aksi takdirde bu durumun ilişkiyi ya hiç başlatmayacağını ya da başlamış ilişkiyi uzun vadede bitireceğini söylüyorlar. Ankete göre; erkekler “özgüvenli, erkeksi, zeki, havalı ve klasik” görünmek istiyorlar. Kadınlarsa, “Özgüvenli, kadınsı, klasik, genç ve zeki…”

Her iki cinsiye de önce ‘özgüven’ diyor

Buradan karşı cinsin neye önem verdiğini kestirmek mümkün. Her iki cinsiyet de önce özgüven diyor. Kendine bakmak da özgüveni beraberinde getiriyor. Ancak abartmaya gerek yok tabii. Ruj sürmek, allık kullanmak her erkeğe kendini çok da güvende hissettirmeyebilir.

Gene araştırmaya göre erkekler bakım için yılda 121 dolar, kadınlar 194 dolar harcıyor. Çok gelmesin çünkü kaçamak uygulamasının sevgililer günü için yaptığı ankete göre erkeklerin çoğunluğu (%52) eşleri için 500 TL civarında hediyeleri tercih ederken, önemli bir bölümü (%36) metresleri için 1.200 TL harcıyor.

Yani, “Bakım için o kadar para harcanır mı?” demeyin. Zaten sadece bir şampuan, bir tırnak makası, bir orijinal olmayan parfüm ve birkaç sefer gidilecek kuaför bile zaten bu civarlarda oluyor. Zaten daha fazlasına girip botokslar havalarda uçuşuyorsa onlara buradan bir sözüm yok. Söylesem de zaten suratlarında bir tepki olmayacaktır. Her şeyin azı karar, fazlası zarar.


Metroseksüel out, Lümberseksüel in

Şimdi girin internete Lümberseksüel yazın, direk şu yukarıdaki başlık çıkıyor. “Metroseksüel out, lümberseksüel in.”

Lümberseksüel ne demek peki? İngilizce Lumberjack yani oduncu teriminden yola çıkılarak üretilmiş bir moda terimi. Özensiz görünen, daha erkeksi, giydir üstüne oduncu gömleğini, ver eline baltayı, sal ormana adam tipi. Yaz lümberseksüel diye bir fotoğraflar çıkıyor herkes Thor herkes Barbar Conan. Onlar profesyonel fotoğraf çekimi.

Millet de özeniyor tabii. Bırakıyor sakalı Fatih Sultan Mehmet Han’ın Lala’sı gibi. Ama başka numara yok. Babacım şimdi iki çadır kurup mangal yakmakla olmaz bu işler. Neye özeneceğini iyi bilmek lazım. Adamı şehrin göbeğinde baltayla gezdirmezler. Bara, kafeye, diskoya almazlar Bauhaus’tan indirimle aldığın kazmayla kürekle. O yüzden iş sakalla kalıyor tabii.

Gerçi ben böyle diyorum ama kaçamak uygulamasının kadınlar üstünde yaptığı anket öyle demiyor. 2010 yılı itibariyle kadınlar erkeklerin giderek daha feminen olduğundan ve erkeksi, güçlü, özensiz görünen erkeklerin daha çekici göründüğünden bahsediyorlar.

Ama sen Türkiye’de, “Özensiz görün” dersen o işin her şeyde olduğu gibi suyunu çıkarırlar. Yırtık kot moda oldu diye millet kendini parçalıyordu. Bağdat Caddesi’nde gezen 20 kişiyi toplayıp üstündeki kumaşları alsan bir kot çıkmaz hale geldi. Bu modacılara da bir ayar vermek lazım. Her bölgeye uymuyor akımlar.

Şimdi bana sorsanız ben bu tarafa daha yakınım ama sakal sevmiyorum. Abi kullanımı zor bir kere. Bakmak, düzeltmek, düzenlemek, özenmek lazım. Bana göre değil. Tamam doğada yalnız yaşıyorsan, seni kurtlar büyüttüyse, ateşte tavşan çeviriyorsan tepe tepe kullan.

Ama şehirde yaşıyorsan o sakala evcil hayvanın gibi bakman lazım çünkü lüks bir restoranda çiya tohumlu kremalı çorbayı içtin mi hiç de havalı olmuyor kullanması. O sakalların içerisinden yıllık besin zincirini görünce pek moda olmuyor açıkçası. Gene anket son noktayı koymuş burada. Kadın için bakım demek önce temiz ve hijyenik olmak anlamına geliyor. Yani her sakal bırakan hacı olmuyor.

Babacım manzara güzel, adam basmış bench press her gün, arkaya da almışlar güneşi, öyle olunca seksi tabii. Sanki böyle nizami geziyoruz ormanda. Gel, iki yaş odun kır, bir menemen yap bakayım böyle temiz kalıyor musun?

Seksüellik içinde

İçinde içinde… Nasıl seksi olacağını başkalarının senin için tanımlamasını istiyorsan sen Tembelseksüelsin onu söyleyeyim baştan. Bu işi formülü özgüven. Çünkü kadın erkek fark etmez istisnasız herkes işin neticesinde senin kendine ne kadar güvendiğinden etkilenir. Kitabın kapağı sayfayı çevirene kadar geçerlidir. Satın aldırır elbet ama okutmaz. Eğer için boşsa alan seni bir kenara kaldırır.


Güzel giyinmek, kendine bakmak, erkeksi olmak, balta, orak, çekiç filan kullanmak sadece sana bir alet çantası verir. Sana kendini iyi ve güvenli hissettiren cürüm ancak ve ancak içinden ateşlenir. Eğer aynada kendine bakıp iyi hissediyorsan, kendini seviyorsan, kabını doldurabiliyorsan o zaman ne giysen taşırsın. Onlar seni taşımaz. Taşırken de söyleyecek iki kelimen olacak ki akşam insanların yorgun argın eve geldiğinde kıyafetlerini fırlattığı dilsiz uşak olmayasın. Kendi kabını doldurmadan başka hiçbir kıyafeti, hiç kimseyi dolduramazsın.

Bak bu da hipster kiti. Ama polaroid makinası eksik, bir de uzun beyaz çorapları, bir de küçük boy Starbucks kahve bardağı. He bir de Apple marka laptop ve her cümlede kullanılan İngilizce kelimeleri eksik. Bir de dayak eksik dayak…

Sapyoseksüel: Sen hangisine aşıksın zeka mı akıl mı?


Özgür Uysal
12 Yapım şirketinin yöneticisi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi lisans, Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans diplomalarına sahip. Cosmopolitan dergisinde Seks ve İlişkiler üzerine yazıyor, Kadıköy Life ve Tourmag dergisilerinde konuk yazar olarak röportajlar yapıyor.