Aldatılma korkusu yaşıyorsanız ne yapmalısınız? İşte öneriler!

Aldatılma korkusu yaşayanların ilişkilerindeki bu risk faktörlerini gözden geçirmesi gerekiyor…

aldatılma korkusu

Aldatılma korkusu yaşıyorsanız ne yapmalısınız? İşte öneriler!

Bu tarz sorunlar yaşayanların çift olarak bir uzmana başvurarak ilişkilerini analiz etmelerini öneren DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psk. Dr. Levent Soylu, kişinin önce ilişkisine güvenmesi gerektiğini hatırlatarak “İyi bir insanı terk etmek, çoğu zaman iyi bir ilişkiyi terk etmekten daha kolaydır” diyor.


Günümüzde ilişkilerde yaşanan sorunlar arasında aldatma önemli bir yer tutuyor. Öyle ki büyük kentlerde yapılan çalışmalarda Türkiye’de neredeyse her 10 erkekten 5’inin, her 10 kadından da 4’ünün en az 1 kez aldattığı gerçeği karşımıza çıkıyor. Belki de bu nedenle birçok kişi, ilişkisinde aldatılma korkusu yaşıyor ama bunu çoğunlukla paylaşmıyor.

Aldatılma korkusuna paranoya ya da hastalık demenin pek de uygun olmadığın söyleyen Psk. Dr. Levent Soylu, “Ancak ortada hiçbir neden yokken bu duruma saplanmak ya da geçmiş yaşantıdaki aldatılma travmaları nedeniyle şimdiki ilişkiyi sabote etmek hastalıklı bir durum olarak ifade edilebilir. Ya da hiçbir sebep yokken aldatılma korkusu yaşıyorsanız, bu sizden yansıyan aldatma potansiyeli ile ilgili olabilir” diyor.

“Evliliğe kutsal bir kurum gibi bakıyorsanız risk altındasınız!”

Aldatılma korkusu yaşayanların ilişkilerindeki bu risk faktörlerini gözden geçirmesi gerekiyor:

• Eşinizin annesi ya da babası rolünde iseniz, çocuğu gibi davranıyorsanız ve sevgili enerjiniz yoksa risk altındasınız.

• Zayıf bir evlilik ve aile repertuarınız varsa, yakınlaşma korkusu ya da ilgi gösterme sorununuz varsa risk altındasınız.

• Çok farklı aile ve evlilik modellerinden geliyor ve eşinize kendi modelinizi dayatıyorsanız risk altındasınız.

• Siz ya da eşiniz evliliğe sadece kutsal, monoton bir kurum gibi bakıyorsanız ve hareketi, heyecanı dışarıda arıyorsanız risk altındasınız.


• Çekirdek aile sınırlarıyla, büyük aile kültürü arasında uzlaşma sağlayamıyorsanız, risk altındasınız.

Birbirinizi bunaltmayın, “ben” olmayı unutmayın

Ortak ilgi alanları olmayan ve gelecekle ilgili farklı yönlere bakan çiftlerin de aldatılma riskiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen Psk. Dr. Levent Soylu, sözlerini şöyle sürdürüyor:

• Farklı kişisel gelişim düzeylerindeyseniz ve birlikte gelişmeye dirençliyseniz, biz içinde ben olamıyor, birbirinizi bunaltıyorsanız risk altındasınız.

• Unutmayın merkezinde olan ve bağımlı davranmayan bir insan her zaman daha çekici algılanır.

• Sürekli eşinizin üzerine gitmek, onu kontrol etmeye çalışmak, her şeyi birlikte yapmaya çalışmak; üçüncü bir kişinin araya girmesiyle sonlanabilir.

• Ciddi cinsel sorunlarınız ya da uyumsuzluğunuz varsa bu durum da aldatılmaya neden olabilir.

Terapiste başvurabilirsiniz

Psk. Dr. Levent Soylu, aldatılma korkusu yaşayan kişilerin bir evlilik terapistiyle yapılacak ciddi bir analizin ardından ondan alınacak önerilerin ideal bir çözüm olabileceğinin altını çiziyor.

Soylu, böyle bir analizle yaşanılan durumun sizden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, evlilikteki mesafe sorun olup olmadığı, bağlanma biçimleri, geçmiş travmaların yansımaları, iletişim hataları, merkezde ve ilişki içinde birey kalabilme gibi konuların araştırıldığını söylüyor.


Eşinize değil ilişkinize güvenmeniz gerektiğinin altını çizen Psk. Dr. Levent Soylu, “Eşiniz ya da siz, insan olarak harika olabilirsiniz ancak, evlilik modeliniz sorunluysa ve mutlu değilseniz, eşinize ya da kendinize güvenmeniz güçleşecektir. İyi bir insanı terk etmek, çoğu zaman iyi bir ilişkiyi terk etmekten daha kolaydır” diyor.

Aldatmayı kadınlar ve erkekler farklı yaşıyor! (İlginç araştırma)


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.