Rabia Naz, Nadira Kadirova ve Soma’da ölüme giden 301 madenci… Türkiye’de hukukta, yargıda kazanmak için dayınızın olması mı gerekir?!..
Dayınız amcanız varsa sırtınız yere gelmez!
Rabia Naz Vatan
2018 yılında Giresun’da 11 yaşında hayatını kaybetti.
Neden öldü bu kız?
Evinin olduğu bölgede yüksekten düşerek hayatını kaybettiği ifade edildi. Rabia’nın babası Şaban Vatan ‘olay örtbas edilmeye çalışılıyor’ dedi.
“Kızıma bir araç çarptı ve bu aracı da Eynesil ilçesinin AKP’li eski belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeni kullandı” dedi.
Şaban Vatan ‘kızımın giysilerinde lastik izi var’ dedi. Çok dikkate alınmadı.
Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Tümer ‘yüksekten atlamış olamaz’ dedi.
Olayda Nurettin Canikli’nin ismi geçti.
Şaban Vatan gözaltına alındı. Olayı araştırmak isteyen gazeteciler Canan Coşkun, Tuba Demir ve belgeselci Kazım Kızıl gözaltına alındı…
Cumhuriyet Savcısı Emine Öveyik ‘takipsizlik’ kararı verdi.
Nadira Kadirova
Genç ve güzel bir kadındı. Özbekistanlıydı.
AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışıyordu. Ünal’ın hasta eşine bakıyordu. 23 Eylül 2019 tarihinde Ünal’ın evinde intihar ettiği iddia edildi.
Tabi, buna inanılmadı ve intiharın Ünal ile ilişkili olduğu iddia edildi.
Rabia’nın olayında olduğu gibi ‘takipsizlik’ kararı verildi.
301 kişi…
Soma’da ölen 301 kişi…
Maden faciasında ölen işçilerin ardından ülkeyi yönetenler “Bu işin fıtratında ölüm var” dedi. Gerçekten fıtratında mı bu vardı?
Ancak bilim öyle demiyordu!
Bilime göre ‘yaşam odası’ yoktu maden ocağında! Maden ocağında yaşam odasının olmaması ciddi bir riskti ve sonuç hüsran oldu!
Ölenlerin ardından dava açıldı. Mahkeme süreci başladı.
Maden ocağının sahibi Can Gürkan‘dı. Herhalde uzun bir cezaevi süreci başlar diye düşünüldü.
Burası gelişmiş bir Avrupa ülkesi olarak düşünülüyordu kimilerince!..
Can Gürkan tahliye edildi ve 3 yıl maden işletmeme cezası kararı da kaldırıldı.
Soma davası avukatlarından Nergiz Tuba Aslan, “İstinaf mahkemesi aslında sermayeye hizmet edecek bir kararının altını kalın çizgilerle çizmiş oldu” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 12. Dairesi (madencilerin yakınları lehine) kararı bozdu ama ne olup biteceğini beraber görüp izleyeceğiz!
Kapitalist bir sömürü düzeninde ve emekçiyi düşünmeyen, emekçinin kıdem tazminatına dahi göz diken iktidarın olduğu bir yerde sermayenin korunması gayet doğaldı.
Rahip Brunson olayından bahsetmiyorum bile!
Asla çıkamaz denilen adam elini kolunu sallaya sallaya ABD’ye gidip Trump’ın omzuna da elini koyarak Türkiye’ye gülüp geçti!
Emminiz, dayınız varsa bu ülkede sorun yaşamazsınız!
Bu asla unutulmasın!
