İlişkiyi düzeltmekten çok, bitirelim algısını nasıl oluşturduk ya da tahammül süremiz neden azaldı? Çift terapisi neden bir ihtiyaç haline geldi?
Günümüz çiftlerinin en büyük sorunsalı haline gelen “birbirimizi anlamıyoruz” algısı günden güne daha da şiddetleniyor. Bunun yerine “Nasıl daha iyi anlaşabiliriz?” sorusunu kendilerine sormayan çiftlerin, çift terapilerine başvurmasının en büyük ve başlıca nedenlerinden biri de budur.
Artık ilişkimizi düzeltmekten çok, bitirelim algısını nasıl oluşturduk ya da tahammül süremiz neden azaldı? Bunların cevapları arasında birçok dış faktöre bağlı bulunmaktadır. Herkes ideal ilişki aramakta ama buldukları ideal ilişkinin de zamanla yıpranıyor olması çok da önem arz etmemektedir.
Aslında en dikkat çeken kısım da burada değil mi? Tam da bu noktada, neyin yanlış gittiğini fark edebilmek için kişilerin kendi tartışmalarından sıyrılıp bir Aile Danışmanı’na, çift terapisi, ilişki terapisine gitmeyi; destek almayı ve çözüm evresinde üçüncü bir gözün de bakış açısından bakmayı akıl etmeleri de gerekmektedir.
Hemen boşanma kararı almak yerine, tekrar bir şeylerin yola girmesi sağlanmalı; çiftlere de bu beklenti aşılanmalıdır. Her ilişki de kişiler zaman içinde kendilerini geliştirir ve birbirlerinin özelliklerini alır ama asıl durum bu aşamada beraberliklerine ve birbirlerine de bir şeyler katabilmektir. Yani ilişkileri ile birbirlerinden öğrenecekleri her şey doğru orantılı olmalıdır.
Her ilişki kendi içinde evrilir
Her ilişki ve her çift kendi içinde evrilir ve belli aşamalardan geçer. Bireylerin ilişkilerinde yaşadıkları sorunlardan çok, o sorunların kendilerinde ve karşı tarafta bıraktığı etkiyi de ölçmeleri gerekmektedir.
Bu doğrultuda aile terapisine gittiklerinde, hem kendilerini hem de partnerlerini daha doğru değerlendirmiş olacaklardır. Bir problem yaşanıyorsa bunun çözümü çiftlerden biri tarafından çözülmez, aksine beraber ve birlikte yol almaları gerekmektedir.
Bu nedenle içlerinden bir tanesinin “senin yüzünden, bu senin sorunun” ya da “önce sen çözüm üret” demek gibi bir şansı yoktur. Her iki taraf da kendi düşüncesini ve çözümlerini sıralamalı ve kendisinin olduğu yeri, kendisinin durduğu yeri görmelidir.
Burada olaydan çok, kişilerin birbirlerine verdikleri tepki ve sonucunda ürettikleri çözüm yolları önemlidir. Her problem kendi içinde üzücü ve sorundur ama bu sorunda yapılması gereken; kişilerin kendilerinin bulundukları noktayı bilmeleridir. Siz ilişkinizde kendinizi nerede görmek istiyorsanız işte tam da oradasınızdır.