Corona virüsü, insandan insana 1 metreden yakın temasta bulaşıyor. Şimdiye kadar yaklaşık 6 bin kişide şüpheli olgu var. Hızla salgına dönüşme potansiyelini gösteriyor. Coronavirus konusunda en çok merak edilenleri Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu’ya sorduk.
Corona ölüm virüsü 2019-nCoV (Özel Röportaj: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu)
Corona virüsü tüm dünyayı korkutuyor! Çeşitli rivayetler paniği arttırıyor. Yılanlar, yarasalar, fareler, çiğ yenen hayvanlar, hatta yemek yapmakta kullanılmak üzere lağımlardan toplanan yağlar, biyolojik silah sohbetleri, sirkenin mucizevi tedavi yöntemi ve ülkemizde her gün karantina altına alındığı söylenen hastaneler vb. haberlerle hepimizin aklı iyice karıştı.
Vatandaş tüm cevapları bulmak için kendi araştırmalarını yapmaya başladı. Bizler de en detaylı haliyle “Corona virüsü nedir? Corana virüsü tedavisi var mı? Corona virüsü nasıl ve nereden bulaşır?” gibi ve daha pek çok soruyu Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu’na sorduk.
Röportaj: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu
Corona virüs özellikleri ve türleri nelerdir?
Coronavirusler (CoV), çevremizde görmeye alıştığımız nezle-grip etkenleri arasındadır. Geçmişte genetiği değişmiş bazı türleri farklı enfeksiyonlara da yol açmıştır. 2012 yılında Suudi Arabistan ve diğer Ortadoğu ülkelerinde birçok kişinin ölümüne yol açan ve develerden yayıldığı düşünülen “Orta Doğu Solunum Sendromu” (MERS) iyi tanınmaktadır.
Bundan önce 2002 sonu ve 2003 başında Uzakdoğu’da milyonlarca kişiyi etkileyen ve ölümlere yol açan, yabani kedilerden geçen “Şiddetli Akut Solunum Sendromu” (SARS) da bu virüs ailesinin üyesidir.
SARS 774 kişinin ölümüne yol açmıştır. Zarflı ve tek sarmallı RNA virüs yapısındadır. Alfa, beta, gama ve delta olarak 4 CoV alt grubu tanımlanmıştır. İnsanda en sık infeksiyon etkeni olan CoV’lar özellikle üst ve alt solunum yollarını etkilemektedirler. Yeni ortaya çıkan ve şu an salgına yol açmasından korktuğumuz CoV tipi betaCoV grubundan “2019-novel CoV” yani “2019-nCoV” olarak tanımlanmaktadır.
%70 oranında alt tiplerden SARS’a. SARS’a göre yayılma hızının daha fazla olduğu fakat öldürücü özelliğinin daha düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Şu ana kadarki verilere bakıldığında CoV olgularında %3 civarında ölüm oranı görünmektedir.
WHO- World Health Organization- Dünya Sağlık Teşkilatı 2019-nCoV verileri nelerdir?
27.01.2019 itibarıyla WHO verilerine göre dünyada en az 13 ülkede 2700’den fazla doğrulanmış olgu vardır. 461’inin durumu ağırdır. 27 Ocak itibarıyla 80 ölüm kayda geçmiştir. Çin (2000+); Hong-Kong (8); Tayland (5); Fransa (3); Malezya (3); Singapur (3); Tayvan (4); Macau (5); Japonya (3); Güney Kore (3); ABD (Wuhan’a yolculuk öyküsü olan 5, tanı alan 2), başka bazı ülkelerde de olgular vardır. Şüpheli olgu sayısı ise 6000’e yakındır. Birkaç hafta içinde olguların bu sayıya ulaşması nCoV’un hızla salgına dönüşme potansiyelini göstermektedir.
2019-nCoV çıkış yeri neresidir?
2019-nCoV’ün Wuhan şehrindeki Deniz Ürünleri Satış Pazarında satılan deniz ürünleri ve hayvanlardan kaynaklandığından şüpheleniliyor. Biyolojik silah olarak üretildiği veya bir laboratuvardan kaçak olarak yayıldığı yönündeki söylentiler kanıtlanıncaya kadar itibar etmemek gereken teorilerdir.
Corona virüsü yakınma ve belirtiler nelerdir?
İlk 41 olgunun verilerini özetleyen bildirimlerde; ateş, kuru öksürük, halsizlik gibi nonspesifik yakınma ve bulgular öne çıkmıştır. Doğrulanmış olguların yakınma ve bulgularına bakıldığında:
- % 90-98’inde ateş,
- % 80’inde yorgunluk ve kuru öksürük,
- %50’sinde kas ağrıları ve halsizlik,
- % 55’inde nefes darlığı vardı.
- Akciğer filmi her iki akciğerde de belirti vermiştir.
- Balgam çıkışı sadece %28 oranında bildirilmiştir.
- Yaşamsal bulgular dediğimiz; kan basıncı, nabız, bilinç değerleri genellikle hastaneye başvuruda normaldir.
- Nadiren ishal –kusma da eklenebilmektedir.
- 14 gün kadar kuluçka (inkübasyon) süresi bulunmaktadır.
- Yakınmaların başlamasından nefes darlığına kadar ortalama 8 gün geçmektedir.
- 3 olgudan 1’inde dakikada 24 solunumdan fazla kaydedilmiştir (takiple); fakat yoğun bakım olgularında bu oran iki katıdır.
27 Ocak 2020 itibarıyla bu bulguları bir arada olup Uzakdoğu’ya yolculuk öyküsü olan olguları 2019-nCoV açısından şüpheli olarak değerlendirmek durumundayız.
İnsandan – insana bulaşma olur mu?
Evet, ama az. Teorik olarak 2019-nCoV diğer birçok virüs gibi insandan-insana bulaşabilmektedir ancak bu yakınındaki kişilerin çoğunun hasta olacağı gibi düşünülmemelidir.
Örn. Wuhan’dan sonra ABD, Fransa gibi ülkelerde 2-3 olgu ortaya çıkmıştır ancak bu olgulardan çevreye yayılımla ilgili bir bilgi gelmemiştir. Bu da hastalığın korkulacak şekilde hızlı yayılmadığını göstermektedir.
H1N1 veya influenza için kullanılan aşı ve ilaçlar bu hastalıkta da kullanılabilir mi?
Her ikisi de hayır, maalesef. 2019-nCoV için aşı çalışmaları başlatılmış durumda ancak bunun ne kadar bir sürede tamamlanacağı bilinmiyor. Oseltamivir adlı antiviral ajanın bu virüse karşı etkili olmadığı ortaya konmuştur.
Çin veya Uzakdoğu ziyaretinde bulunan vatandaşlar hasta olduklarını düşünüyorlarsa ne yapmalı?
Öncelikle gerçekten hasta iseniz, kendinizi iyi hissetmiyorsanız, kuru ve inatçı öksürük, tedaviye dirençli ateş, nefes darlığı, baş ağrısı gibi yakınmalarınız varsa hastaneye başvurmanız gerekir. Ayrıca çevrenizdeki kişilerle teması en aza indirmeniz, ortak eşya kullanımında dikkatli olmanız da gerekir. Sağlıklı hissediyorsanız bir şey yapmanıza gerek yoktur.
Corona virüsü hangi yollar ile bulaşır?
Coronavirüsler çok küçük boyutta olduğundan hapşırma-öksürme sırasında virüsleri içeren damlacıklar yoluyla, havada asılı kalarak bireyler arasında yayılabilmektedir. 2019-nCoV’un salgına dönüşmesindeki en önemli nokta burasıdır.
Ayrıca hastaların dokunduğu yüzey veya eşyalara sonradan dokunan kişilerin ellerini yüzüne-gözüne götürmesi, diğer insanlarla el sıkışma vb temaslarla yayılım da çok önemlidir.
Virüsün insandan insana bulaşması için genellikle 1 metreden yakın temas gereklidir.
Şu ana kadar ülkemizde olgu bildirilmemiştir. 26 Ocak 2020 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü ve benzeri yetkili kuruluşların açıklamalarında dünyada kayıtlı 2700 üzerinde olgu bulunduğunu, %3 ölüm oranı olduğunu bildirmişlerdir. Olgu sayısındaki artış daha çok Uzakdoğu’dadır. Olguların ¼’ü şiddetli gruptadır.
2019-nCoV Corona virüsü tanısı hangi tıbbi testler ile konulabilir?
- Alışılmış kan sayımında bile ipuçları bulunabilmektedir.
- Olguların 2/3’ünde lemfosit sayısı düşmektedir.
- Şüphelenilen hastalarda olabilen en kısa zamanda doğru şekilde örnekler alınmalıdır.
- Sürüntüler burun ve boğazdan alınmalı, solunum zorluğu olan hastalarda akciğerlerden de alınmalıdır.
- Test için üç örnek tipi, alt solunum (balgam, trakeal aspirat), üst solunum (nazofarengeal ya da orofarengeal), nazal aspirat) ve serum örneklerinin toplanması önerilir.
- Akciğer örnekleri sadece solunum sıkıntısı olan, kötüleşen olgularda istenir.
- Moleküler tanı yöntemi ile hastaların değerlendirilmesi gerekir.
- “Gerçek-zamanlı (real-time) PCR” gelişmiş laboratuarlarda yapılabilmektedir, ancak her grip geçiren kişiye bu testin yapılmamalıdır.
- PCR’ın temel mantığı virüsün genetik materyalinin varlığını tanımasıdır.
- Solunum sıkıntısı, inatçı yüksek ateş gibi kötüleşme bulunan hastalarda bunu bakteriyel ve diğer enfeksiyonlardan ayırt ederek tedaviyi yönlendirmek için bu testler hekim tarafından istenebilir.
- Serolojik testlerde ise hastanın buna yanıtı, yani antikorlarına bakılır. Rapid-strep test gibi daha basit uygulamalarla, CoV ile karışabilecek hastalıklar (beta-hemolitik streptokok gibi) ayırt edilebilir.
- Bunun dışında grafi ve tomografi de yüksek şüpheli olgularda taranmalıdır.
- Bulgular genellikle her iki akciğerde birliktedir.
- Tipik olarak buzlu cam manzarası ve zatürre bulguları görülür.
- Her hasta için film veya tomografi istenmesine gerek yoktur. Sonuçta testler hastaya göre, bulgu ve belirtilerin şiddetine göre istenecektir.
- Sürüntü örnekleri plastik sentetik elyaf çubuklarla alınmalı, kalsiyum aljinat çubukları ya da tahta şaftlı çubuklar kullanılmamalıdır.
2019-nCoV için “şüpheli olgu” ne demektir?
ABD kaynakları (CDC) şüpheli olguyu şöyle tanımlıyor:
- Ateş ve alt solunum yolu yakınmaları (öksürük ve solunum zorluğu) ve son 14 gün içinde Wuhan’a yolculuk veya 2019-nCoV şüpheli hasta ile (hastada bulgular varken) yakın temas.
- Ateş veya alt solunum yolu yakınmaları (öksürük ve solunum zorluğu) ve son 14 gün içinde 2019-nCoV tanısı almış hasta ile (hastada bulgular varken) yakın temas.
Yakın temas ne demektir?
Gerekli koruyucu ekipman olmadan 2019-nCoV hastasıyla aynı oda içinde yaklaşık 2 m içinde uzunca bir süre temasta olan kişi yakın temaslıdır. Hasta kişinin üzerinize bir kez öksürmesi de yakın temas sınıfına alınmıştır.
Şüpheli hastalar nasıl izole edilmelidir?
Hastadan şüphelenildiğinde cerrahi maske takmaları istenmeli ve hastalar yeterince havalandırılan tek kişilik bir odada, mümkünse (-) basınçlı izolasyon odasında izlenmelidir.
Şiddetine göre olguları sınıflandırabilir miyiz?
Evet, şiddetine göre olguları sınıflandırabiliriz.
- Olası Olgu-1: Yüksek ateş, solunum sıkıntısı ve öksürük öyküsü olan ve hastaneye yatış gerektiren, durumu başka bir tanı ile açıklanamayan hastalar. Ağır Akut Solunum Yolu Enfeksiyonu (SARI) olan kişide aşağıdakilerden en az bir tanesi olmalıdır: Semptom başlangıcından önceki son 14 gün içinde Uzak Doğu’ya yolculuk öyküsü varlığı, SARI hastalarını tedavi eden sağlıkçılarda hastalık varlığı,
- Olası olgu -2: Akut solunum yolu hastalığı olan ve semptom başlangıcından önceki 14 gün içinde aşağıdakilerden herhangi birine sahip olan kişi: Doğrulanmış 2019-nCoV enfeksiyonu olgusu ile yakın temas; 2019-nCoV enfeksiyonu bildirilen bir ülkede sağlık tesisinde bulunmak; Çin’de bulunmuş olmak
- Kesin Olgu: Olası olgu tanımına uyan hastalardan laboratuar – PCR teknikleriyle 2019-nCoV saptanan bireyler.
İki taraflı çok sayıda lobuler ve subsegmental konsolidasyon (zatürre) alanları seçiliyor.
2019-nCoV öldüren virüs olarak tanımlanıyor, sebeplerini anlatabilir misiniz?
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2019-nCoV daha bulaşıcı değildir. Bu enfeksiyonun aslında griplerden tek belirgin farkı, daha zayıf/saldırıya açık gruplarda, özellikle yaşlı ve yandaş hastalıklar nedeniyle zayıf düşmüş bünyelerde ağır seyretmesidir.
Hem yaşlı, hem de altta yatan diyabet, kalp hastalığı, böbrek, karaciğer yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda, bağışıklık sistemi bir nedenle zayıflamış olan bireylerde toplumun geneline göre çok daha ciddi zatürre bulguları ve solunum sorunlarını tetikleyeceği düşünülmektedir.
Yakalanan olguların ortalama yaşı 49-50 civarındadır. Alışılmış soğuk algınlığında ise bu sayı çok daha düşüktür. Ölenlerin önemli bir bölümünün yaşlılardan olması da bunu desteklemektedir. Ölümcül sonuçlanma riski daha çok yaşlı, zayıf bireyler için söz konusudur.
Corona virüsünde riskli kişiler kimlerdir, konuyu biraz daha açabilir miyiz?
- İmmunitenin (bağışıklığın) zayıf düşmesini sağlayan hastalıkları olanlar, yaşlı bireyler yüksek risklidir.
- Askeri kışla, huzurevi, yatılı okul, hastane gibi yerlerde yaşayanlar da yüksek risk taşır.
- Sağlık çalışanları diğer mesleklere göre daha yüksek risk altındadır.
- Çocuklarda Corona virus enfeksiyonu sık görülmekle birlikte hızlı ve hafif geçirirler. Özellikle anne sütünden aldıkları immün globülinler nedeniyle avantajlı konumdadır. Genç sağlıklı erişkinlerde de hastalık göreli hafif seyretmektedir.
Corona virüsünü bilindik solunum yolu enfeksiyonlarından ayırt edebilir miyiz?
2019-nCoV enfeksiyonu da büyük oranda diğer grip ve soğuk algınlığı yakınmalarına benzer bir enfeksiyon seyrine yol açmaktadır. Ancak kötüleşme riski taşıyan yaşlı, bağışıklık sistemi çökmüş bireylerde yüksek ateş inatçıdır, solunum zorluğu ve kuru öksürük devam eder ve giderek kötüleşir. Bu bulguları olmayan kişilerin panik içinde hareket etmesi diğer kişilerin sağlık hizmeti almasını zorlaştıracaktır.
2019-nCoV Corona virüsünün ilaç tedavisi var mı?
2019-nCoV tedavisinde antibiyotikler yararlı değildir. Antivirallerin de etkisi kanıtlanmamıştır. Sonuç olarak tüm hastalara verilmesi önerilecek bir ilaç yoktur. Solunum yetmezliği, şiddetli zatürre, genel durum bozukluğu, inatçı yüksek ateş saptanan hastaların yoğun bakımlarda tedavi alması gerekmektedir. Ateşe karşı basit antipiretikler, ateş düşürücüler kullanılır ve işe yarar.
Diğer tedavi yöntemleri nelerdir?
ABD merkezli CDC, enfekte olmuş bir kişinin düzenli grip ilaçları alarak, sıvı tüketerek ve dinlenerek yakınmalarını hafifletebileceği konusunda genel önerilerde bulunmuştur.
- Ateşin düşürülmesinde ilaçtan çok duş alınması etkilidir.
- Parasetamol, ketoprofen/deksketoprofen/ibuprofen ateşa karşı iyi seçeneklerdir.
- Bol sıvı alınmalıdır.
- Geleneksel yanlışımız olan hastayı aşırı sıcak tutmak, yorgan altında terletmek yerine evin havalandırılması, oda sıcaklığında (20C) tutulması doğru olur.
- Bu önlemlerle yararlı olunamayan (örn. sıvı alamayan, kusan) kişiler hastaneye götürülmelidir.
- Hastanede evdeki önlemlere ek olarak damar yolundan sıvı verilir, zatürre ve kötüleşen solunum zorluğuna karşı önlemler alınır, akciğer filminde bulgular araştırılır, gerekirse makine ile solunum desteği verilir.
Neden bazıları enfeksiyonu hafif geçirirken. bazıları kötüleşip ölebiliyor?
Virüs enfeksiyonlarını iki ordu arasındaki savaşa benzetebiliriz. Hastalığın şiddeti temel olarak iki etken ile belirlenir:
- Virüsün saldırganlık gücü (virülansı) H1N1, 2019-nCoV’dan daha saldırgandı.
- İnsan vücudunun bu virüsü yenme kapasitesi (yaş ve kronik hastalıklar bu gücü düşürür)
Bu etkenler hastanın ne derecede kötüleşeceğini doğrudan belirlerler. Kural olarak ateşi basit tedavilerle düşmeyen, nefes darlığı/solunum sıkıntısı kötüleşen, oksijen saturasyonu düşen hastalar yoğun bakım tedavisi gerektirirler ve yoğun bakıma yatırılmalıdırlar.
Corona Virüsüne karşı ne tür önlemler alabiliriz?
Aslında 2019-nCoV’a karşı alınacak önlemler diğer viral enfeksiyonlara karşı olanlardan farklı değildir.
- Hapşırma / öksürme öncesinde bir kolumuzu dirsekten kırarak başımızı dirseğe doğru uzatarak hapşırmak veya öksürmek, mendil ile ağız ve burnumuzu kapatmak basit ama etkili bir başlangıçtır.
- Şekil. Doğru hapşırma/öksürme teknikleri topluma, özellikle çocuklara öğretilmelidir.
- Sık olarak (örn. yeni ortamlara girdikçe, bir toplantıdan çıktığımızda) ellerimizi bol sabunlu su ile (en az 20-30 saniye) yıkamalıyız.
- Ellerin yüze ve göze götürülmemesi, el sıkışmaktan kaçınmak da önemlidir.
- Olabildiğince kalabalık ortamlara girmemek, maske kullanmak ve genel hijyen kurallarına uymak da çok önemli koruyucu önlemlerdir.
- Yazılı olmayan diğer bir ipucu ise, tanı konmamış fakat “hasta görünümlü”, yüksek ateşli kişilerden uzak durmak, aynı ortamda bulunmamaya çalışmaktır.
Corona virüsü konusunda sağlık çalışanlarının dikkat etmesi gereken kurallar nelerdir?
- Kullan-at veya hastaya özel malzeme (örn. stetoskoplar, tansiyon aletleri manşonları, termometreler) kullanılmalı veya hastalar arasında paylaşılacak malzeme temiz olmalı; her hasta kullanımı arasında dezenfekte edilmelidir (örn. etil alkol %70 ile).
- Her durumda el hijyenine mutlaka uyulmalıdır.
- Hasta ve salgıları ile temas eden çevre yüzeylerinin su ve deterjanla iyice temizlenmesi ve dezenfektanların uygulanması (sodyum hipoklorit gibi) etkili ve yeterli olabilir.
- Yaşamsal gereklilik dışında hastaların odadan veya koğuştan dışarıya taşınması yanlış olacaktır.
- Zorunluluk halinde transport öncesinde, personele, diğer hastalara, ziyaretçilere ve hastaya cerrahi maske giydirilmelidir.
- Hastanın salgıları veya vücut çıktılarının damlacık enfeksiyonuna yol açacağı bir girişim yapılacaksa (bronkoskopi, entübasyon, endoskopi gibi) N95 maske ve yüz siperliği kullanılmalıdır.
- 2019-nCoV infeksiyonu doğrulanmış veya şüpheli, değerlendirmesi devam eden hasta ile yakın temas etmiş olanlar, son temaslarından sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateşlerini ölçmeli, öksürük, solunum sıkıntısı ile titreme, vücut ağrıları, boğaz ağrısı, baş ağrısı, ishal, mide bulantısı /kusma, ve burun akıntısı gibi yakınma ve bulguları izlemelidir.
Fakat bu tüm halkın her yere giderken maskeyle gitmesini önermek anlamına gelmemelidir. Pahalı olmaları nedeniyle diğer durumlarda N95 maskelerin kullanımı önerilmemektedir. Sonuçta duruma özgü davranılması, hasta ve yüsek riskli durumlar dışında panikle hareket edilmemesi, genel hijyen, el yıkama ve basit önlemlerle yetinilmesi önemlidir.
Hasta olduğunu düşünen kişiler neler yapmalı?
CDC- Casualty Decontamination Center- ABD’nin Sağlık ve İnsan Hizmetleri Dairesi’nin, kamu sağlığı ve kamu güvenliğinin sağlanması konusunda çalışan bir birimidir.
CDC listesine gore:
- Evde kalıp tıbbi yardım iste.
- Kendini öncelikle evdekilerden izole et.
- Aile hekiminden telefonla randevu al (gitmeden bilgi ver)
- Yüz maskesi kullan
- Hapşırma/öksürmede dikkatli ol, yüzünü kapat.
- Sık sık (ortam değiştirdikçe) el yıka.
- Eşyaları ortak kullanmamaya çalış. Kullanmak durumunda kaldıklarının da iyi temizlenmesini, yıkanmasını sağla.
- Yakınma ve bulgularının seyrini değerlendir, kötüleşme oluyorsa tıbbi yardım al/hastaneye git.
Dikkatli olmakta fayda var. Bu röportajda görüyoruz ki önlemler zor değil, dikkat etmemiz gereken şeyler çok açık ve riskli kişileri daha fazla korumalıyız. Basında çıkan her tür haberi emin olmadan paylaşmamalıyız. Evet, bu bir tehlike ama panik daima tehlikeyi iki katına çıkartan etkenlerden biridir. Herkese sağlıklı ömürler diliyoruz.
Biyografi: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu
1969 yılında Aydın’da doğdum. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olup 1994’te Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. (DEUTF) Acil Tıp AD Araştırma Görevliliğine başladı.
1998’de ‘Acil Serviste Kardiyopulmoner Resusitasyon Uygulanan Hastalarda End-Tidal CO2 Monitörizasyonunun Rolü’ konulu uzmanlık tezi ile Acil Tıp Uzmanı oldu. Ekim 2004’te DEÜTF Acil Tıp AD’da Doçent unvanı aldım. 2005 Nisan-2007 Eylül arasında aynı anabilim dalında başkanlık görevinde bulundu.
2007’den itibaren Sağlık Bakanlığı’na bağlı İstanbul Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Tıp Kliniği eğitim direktörü olarak görev aldı. Ocak 2009’dan sonra Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Bakırköy Acıbadem Hastanesi Acil Servis Sorumlusu olarak çalıştı. 2010 yılında Acıbadem Üniversitesi bünyesinde Profesör unvanı aldı.
Eylül 2007-2009 arasında Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. İstanbul Tabip Odası, Türkiye Acil Tıp Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Acil Tıp Uzmanları Derneği, Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, American College of Emergency Physicians (ACEP), European Society of Emergency Medicine üyesi. 2014 yılında kurucusu olduğum Toplumsal Afet Derneği’nin Başkanlığını yürütüyor. TATD bünyesinde Sepsis çalışma grubunun başkanı, Travma ve Resüsitasyon çalışma gruplarında aktif üyesi. 2017 yılında “Fellow of Emergency Medicine Association of Turkey” (FEMAT) üyeliği ödülü aldı.
2012 ve 2016 yılında Amerikan Kalp Derneği (AHA) bünyesinde Temel ve İleri Kardiyak Yaşam Desteği (BLS ve ACLS) Eğitici Eğitimi Sertifikası aldı.
Bu süreç içinde DEUTF Acil Tıp akademik yapısı içinde yürütülen ve tamamlanan 22, diğer bir üniversitede 1 uzmanlık tez çalışmasında tez danışmanı olarak görev yaptım. Acil tıp ile ilgili uluslararası hakemli dergilerde 111, ulusal hakemli dergilerde 65 bilimsel yazı ve makale, editörlük yaptığı 2 çeviri, 3 özgün kitap ve 33 kitap bölümü yayınlandı. Halen ‘Trauma Surgery’ başlıklı orijinal İngilizce kitap editörlüğü projesi devam ediyor.
Üniversiteler ve uzmanlık dernekleri bünyesinde düzenlenen çeşitli sempozyum ve konferanslarda görev aldı. 2007’de İzmir’de düzenlenen III. Ulusal Acil Tıp Kongresi’nde Kongre başkanlığı yaptı. Ulusal ve uluslararası bilimsel kongrelerde sözlü veya poster olarak sunulan 116 bildiride katkısı oldu.