Hayatı daha yavaş yaşamanın 7 yolu nedir?

“Hayatı çok hızlı yaşamıyor muyuz?” sorusu belki de son zamanların yanıtı en çok aranan sorularının başında geliyor…

hayatı yavaş yaşamanın

Hayatı daha yavaş yaşamanın 7 yolu nedir?

Özellikle büyükşehirlerde yaşanan sürekli koşturmaca hali, aceleci olma ihtiyacı, içerisinde bulunulan anın kaçırılmasına, çevredeki güzelliklere odaklanamamaya, bu durum ise hayatta ve duygularda yorgunluklara sebep oluyor.


Ancak, atılacak birkaç küçük adım hayatı yavaşlatarak ruhen daha az yorulmayı ve anın tadını çıkarmayı sağlayabiliyor.

Daha yavaş hareket etmek

Gün içerisinde yetiştirilmesi gereken onlarca şey varken yavaşlamak zordur. Günümüzde özellikle metropol hayatında genel düşünce bu şekilde. Ancak daha yavaş hareket etmek, gün içerisinde yetiştirilmesi gereken şeylerin önünde bir engel değildir. Hatta yavaş hareket etmek yapılacak işe gereken odaklanmayı beraberinde getirmektedir.

Dijital diyet yapmak

Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte sosyal medya ağırlıklı olmak üzere dijital dünyada geçirilen zaman artıyor. Ancak hem gerçek hem de sanal dünyadaki koşuşturma, anlık bildirimler, iletiler, yanıt verilmesi gereken mesajlar, e-postalar beynin yorulmasına ve hayatın hızlı akmasına neden olmaktadır. Dijital diyet yaparak, diğer bir deyişle teknoloji kullanımını sınırlandırarak hayatı yavaşlatmak mümkün.


Her şeye yetişilemeyeceğinin bilincinde olmak

Aynı anda çok fazla tamamlanması gereken şeyin olması modern dünyanın belki de günümüzde en önemli sorunu. Ancak her şeye yetişmek hem fiziksel olarak hem de ruhen mümkün değildir. Mevcut tamamlanması gerekenleri doğru planlamak, sıraya koymak en pratik ve yorucu olmayan çözüm yoludur.

anı yaşamak

Anı yaşamaya odaklanmak

Ana odaklanmakta zorlanan kişiler genellikle geçmişe ve geleceğe odaklanırlar. Ancak asıl olan mevcut ana odaklanmak ve anın tadını çıkarmaktır. Enerjiyi “ne olmalıydı” ve “ne olacak” soruları üzerinde düşünerek harcamak sıkça yapılan hataların başında gelir. Geçmiş değiştirilemeyecek, gelecek ise öngörülemeyecek şekildedir. Değiştirebilecek tek şey yaşanan andır.

Doğada vakit geçirmek

Doğa, hayatın hızlı akmadan da devam ettiğinin belki de en basit kanıtıdır. Doğada daha fazla zaman geçiren insanların daha az kaygı ve depresyon gibi problemler yaşadığı ve daha yavaş hareket ederek anın tadını çıkardıkları kanıtlanmıştır.

Yavaş tüketmek

Gelişen teknoloji ve her şeyin daha kolay erişilebilir olması önemli bir sorunu da beraberinde getiriyor; hızlı tüketim. Eskisine göre daha hızlı tüketiyor, daha hızlı yemek yiyor, her şeyi daha hızlı kullanıyor ve eskitiyoruz. Sadece ihtiyaç olana odaklanmak, yavaş yemek yemek, yavaş tüketmek hayatı yavaşlatmak için atılabilecek birkaç küçük ve kolay adım arasında yer alıyor.

Çevredekileri de yavaşlatmak


Hayatı yavaşlatmak ve ana odaklanmak bireysel olarak mümkün görünse de aynı düşünceye sahip insanların azlığı hem daha fazla enerji hem de zaman harcanmasına neden olmaktadır. Bireysel olarak atılacak adımların yanı sıra çevredeki insanlara da hayatı yavaşlatmanın nedeni ve önemi anlatılmalıdır. Bu bilinçteki insan sayısının artması kolektif mutluluğu beraberinde getirecektir.

Virüs fısıldıyor: Yavaşla!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.