Domuz gribi: Belirtileri nedir? Nasıl tedavi edilir? Nasıl korunulur?

Domuz gribi adıyla bilinen “Influenza A” dört yıl aradan sonra yeniden gündemde… Havaların sertleşmesiyle artış gösteren vakalar nedeniyle enfeksiyonla ilgili uyarıda bulunan uzmanlar, korunmak için özellikle el hijyenine büyük önem verilmesi, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmaması uyarısı yapıyor. Domuz gribinde 38 derece ateşin üzerine çıkılırsa beklemeden doktora gitmek ve salgına yol açmamak için evde istirahat şart!

Domuz gribi: Belirtileri nedir? Nasıl tedavi edilir? Nasıl korunulur?

Domuz gribi virüsüne yakalanırsanız: Antibiyotik kullanmayın, dinlenin, evden çıkmayın!

Domuzlarda görülen grip virüslerine çok benzemesi nedeniyle domuz gribi denilen Influenza A (H1N1), dört yıl aradan sonra yeniden kendini gösterdi. Üç dört yılda bir virüs yüzey antijenlerini değiştirip daha şiddetli şekilde insanları etkileyen domuz gribinden el hijyeni gibi basit önlemlerle korunmak ve evde istirahat ederek salgına dönmesini önlemek mümkün…


Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dahiliye Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Fatih Öner Kaya, domuz gribinin A (H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalık olduğunu belirterek;

“Domuz gribi virüsü insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır. Influenza A virüsü 3-4 senede bir virüs yüzey antijenlerini değiştirip daha şiddetli şekilde ortaya çıkar. Bu sene dört sene önceki enfeksiyona benzer şekilde insanları daha çok etkiliyor. Hızlı ve sert bir şekilde insanları etkileyeceği tahmin ediliyor” dedi.

Domuz gribi virüsünün 1918 yılındaki, İspanyol gribi diye bilinen pandemiye çok yakın bir virüs olduğuna dikkat çeken Kaya, “1950 ve 1955 yıllarına kadar bu virüs salgını devam ettiği için 65 yaş üzeri insanların bir şekilde bağışıklığı olduğu düşünülmektedir. Ancak altı ay ile 24 yaş arasındakiler riskli gruptadır. Bu yaş grubunun aşlanmasını önermekteyiz.” diye konuştu.

Ateşe dikkat!

Dr. Fatih Öner Kaya, belirtilerin normal griplere benzer olduğunu ancak bu virüslerin özellikle yüksek ateş, halsizlik, şiddetli eklem ağrıları, genel durum düşkünlüğü, şiddetli boğaz ağrısı, öksürük ve mide bulantısıyla kendini gösterdiğine dikkat çekti.


Bu semptomlar var ve ateş 38 derece ve üzerine yükseldiyse mutlaka doktora başvurulması gerektiğini, özellikle yaşlı ve bebeklerde görülen yüksek ateşe dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, immun sistemi düşük olanlar, romatizmal hastalıkları olanlar, kanser hastaları, şeker hastaları, KOAH ve astım hastalarının da ateş olduğu zaman fazla beklemeden hastaneye başvurmalarını önerdi.

Antibiyotik kullanılmamalı!

Laboratuvarda yapılan testlerle virüsün kolaylıkla tespit edilebildiğini söyleyen Dr. Kaya, doktorun verdiği tedaviye uyulması gerektiğini belirterek, “Viral enfeksiyon olduğu için antibiyotik kullanılmamalı. Antibiyotikler bu virüsler üzerinde etkili değildir. Bu hastalığa özgü viral ilaçlarını doktor kontrolünde kullanmak gerekir. Doktor önermediği sürece hasta kendi kendisine kesinlikle antibiyotik kullanmamalı” dedi.

Çocuklar okula gönderilmemeli!

Çevrelerinde ateşli hasta olanların gerekirse maskeyle dolaşmasını, hastalanan çocukların okula gönderilmemesini, çalışanların da işe gitmeyip dinlenmesini öneren Kaya “Verilen ilaçları düzgün alıp beslenmenize dikkat edin” dedi. Kaya, nar, portakal gibi C vitaminden yüksek meyveleri tüketmek, vücut direncini yüksek tutmak, günlük aktivitenizi yapmak, karbonhidratlardan uzak durmak, kilo almamak gibi önlemlerin hem gripten koruduğunu hem de kolay iyileşmeyi sağladığını anlattı.

Hijyen önemli

Halen Türkiye’de en sık hasta eden grip virüsü olan H1N1’den korunmak için bildik grip önlemlerini almanın yettiğine dikkat çeken Dr. Fatih Öner Kaya özellikle hijyen kurallarına uyulmasına dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:

“El hijyenine dikkat edin. Kış aylarında tokalaşmaktan uzak durun. Tokalaşırsanız mutlaka dezenfektan ya da sık sık sabunla ellerinizi yıkayın. Bulaşma olasılığının arttığı kalabalık ortamlar, kapalı alanlar, toplantılar, ulaşım araçlarından mümkünse uzak durun. Buralarda hijyene dikkat edin.


Hasta kişilerden uzakta durun. Aynı evde hasta varsa başka odada kalın veya mümkünse maske takın. Evi sık sık havalandırın. Telefon, havlu, çatal, bıçak, tablet, bilgisayar mouse gibi malzemeleri hasta kişilerle ortak kullanmayın. Hapşırırken ağzınızı elinizle değil kolunuzla kapatın. Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçının.”

Domuz gribi ilacı bulunamıyor: Firmalar zam gelecek diye stokluyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.