Türkiye’de musluk suyu kalitesi giderek düşüyor: Tehlikeli ülkeler arasında!

Günümüzün en önemli konularından biri de şehirlerde musluk sularının içilebilir olmaması. Türkiye içilebilir musluk suyu açısından en tehlikeli 187 ülke arasında yer alıyor. Bunun sonucu olarak ise ülkemizde kişi başı 149 litre ambalajlı su tüketiliyor.

Türkiye musluk suyu kalitesi giderek düşüyor!

Dünya genelinde su kaynakları hızla azalıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre 2030 yılında her 10 kişiden 4’ünün suya erişiminin olmayacağı öngörülüyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Cape Town, 2018 yılında dünyada içme suyu tükenen ilk kent olarak tarihe geçti. Su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı ve kuraklıklar nedeniyle giderek tükenmesinin yanı sıra, su kirliliği de en önemli problemlerden biri.

Özellikle kimyasal atıkların çokluğu ve beşeri faktörlerin neden olduğu kirlilik nedeniyle su kalitesinin azalması, dünyanın pek çok şehrinde musluktan akan suyunun içilememesine neden oluyor.


ABD merkezli Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC)’nin verilerini analiz eden Online PR Ajansı B2Press, 244 ülkenin musluk suyu kalitesini inceledi. Çalışmaya göre, 244 ülkeden 187’si güvenli olmayan musluk suyuna sahip iken yalnızca 57 ülke geçer not aldı. Türkiye ise, güvenli musluk suyuna sahip olmayan ülkeler listesinde yer alıyor.

İngiltere, Kanada ve Yeni Zelanda gibi gelişmiş ülkeler, içilebilir suyuyla öne çıkıyor

Musluktan akan içme suyunun en kötü olduğu ülkelerin başında Bangladeş, Hindistan, Çin ve Endonezya yer alıyor. Musluk suyunun en temiz olduğu ülkeler ise şöyle sıralanıyor:

İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Finlandiya. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre her yıl yaklaşık 840 bin kişi, kullandığı kirli su ve yol açtığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünyada en çok su kirliliğine neden olan ülkeler arasında Çin, ABD, Hindistan, Japonya ve Almanya bulunuyor.


Türkiye’de kişi başı 149 litre ambalajlı su tüketiliyor

Dünya genelinde çeşme suyu içilememesi birçok araştırmaya konu oluyor. Tapp Water platformunun açıklamış olduğu verileri derleyen B2Press, sadece 2018 yılında dünyada 600 milyon hanenin ambalajlı su tükettiğini belirtiyor. Bu rakam yılda 391 milyar litre yani dakikada yaklaşık 1 milyon ambalajlı suyun tüketilmesi anlamına geliyor.

Plastik su şişesi kullanımının ise 2022 yılında 450 milyar litreye ulaşması bekleniyor. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nden alınan verileri de aktaran B2Press, Türkiye’de 2018 yılında yıllık kişi başı 68 litre pet ve cam, 81 litre damacana olmak üzere toplam 149 litre düzeylerinde olduğunu belirtiyor. Söz konusu tüketim rakamları ise kişi başı yılda 136 adet yarım litrelik pet ve dört adet de damacana suya denk geliyor.

Türkiye kişi başına düşen temiz su miktarında gittikçe fakirleşiyor

Türkiye’de kişi başına düşen temiz su miktarı günümüzde yaklaşık 1.520 metreküp olarak ölçülüyor. Ancak 2030 yılında Türkiye nüfusunun 100 milyona yaklaşmasıyla kişi başı düşen temiz su miktarının 1.100 metreküpe düşeceği öngörülüyor.


Yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı 1.000 m³’ten az olan ülkeler “su fakiri”, 2.000 m³’ten az olanlar “su azlığı yaşayan” ülke olarak nitelendirilirken Türkiye de su fakiri olma yolunda hızla ilerliyor.

Mesane kanseri nedenleri: Klorlu sudan uzak durun!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.