İstanbul’da büyük bir deprem olursa senaryolar neler?

İstanbul’a en yakın fay hattı kırılırsa kaç büyüklüğünde deprem olur? Acil durum senaryoları neler?

İstanbul da deprem anında toplanma alanları ve acil durum konteynerleri

İçinde 960 parça malzeme bulunan konteynerlerden en çok jeneratör ve delici aletler gibi pahalı eşyalar çalındı. Hırsızlık olaylarının artması üzerine içinde 960 ayrı malzeme bulunan konteynerlerin yerleri değiştirildi. 2009 yılında deprem konteynerlerinin bakımı ve kontrolleri İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından ilçe belediyelerine devredildi.

Bugün ilçelerde toplam 499 adet konteyner bulunuyor. Konteynerlerin içinde olası bir deprem sonrası profesyonel ekipler gelinceye kadar vatandaşların kullanması için tam 39 adet malzeme bulunuyor. Ancak kapalı bir şekilde tutulan konteynerleri afet anında kimin, nasıl açacağı hakkında birçok vatandaşın bilgisi yok.


Prof. Dr. Naci Görür: Marmara’da 3 hat aynı anda kırılırsa yaşayacağımız deprem 7.5 büyüklüğünde olacak!

Prof. Dr. Naci Görür: Marmara da 3 hat aynı anda kırılırsa yaşayacağımız deprem 7.5 büyüklüğünde olacak!

— ’30 yıl içinde İstanbul’da deprem olacak’ dedik ve bu tespitimiz halen geçerliliğini koruyor. Bu belirtilen 30 yıl için +/- 10-15 yıl içinde depremin yaşanacağını yabancı uzmanlar da ifade ediyor.

— Marmara’da 3 hat aynı anda kırılırsa yaşayacağımız deprem 7.5 olacak. Adalar’ın güneyinden geçen, İzmit Körfezi’nden Boğaz’a uzanan fay hattı. Bu fay hattının kırılması durumunda ise yine 6 büyüklüğünde bir deprem öngörülmektedir.

— Şayet bu bahsettiğimiz üç fay hattının aynı anda kırılması durumunda ise yaşayacağımız depremin büyüklüğünün 7.5’i bulacağını söylememiz gerekiyor.

Konteynerlar gerçek anlamda kullanılabilirse çok yararlı olabilir

Prof. Dr. Naci Görür, konteynerler “Gerçek anlamda kullanılabilirse çok yararlı olabilir” dedi. Görür “1999 depreminde en büyük kaybı, göçük altındaki insanlara ulaşamam sebebi bu tür aletleri hemen getiremememiz oldu. Bu yüzden konteynerler yapıldı. Deprem olduğu zaman, kim nerede nasıl ona ulaşacağı ortaya konulursa son derece yararlı olur. Şu an öyle bir organize yerleşim olduysa da henüz bildirilmedi.

Herhalde 3-5 göçüğü, 3-5 binanın enkazında araştırma arama yapıp insanları kurtaracak kadar, basit bir takım aletleri koymuşlardı. Daha önce birçok semte kurulduğunu o semtlerin yeri belliydi, nereye koyulduğu belliydi.

Ondan sorumlu olan yapı belliydi. Olası depremde kimin onu nasıl kullanacağı organize edilmişti. Şimdi yeniden böyle bir organizasyon yapılırsa ve işlevsel hale getirilirse, çok yararlı olacaktır. Göçük çok fazla olabilir ama her semtin belirli yerlerine konteynerlar konulabilir” dedi.

Konteynerin içinde 39 adet farklı malzeme bulunuyor

Konteynerin içinde 39 adet farklı malzeme bulunuyor

Avcılar Belediye Başkan Vekili Tuncay Gündüz, ilçede 9 adet konteynerin bulunduğunu belirtti. Gündüz, “Toplanma alanlarının yanına koyuyoruz. Deprem esnasında halkımız toplandığı yerde, bunlarla en azından insanlara faydalı olmak için konteynerini açıyoruz. Ayda bir içindekiler kontrol ediliyor. Ve eksik gedik olduğunda değiştirilerek bakımı yapılıyor” dedi.

Avcılar Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı İbrahim Berber, konteynerlerde 39 farklı araç, gereç ve malzemenin olduğunu belirterek; “Bu konteynerlerdeki malzemelerin kullanım amacı, bir bölgede afetin yaşanması halinde profesyonel ekiple gelinceye kadar, orada bulunan halkın birbirine yardım etmesi durumunda basit kurtarma gereçleri diye ifade edebileceğimiz malzemeler bulunmakta. Jeneratör, kırıcılar, aydınlatma cihazları, battaniyeler, sedyeler, emniyet şeridi bandı, su tankı, yakıt tankı. Değişik ve çeşit çeşit malzeme bulunmakta” diye konuştu.

Kilitli şekilde bulunan konteynerlerin anahtarlarının belediyeler, emniyet birimleri ve muhtarlıklar da bulunduğunu belirten Berber, acil durumlarda ise vatandaşların kilitleri kırarak malzemelere ulaşabileceğini söyledi.

İstanbul’da 2 bin 871 adet acil toplanma alanı var

Öte yandan olası bir deprem ya da afetlere karşı alınabilecek önlemler kapsamında ‘afet ve acil durum toplanma alanları’ büyük önem taşıyor.  Acil toplanma alanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Büyükşehir ve ilçe yetkililerince yapılan toplantılarla belirleniyor. Belirlenen noktalar sayısal hale (elektronik) getiriliyor. Alt yapı, zemin hijyen ve çevre koşulları açısından yapılan değerlendirmelerin ardından bu alanlara AFAD tarafından yeşil renkte tabelalar yerleştiriliyor.

İstanbul’da 39 ilçede toplam 2 bin 800 ‘afet ve acil durum toplanma alanı’ belirlenmiş durumda. Bu alanlar geçen yıl başlatılan uygulama sayesinde E-Devlet üzerinden görülebiliyor.

E-devletten size en yakın acil toplanma alınını öğrenebilirsiniz

Vatandaşlar, kendilerine en yakındaki toplanma alanını öğrenmek için E-Devlet üzerinden sorgulama ekranı ile ev adreslerine en yakın toplanma alanlarını görebiliyor. Yine sorgulama ekranında bulunan harita aracılığı ile konum hakkında detaylı bilgi alabiliyor.

AFAD’dan Afete Hazır Türkiye projesi

Türkiye’de afet konusunda en yetkili kamu kurumu olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu yıl “Afete Hazır Türkiye” projesini başlattı. Bu projeyle bir dizi kişiye eğitim verilerek, halkın afet sonrasındaki ilk 72 saate hazır olması amaçlanıyor. AFAD’ın websitesinde, proje kapsamında İstanbul’da şu ana kadar 487 bin 776 kişiye ulaşıldığı belirtiliyor.

İstanbul’da fay hattı nereden geçiyor, en riskli bölgeler neresi?

İstanbul depremde en riskli ilçeler fay hattı nereden geçiyor, en riskli bölgeler neresi?

İstanbul’un altından geçen bir fay hattı bulunmuyor. Ancak Marmara Depremi’nde kırılan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir uzantısı, İstanbul’un Adalar ilçesinin güneyinden geçiyor.


Bu nedenle de İstanbul’da güneyden kuzeye doğru ilerledikçe deprem riski de azalıyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül, İstanbul’daki bölgelerin farklı nedenlerle risk altında olduğunu söyledi.

Kargül, “Bazıları yapı stokuyla çok ciddi risk taşıyor, bazıları da zemin yapısıyla. Özellikle Bahçelievler ve Fatih yapı stokuyla çok ciddi risk taşıyor. Çok hasar görme ihtimali, yıkılma ihtimali yüksek yapılar, bu iki bölgede bulunuyor. Ama Kartal, Maltepe, Zeytinburnu gibi alanlarda da yapı stoku olduğu kadar Marmara Denizi’nden yükselecek denizin de etkilemesi bekleniyor” dedi.

Kargül, İstanbul’un tsunami riskiyle karşı karşıya olduğunu ve “çarpık kentleşmenin” bu riskin yaratacağı potansiyel zararı da artırabileceğini ifade etti.

Alman deprem uzmanı: İstanbul depremi 7.4 büyüklüğünde olacak!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.