Kolon (kalın bağırsak) kanseri: Dışkıdan kan geliyorsa dikkat!

Kolon kanseri (kalın bağırsak kanseri) oluşumunda; polipler, beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler etkili rol oynuyor. Dışkıdan kan geliyorsa dikkat! Tedavide laparoskopik cerrahi uygulanıyor.

Kolon (kalın bağırsak) kanseri: Dışkıdan kan geliyorsa dikkat!
Kolon (kalın bağırsak) kanseri: Dışkıdan kan geliyorsa dikkat!

Tedavide çok önemli bir yeri bulunan cerrahi uygulamalar da günümüzde artık laparoskopik yani kapalı olarak gerçekleştirilerek, hastanın yaşam kalitesi ve psikolojisine olumlu etki sağlıyor.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Ercan Gedik, kolon kanseri ve cerrahi tedavisi hakkında bilgi verdi.


50 yaş sonrası düzenli kolonoskopi öneriliyor

Kolon kanserinin en önemli nedenleri arasında; yaş, ailesel öykü, polipler, ailede jinekolojik kanser hikayesi, beslenme şekilleri, genetik yatkınlık gibi faktörler ön plandadır. Yavaş ilerleyen ve erken dönemde belirti vermeyen kolon kanseri riski özellikle 50 yaşından sonra artar. Bu nedenle düzenli tarama programları ihmal edilmemelidir.

50 yaşını aşmış herkesin, doktorun önerdiği şekilde kolonoskopi yaptırması, kolon kanserinin erken dönemde saptanmasında veya kansere neden olan poliplerin yakalanarak kansere dönüşmeden alınmasında etkili rol oynamaktadır.

Kanser taramaları kadar sağlıklı yaşam da önemli

Kolon kanserinden korunmak ya da hastalığı erken dönemde yakalamak için düzenli kontrollerin yanı sıra sağlıklı yaşam önerilerini de dikkate almak gereklidir.

Bunlar;


  1. İdeal kiloda olmak ve bu kiloyu korumak,
  2. Taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek,
  3. Posa içeriği yüksek gıdaların tüketimini artırmak,
  4. Günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivitede bulunmak,
  5. Sigara ve alkol kullanmamak,
  6. Kırmızı et tüketimini sınırlamak…

Kolon kanserinin öncelikli tedavisi ameliyattır

Hastaları tedirgin eden ve iyileşme sürelerini uzatan açık cerrahilerin yerini, günümüzde artık hasta konforunu artıran ve tedavi başarısına katkısı bulunan laparoskopik yani kapalı yöntemler kullanılmaktadır.

Geçmişte yalnızca safra kesesi, apandisit ve fıtık ameliyatlarında kullanılan laparoskopik yöntemler; mide, dalak ve kalın bağırsak gibi organlarda oluşan tümörlerin cerrahisinde de başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Kapalı ameliyatlar hastanın vücudunda ameliyat izine neden olmadığı için herhangi bir estetik kaygıya da yol açmamaktadır.

Konforlu ve hızlı bir iyileşme süreci sağlar

Laparoskopik ameliyatlarda, açık cerrahiye göre ağrı daha az hissedilir. Hastanede yatış süresi kısadır, karındaki kesiler estetik kaygıya yol açmayacak kadar küçüktür. Yaradaki enfeksiyon riski daha azdır, iyileşme süreci olabildiğince kısadır.

En önemlisi ise hastayı ağır ameliyat psikolojisinden uzak tutmasıdır. Bu sayede hastalar; iş, özel ve sosyal hayata daha çabuk adapte olabilir. Ancak bu işlem için uygun hasta seçimi önemlidir.

Ameliyat sonrası doktorla iletişim önemli

Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastalar doktorlarının önerisi ile hareket etmelidir. Bunun yanı sıra bazı şikayetlerin ortaya çıkması durumunda, vakit kaybetmeden doktor ile iletişime geçilmelidir.


Özellikle; dışkıdan aşırı miktarda kan gelmesi, karında şişkinlik, ilaçlarla geçmeyen ağrılar, üşüme, titreme, inatçı öksürük ve nefes darlığı gibi sorunlar acil müdahale gerektirebilir.

Kolon kanserinin teşhisi için kolonoskopi ve gizli kan taraması


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.